Translate.vc / French → Turkish / Smiths
Smiths translate Turkish
58 parallel translation
On fumait des joints dans ma chambre en écoutant les Smiths
Ben ve odamda oturur, kafayı dumanlar, Smiths dinlerdik.
Il adorait les Smiths
Smiths'i çok severdi.
Comme : " T'as entendu le dernier album des Smiths?
Mesela, Smith'in yeni albümünü duydunmu?
En général, des mecs qui cherchent des 45 tours des Smiths et des albums... non-réédités, je précise, de Frank Zappa.
Genellikle özel Smiths singleları ve orijinal eski Frank Zappa albümleri arayan genç erkekler.
Dommage que t'aies pas eu The Smiths, mais t'avais raison pour Mick Hucknall, sa musique est pourrie et il est pédé.
The Smiths'i bağlayamaman kötü ama Mick Hucknall hakkında haklıydın. Müziği boktan, kendi de öyle.
Mais avant, je vais aller chez les Smiths... Je vais emporter les DVDs de ce connard de mort, et vous et les fédéraux pourrez miser dessus sur eBay.
Ama sen bunu yapmadan, ben Smith'in evine gireceğim, ölü puştun tüm DVDlerini kutuya koyacağım ve sen ve federaller onu eBay'den açık artırmayla alabileceksiniz.
Ça lui a rappelé les Smiths. Un type génial.
Ona Smiths'in ilk zamanlarını hatırlattı.
Pour moi, il est mort depuis 1987, quand les Smiths ont arrêté.
1987'de The Smiths'den ayrildiginda benim için bitmisti.
Losing My Religion, Jethro Burns, l'album de Steve Goodman, Battle of Evermore, les Smiths et encore autre chose.
... Losing My Religion, Steve Goodman albümündeki Jethro Burns,.. ... Battle of Evermore, Smiths ve birçok şeyin karışımı gibi oldu.
Mec, c'est dingue. J'adore les Smiths.
Dalga geçiyor olmalısın, The Smiths'e bayılırım.
Ta soeur est glauque, mec. - Tu vas adorer les Smiths.
Kardeşin esrarengiz biri dostum.
- Ouais, elle est... très gothique.
- The Smiths'e bayılacaksın. - Evet, o...
The Smiths?
Smiths mi?
- J'adore les Smiths.
- Smiths'i severim.
Je disais que j'adorais les Smiths.
Smiths'i severim dedim.
- Tu as de bons goûts musicaux. - Tu aimes les Smiths?
Müzik zevkin iyiymiş.
"Mourir à tes côtés et la plus belle façon de mourir".
- Smiths'i sever misin? - Evet. Senin yanında ölmek ölmenin en güzel yolu
Je les adore.
Smiths'e bayılırım.
- L'admirateur des Smiths.
- Evet. - Sen de Smiths dinleyen çocuksun.
- Après The Smiths?
* The Smiths'ten sonra?
Karaoké plus tard.
Smiths'den söyleyeceğiz.
- Les Smiths, c'est très déprimant.
The Smiths. Çok depresif.
Tu sais combien il y a de John Smith?
Yani kaç tane John Smiths vardır ki? Milyon tane sanki.
On a spécifiquement parlé de Granny Smiths.
Özellikle, Granny Smith olacak demiştik.
Ils n'avaient pas de Granny Smiths à Gelson's.
Gelson'ın dükkânında Granny Smith yoktu.
Eh bien, je pense que The Smiths sont mes préférés.
Şey sanırım, The Smiths benim en sevdiğim.
J'adore The Smiths!
The Smiths'e bayıIırım!
On a simplement parlé, ri, on s'est tenu la main en parlant de Rilke et des Smiths.
Konuştuk, güldük ve el ele tutuştuk. - Rilke ve Smiths'den bahsettik.
C'est Morrissey, comme le chanteur des Smiths.
O Morrissey, The Smiths'in vokalinin adı gibi.
Morrissey, ou le chanteur des Smiths?
Morrissey'yi mi yoksa Smiths'in baş solistini mi?
Comment ça se fait que ses stations ne jouent pas les Smiths?
Bu istasyonların hiçbiri nasıl olur da The Smiths'i çalmaz?
Écoute, Evan Smith est en fait...
Dinle, Evan Smiths aslında- -
La ville est remplie de John Smiths.
Şehir John Smith'lerle dolu.
Morrissey.The Smiths.
Morrissey. The Smiths.
Ou devrais je dire, Smiths.
Yada Smithler mi demeliyim?
On dirait que les Smith ont eu un invité la nuit dernière.
Smiths dün gece bir konuk vardı gibi görünüyor.
Et puis, hier soir... les Smith.
Ve sonra dün gece... Smiths.
Aucun des Smith ne souffrait de poux.
Smiths hiçbiri baş biti olanlar vardı.
On l'a attrapé pour le meurtre des Smith, OK?
Yani biz ona Smiths öldürmek için var, değil mi?
Non, Rudy est coupable, peut-être pas pour les trois, mais il a bien tué les Smith.
Hayır, Rudy suçlu, belki hepsi değil üç, ama kesinlikle Smiths öldürdü.
Non, je l'ai lu en diagonale chez WH Smiths pour économiser les 1,99 £.
Kitabı okudun mu? - Hayır, tabii ki okumadım. Yani içindekiler bölümüne WHSmith'te göz gezdirdim ve 1.99 pound da cebime kaldı.
- Elle m'a brisé le c ur à un concert des Smiths.
- Bir Smiths konserinde kalbimi kırmıştı.
Et The Smiths jouent There Is a Light That Never Goes Out.
Ve The Smiths grubu "There is a light that never goes out" şarkısını çalıyor.
Entendre votre chanson préféré des Smiths à la radio, manger des hot dogs sur le banc tordu du parc où le premier "Je t'aime" a été prononcé.
Radyoda en sevdiğiniz Smith şarkısını duymak, ilk "seni seviyorum" ların söylendiği kırık bankta oturup hot-dog yemek...
On pourrait écouter...
Sanki biraz Smiths'leri dinlemelisin...
Les Smiths. Ils sont eux aussi tristes et Anglais.
İngiliz ve üzgünler, senin gibi.
Quelles sont les chances d'avoir deux Sheyna Smiths autopsiées le même jour?
İki tane Sheyna Smith'in aynı günde otopsi olmasının olasılığı nedir?
The Replacements ou The Smiths disent,
Gençken Replacements ya da
" Si tu te sens exclu, tu es intelligent.
Smiths dinliyorsan, bu demektir ki kendini farklı ve garip hissediyorsun, ama akıllı olduğunun bilincindesin.
Non... Non... Je...
Kiki Smiths'leri düşünmüyorum.
De toute façon, je n'ai plus jamais ressenti la même émotion depuis.
Smiths kazandı!