Sook translate Turkish

Ko Suneh, Wang Sookrang Kang Sukjae, La Jungock

Go Seon-ae, Wang Sook-rang Kang Seok-jae, Lah Jeong-ok

Jeon Eungoo, Kim Daehee

Park Joon-ho Senaryo : Kim Jeong-sook

Jung-Sook était la première arrivée.

Jung-Sook burada olan ilk kişiymiş.

Kim Jung-Sook.

Kim Jung-Sook.

Regarde, c'est pas Jung-Sook?

Bak, bu Jung-Sook değil mi?

Park, Jung-Sook, La mere d'Eun-Suh avait d'incroyables pouvoirs.

Jung-Sook Park, Eun-Suh'nun annesinin inanılmaz güçleri varmış.

Aprés que Jung-Sook se soit suicidée, Eun-Suh a perdu ses pouvoirs.

Jung-Sook kendini öldürdükten sonra, Eun-Suh güçlerini kaybetmiş.

Pourquoi Jung-Sook s'est-elle tuée?

Acaba Jung-Sook neden kendini öldürdü?

Park, Jung-Sook avait des pouvoirs surnaturels?

Jung-Sook Park'ın doğaüstü güçleri mi vardı?

Jung-Sook s'est suicidée et le Dr. Oh est mort ruiné.

Jung-Sook intihar etti ve Dr. Oh mahvolmuş biri olarak öldü.

Enfin, il a dit que Jin-sook était sa cousine.

Neyse, dedi ki Jin-sook kuzeniymiş.

- Jin-sook?

- Jin sook?

Jin-sook!

Jin-sook!

Jin-sook, ça fait longtemps.

Jin-sook! Uzun zaman olmuştu!

Hé, Jin-sook!

Jin-sook!

Et puis j'ai su qu'il était revenu chez Jin-sook.

Daha sonra Jin-sook ile ayrıldığını duydum.

Kim ln-sook, tu n'as pas trop attendu?

Kim ln-sook, çok bekledin mi?

Ah ouais au fait, Young-sook a fait ses débuts en sous-titrage.

Evet, Young-sook ilk altyazı işini yaptı.

Et Ji-sook?

Peki Ji-sook?

Chu Kyoungsook, je le savais, cette salope!

Chu Kyung-sook! Biliyordum! Kaltak!

Ah, merde... Le Dr Chu est sur la liste des passagers mais pas Youngjin Choi.

Yolcu listesinde Chu Kyung-sook'un adı var ama Choi Young Jin'in adı yok.

Ms. WON Hae-sook?

Bayan WON Hae-sook musunuz?

Merci d'être venus, Sook, Marcus Schenkenberg

Geldiğiniz için çok teşekkürler. Sook.

Le Programme'Music Scent'par Kim Eun-sook commencera la semaine prochaine.

Kim Eun-sook'un "Müzik Kokusu" programı gelecek hafta başlayacak.

Kwang-ho avait l'habitude de suivre partout Hyang-sook, sans arrêt.

Kwang-ho sürekli Hyang-sook'u takip edermiş.

Hyang-sook?

Hyang-sook mu?

Tu n'as jamais eu l'intention de tuer Hyang-sook au début, hein?

İlk başta, hiç Hyang-sook'u öldürme niyetinde değildin, değil mi?

Cette empreinte a été trouvée sur le lieu du crime d'Hyang-sook

Bu ayak izi Hyang-sook'un öldürüldüğü yerde bulundu.

Alors tu n'as pas seulement tué Hyang-sook, vrai?

Yani sadece Hyang-sook'u öldürdün, doğru mu?

- Hyang-sook aussi?

- Hyang-sook da mı?

- Hyang-sook?

- Hyang-sook mu?

Hyang-sook.

Hyang-sook.

- Hyang-sook est mignonne.

- Hyang-sook çok hoş.

Mais Hyang-sook grimaçait aussi, hein?

Ama Hyang-sook da yüzünü buruşturdu değil mi?

Les rails du train?

Hyang-sook'un boğazını... iyice sıktı. Tren rayları mı?

Etrangler très fort le cou de Hyang-sook avec.

Hyang-sook'un boğazını onunla sıktı.

Ensuite, le corps de Hyang-sook remua une dernière fois.

Sonra, Hyang-sook'un bedeni birden titreyiverdi.

Sa tête recouverte par sa culotte.

Hyang-sook'un külotu. Kafasına külotu geçirildi.

"Lee Hyang-sook"

"Lee Hyang-sook"

La culotte de la victime sur son visage, comme pour Hyang-sook.

Hyang-sook'daki gibi... kurbanın külotu yüzünde.

19 Décembre Celui de Lee Hyang-sook.

19 Eylül, Lee Hyang-sook'un öldürüldüğü gündü.

Quand tu l'as traîné dans la montagne, il a décrit la mort de Hyang-sook avec tant de détails.

Onu dağa götürdüğümüzde... Hyang-sook'un cinayetini bütün ayrıntılarıyla anlatmıştı.

Ensuite, le corps de Hyang-sook remua encore une dernière fois.

Sonra, Hyang-sook'un bedeni birden titreyiverdi.

Tu te souviens de Hyang-sook?

Hyang-sook'u hatırlıyorsun değil mi?

Hyang-sook est mignonne.

Hyang-sook çok hoş.

Tu as vu Hyang-sook se faire tuer pas vrai?

Hyang-sook öldürüldüğünde her şeyi gördün değil mi? Burada mıydı?

Notre YONG Sam-sook

Bizim YONG Sam-sook'umuz

Je t'aime, Mi-sook!

Seni seviyorum, Mi-sook!

Kim Yung-Sook, Kim Yung-Sook?

Kim Yung-Sook, Kim Yung-Sook.

Kim Jung-Sook,...

Kim Jung-Sook...

Jin-sook?

Jin-sook mu?