Translate.vc / French → Turkish / Sonja
Sonja translate Turkish
373 parallel translation
"que vous passiez la frontière cette nuit..." " Mais la nuit est jeune, jolie Sonja.
"Tek şart sınırı bu gece geçmelisin..."
" Il ne fait aucun doute
" Eminimki bu savaşı ben kazanacağım, Sonja.
" Jusqu'à ce que l'un de nous gagne, Sonja.
"İkimizden biri kazanana kadar, Sonja - O veya Ben!"
"Je t'ai déjà dit, Sonja, " que tu seras libre " quand l'un de nous deux
"Sana söylemiştim Sonja, bu iki adamdan biri kazanırsa serbest kalacaksın..."
"Sonja est une traîtresse!"
No. 326 yaşıyor! Sonja bize ihanet etti! "
" Il te reste 14 minutes à vivre, Sonja,
" 14 dakikan kaldı Sonja!
"Sonja, bientôt, tu connaîtras " tous les secrets de la mort. "Prends donc un des miens en souvenir."
"Yakında ölümle ilgili tüm sırları bileceksin, Sonja - benim hayatımdan da bir sır götür yanında!"
C'est une remarque acerbe, Sonja.
Ne kadar çiğ bir yorum, Sonja.
- Sonja arrive.
- Sonja da geliyor.
- Et Sonja est une excellente plongeuse.
- Ve Sonja da harika bir yüzücü.
Oui, mais Dieu l'a créée. C'est forcément magnifique, même si Ses projets ne nous sautent pas aux yeux. Sonja, et s'il n'y avait pas de Dieu?
- Evet, ama eğer onu Tanrı yarattıysa, düşündüğü amaç şu an bize uygun gelmese bile güzel bir amaç olmalı.
L'armée, c'est pas mon truc.
Sonja, ben orduda yapamam!
Sonja, ça va?
Sonja? Sen iyi misin?
Sonja, as-tu vu un pot de sauce au vin?
Sonja, şaraplı sos kavanozunu gördün mü?
- Sonja, s'il vous plaît.
- Sonja, Iütfen. - Hayır, hayır.
- Des calmants?
- Sonja'nın "atıkları" mı?
Boris Dimitrovitch!
Boris Dimitrovitch? - Sonja!
Et toi, Sonja, tu es plus belle debout devant moi qu'en personne.
Sonja, Aman Tanrım, her zamankinden daha güzelsin.
Tu as besoin de quelqu'un qui te libère de Voskovec, qui t'aime, qui t'ait toujours aimée et qui se soit occupé de toi.
- Sonja, sana seni Voskovec'ten kurtaracak birisi lazım. Seni, her zaman sevmiş ve çok değer vermiş bir erkek. - Ağabeyin İvan nasıI?
- Il est occupé.
- Sonja, o çok meşgul.
- Qu'a-t-il dit sur moi exactement?
- Benim hakkımda tam olarak ne söyledi? - Sonja!
Je réalise comme cette perte doit vous affliger, Sonja.
Bunun, senin için büyük bir şok olduğunun farkındayım Sonja.
Sonja, as-tu peur de mourir?
- Sonja. ÖIümden korkar mısın?
Sonja, demain matin, je vais me battre en duel avec Anton Lebedokov.
Sonja, yarın Anton Lebedokov ile düello yapacağım.
Sonja, voilà ta chance de faire une B.A. pour un garçon condamné.
Sonja, ölmekte olan bir çocuğa bir iyilik yapma şansın var.
Ainsi, Sonja et moi nous mariâmes.
Böylece, Sonja ile evlendim.
- Oh, Sonja!
- Oh, Sonja.
Sais-tu au moins ce qu'est l'amour?
Sonja, aşkın ne olduğunu biliyor musun?
- Sonja.
- Sonja.
Très vite, Sonja s'habitua à moi.
Kısa süre sonra, Sonja bana alıştı.
On n'était pas riches et Sonja apprit à faire des plats exquis avec de la neige.
Paramız çok azdı ve Sonja, kardan harika yemekler yapmayı öğrendi.
Sonja occupait mon esprit.
Tek düşüncem Sonja'ydı.
Sonja et moi passâmes un hiver formidable.
O kış, Sonja ile harika vakit geçirdik.
Il restait assis des jours entiers, béat, à caresser un morceau de velours. Sonja lui donnait des cookies, à sa grande joie.
Berdykov, öylece oturur günlerce gülümser, bir kadife parçasına sarıIır ve Sonja da onu kurabiyeleriyle besleyerek mutlu ederdi.
Il est là. - Sonja!
Karargâhları orada.
Même si on pouvait s'approcher de lui, on le raterait.
Sonja, ona hiç yaklaşmayacağız. Ve ateş etsek bile, ıskalarız.
Sonja! Le meurtre politique ne paie pas.
Sonja, politik suikast işe yaramaz!
Qui sommes-nous pour tuer quelqu'un?
Sonja, biz kimiz ki adam öldürelim.
Sonja, j'ai bien réfléchi.
Sonja... Sonja, hep bunu düşünüyorum.
Miraculeusement, Sonja réussit à échapper aux Français.
Mucize eseri, Sonja Fransa'dan kaçmayı başarmıştı.
C'est une situation très compliquée, cousine Sonja.
Çok karmaşık bir durum, kuzen Sonja.
"Et vous m'aviez promis..."
"Ama henüz erken ve sen bana söz verdin, Sonja..."
" Je t'ai fait venir, Sonja,
"Seni, aramızdaki bazı şeyleri açığa kavuşturmak için çağırdım, Sonja."
" Il faut prendre ta décision, Sonja.
"Artık kararını vermelisin, Sonja. Ona karşı olarak benim yanımda mısın?"
- Sonja, ne fais pas ça.
- Yapma Sonja!
Il y avait aussi ma cousine Sonja.
Son olarak, kuzenim Sonja vardı.
Sonja!
Sonja!
Des nouvelles de Sonja?
Kuzen Sonja'dan hiç haber var mı?
- Pauvre Sonja.
- Zavallı Sonja.
- Oh, Sonja!
- Sonja!
- Sonja.
- Sonja!