Translate.vc / French → Turkish / Stefan
Stefan translate Turkish
2,488 parallel translation
J'ai vu le "X" gravé sur le torse de Stefan.
Evet. Dinle, Stefan'ın göğsündeki X yarasını gördüm.
- Je sais, et je le déclencherai à la place de Stefan.
- Tuzak olduğunu biliyorum ve Stefan kapılmasın diye kendimi kaptıracağım bu tuzağı.
Impossible que Stefan n'ait pas vu l'émission de Caroline.
Stefan'ın Caroline'ın yayınını görmemiş olması ihtimali yok.
Elle ne veut pas Caroline, mais lui!
Caroline'ı istemiyor o kadın. Stefan'ı istiyor!
J'ai un message urgent pour Stefan Salvatore.
Stefan Salvatore'a acil bir mesajım var.
On les appelle les natifs américains, mais on ne t'a pas amené pour corriger tes insultes raciales dépassées, hein, Stefan?
Artık onlara Yerli Amerikalılar diyoruz ama seni buraya zaman aşımına uğramış ırksal terimlerini düzeltmek için çağırmadık. Değil mi Stefan?
Stefan essaie de dire que tu as des goûts merdiques.
Sanırım Stefan şunu söylemeye çalışıyor çok berbat bir zevkin var.
Stefan, tu as fouillé dans le bureau de ton père?
Stefan, babanın bürosunu mu kurcaladın?
J'ai avoué car j'avais peur de ce qu'il ferait à Stefan?
Stefan'a yapacaklarından korktuğum için itiraf ettim sadece.
C'est ton grand secret avec Stefan.
Stefan'la arandaki büyük sır bu.
Je veux pas savoir toute l'histoire, Stefan!
Bütün hikayeyi bilmek istemiyorum Stefan!
C'est la seule histoire qui importe, Stefan.
Önemli olan tek hikaye bu Stefan.
Tu savais que Valerie avait été enceinte de Stefan?
Valerie'nin Stefan'ın çocuğuna hamile olduğunu biliyor muydun?
Et en parlant de ça, invite Stefan.
Lafı geçmişken, Stefan'ı da davet et.
Damon a dit qu'il essaierait d'amener Stefan.
Bu arada Damon, Stefan'ı getirmeye çalışacağını söyledi.
S'il te plait, j'ai eu une mauvaise...
Lütfen Stefan. Ben oldukça kötü bir...
J'aimerais te présenter Nadia Petrova, ma fille.
Stefan, Nadia Petrova ile tanışmanı isterim. Kendisi benim kızım.
Tu vas bien.
Stefan, sen iyisin.
Tu as deux options.
İki seçeneğin var Stefan.
Je ne peux pas respirer.
Nefes alamıyorum Stefan.
Quelle est la première personne que tu as tué...
Stefan, bana öldürdüğün ilk kişinin ismini söyle.
Je meurs.
Ölüyorum, Stefan.
Je meurs de vieillesse, Stefan.
Yaşlılıktan ölüyorum, Stefan.
J'ai pas encore eu de réponse de Stefan, mais j'espère qu'il sera bientôt là.
Henüz Stefan'dan bir haber alamadım ama yakında burada olacağını umuyorum.
Stefan m'a empêchée de me suicider.
Stefan beni intihardan kurtardı.
Thérapie d'exposition prolongée.
İşte burada. Tamam, Stefan. Uzun Süreli Terapi.
J'essaie seulement d'aider Stefan à comprendre ce que je fais.
Ben sadece Stefan'ın ne yaptığımı anlamasını sağlıyorum.
coffre un, Stefan zéro.
Çünkü şu an skor kasa 1, Stefan 0.
Stephan est le héros.
Stefan bir kahraman.
Stefan va s'en rendre compte.
Tamam, Stefan bu işi çözecektir.
Un bon point pour l'optimisme, mais malheureusement il ne sait pas que cet endroit existe.
İyimserliğini takdir ediyorum ama maalesef ki Stefan daha bu yerin varlığından habersiz.
C'est tout l'intérêt Stefan.
Mesele de bu zaten Stefan.
Tu es Stefan Salvatore.
Sen Stefan Salvatore'sun.
Bien, sors tout.
Güzel, evet. Tüm duygularını boşalt Stefan.
Bats-le!
Karşı koy, Stefan, Karşı koy!
Des fois... Je ne sais pas non plus.
Stefan, bazen ben de bilmiyorum.
Je meurs de vieillesse. Adieu.
Yaşlılıktan ölüyorum, Stefan.
Allons chercher Elena.
Kahraman saçını takın Stefan.
C'est mon frère, mais je surveille ce que tu dis parce qu'il est quelque sorte en plein milieu d'une crise psychotique.
Affedersin, senin kim olduğunu bilmem mi gerekiyor? O benim kardeşim Stefan. Ama yerinde olsam ses tonuma dikkat ederdim.
Stefan et Damon vont me tuer si tu ne leur rends pas Elena.
Aaron, sorun ne? Onlara Elena'yı vermezsen Stefan ve Damon Salvatore beni öldürecek.
Donc, Stefan t'a donné ma lettre de suicide.
Harika. Demek Stefan sana intihar notumu verdi.
On était en froid à l'époque, et au moment où c'était fini, c'était fini.
Pişmanlık dolu Stefan moduna girme şimdi. O zamanlar aramız bozuktu ve iş bittiğinde de bitmişti zaten.
Le truc c'est que Stefan aime ce corps actuellement. De quoi tu parles?
Mesele şu ki, Stefan bu bedenden hoşlanıyor.
Stefan et moi avons peut-être rallumé une veille flamme la nuit dernière.
Sen neden bahsediyorsun? Dün gece Stefan ile eski bir alevi canlandırmış olabiliriz.
Si je dois tirer ma révérence, en sachant que Stefan se soucie toujours de moi ce n'est peut-être pas la pire manière de partir.
Eğer bu dünyadan göçeceksem Stefan'ın hâlâ bana değer verdiğini bilerek gitmek pek de kötü olmasa gerek.
Je meurs, Stefan.
Ölüyorum Stefan.
Bonne nuit, Stefan.
İyi geceler Stefan.
Stefan a clairement inspiré de profondes pensées.
Belli ki Stefan sana bilgelik aşılamış.
Je pense que Stephan croit qu'une partie de moi peut toujours être sauvée.
Sanırım Stefan hâlâ kurtarılabilecek bir parçam olduğuna inanıyor.
Mets tes cheveux de héros, Stefan.
Evet, o işte.
Ne rejette pas toute la culpabilité sur moi, Stefan.
Nasıl olur da bundan haberim olmaz?