English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Solis

Solis translate Turkish

330 parallel translation
Vous devez nous trouver cruels, mais voyez notre vision des choses.
Emredersiniz. Solis, enerji atışlarının yörüngesiyle saldırı rotası arasında ilişki kur.
Qui vous est inutile mais sans lequel les Ornariens ne peuvent vivre. C'est la dure ironie de la vie.
Yüzbaşı Solis, rotayı 315 derece, mark 007'ye ayarlayın.
Ca m'est égal. Eloignez-nous de ce système.
Yüzbaşı Solis, gövde bölümüyle bir buluşma noktası ayarlayın.
Je ne peux pas l'assurer, mais... le commandant doit être sur une zone de largage de Solis Planna.
Tam olarak emin değilim ama kaptanın Solis Gölü kıyılarında askeri bir binada tutulduğunu sanıyorum.
Bonjour M. Solis.
Merhaba, Bay Solis.
Mme Solis.
Bayan Solis.
M. Solis ne commence pas à avoir des soupçons, hein?
Yoksa Bay Solis iz üzerinde m?
Mme Solis!
Bayan Solis...
Mme Solis me parraine.
Bayan Solis bana referans oluyor.
Carlos Solis?
Kapıyı açın.
J'ai un mandat pour votre arrestation. certains problèmes...
Carlos Solis, elimde sizi tutuklama emri var.
Et M. Solis lui-même a refusé de rendre son passeport.
ve Bay Solis pasaportunu vermeyi reddediyor.
M. Solis n'est pas son associé mais plutôt un de ses fournisseurs.
Bay Solis'in iş ortağı yok, sadece bir müteahhit kiralamıştır.
Amenez-moi le passeport et M. Solis pourra rendre visite à sa mère.
Pasaportu getirse, Bay Solis annesini ziyaret edebilir.
Avec M. Solis en prison, comment allez-vous me payer? J'ai des enfants!
Bay Solis hapisteyken, benim paramı nasıl ödeyeceksiniz?
Nous avons un mandat nous autorisant à fouiller votre maison et à reprendre tout objet que nous pensons avoir été acquis... illégalement.
Bayan Solis, evinize girmek ve ve yaşadışı yollardan satın alınabilceğinden süphenilen eşyalara el koyma... hakkımız var.
Mama Solis!
Solis anne!
Mama Solis, tout va bien?
Nasıl gidiyor, Solis anne?
Mama Solis, Carlos sera en retard pour le dîner.
Solis anne, Carlos yemeğe gecikecek.
J'ai épousé Diego Solis à l'age de 16 ans.
Diego Solis'le evlendiğimde, on altı yaşındaydım.
Je me suis assurée que Diego Solis ne nous fasse plus jamais de mal.
O andan itibaren bir daha asla oğlumu ya da beni incitmesine izin vermedim.
N'importe qui aurait pu renverser Mme Solis.
Herhangi biri Mrs. Solis'e çarpmış olabilir.
M. et Mme Solis?
Bay ve Bayan Solis? John.
M. Solis... je suis vraiment désolé.
Bay Solis, hımm... Olanlardan dolayı çok üzgünüm.
Mme Solis, c'est l'heure de ses ablutions.
Bayan Solis, onun süngerle temizlenme vakti.
Gabrielle Solis, qui vie dans le même pâté de maison, apporta une paella épicée.
Sokağın aşağısında oturan, Gabrielle Solis, baharatlı paella getirdi.
Mr Solis, vous m'avez fait peur.
Bay Solis. Beni korkuttunuz.
Merci, mme Solis
Teşekkürler, Bayan Solis.
Vous savez quoi, Mme Solis. j'aime vraiment beaucoup quand on se voit mais il faut que je fasse mon travail et je ne peux pas me permettre de perdre mon travail ici.
Bayan Solis bunu çok isterim ama işlerimi bitirmek zorundayım ve bu işi kaybetmeyi göze alacak durumda değilim.
Pourquoi as-tu épousé Mr Solis?
Neden Bay Solis'le evlendin?
Mama Solis.
Solis Anne!
Mme Solis
Merhaba, Bayan Solis.
Mme Solis, qu'est ce que vous faites?
Bayan Solis. Ne yapıyorsun?
sa décision d'épouser Carlos Solis.
Carlos Solis ile evlenme fikri aklına geldi.
Mme Solis, je sais que vous êtes inquiète, mais ça va prendre du temps.
Bayan Solis, endişeli olduğunuz biliyorum, ama bu biraz zaman alacak.
Ce que je me demandais, c'est si tu avais accordé quelques réflexions sur les raisons pour lesquelles tu étais puni et à tout le mal que tu as causé à la famille Solis.
Merak ettiğim şey, Solis ailesine yaşattığın onca acının nedenlerini düşünmek için vaktini harcayıp harcamadığın?
Ce qu'il y a entre moi et Mme Solis, c'est profond. On a un avenir, ce n'est pas qu'une histoire de sexe.
Ben ve Bayan Solis'in yaşadığı şey- - bu derin, alıyor musun?
Carlos Solis? J'ai un mandat pour votre arrestation.
Carlos Solis, sizi tutuklama emrimiz var.
M. Solis!
Bay Solis'tir.
Mme Solis, qu'est-ce que vous faites là?
Bayan Solis, burada ne işiniz var?
M. Solis, je ne veux pas être mêlé à quoi que ce soit.
Bay Solis, bu konuya karışmak istemiyorum.
Il y avait beaucoup de choses que Gabrielle Solis savait avec certitude.
Gabrielle Solis'in kesin olarak bildiği birçok şey vardı
Oui, Gabrielle Solis savait sans l'ombre d'un doute qu'elle ne voulait pas être mère.
Evet, Gabrielle Solís tartışmasız anne olmak istemediğini çok iyi biliyordu.
Nous avons amélioré la technique de distillation au fil du temps.
Bay Solis, gemiyi 23 derece, mark 185'e getirin.
Mais à présent, la maladie est totalement éteinte.
- Onları hemen düzeltelim Bay Solis.
Data, je peux comprendre ce qui est arrivé aux Ornariens...
Yüzbaşı Solis, Minos için warp 5 hızında bir geri yörünge girin. Rota girildi. İşaretimle.
John, je t'en prie.
- Bayan Solis - - John, lütfen.
Ton mari va nous tuer.
Baya Solis, kocanız ikimizide öldürecek.
Diego Solis est rentré à la maison, ivre et il a frappé mon Carlos.
Sonra Carlos'uma vurdu.
Mme Solis?
Bayan Solis, ben markete gidiyorum.
Mme Solis.
Hey, Bayan Solis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]