English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Strange

Strange translate Turkish

483 parallel translation
Monsieur Strange, je présume.
Sanırım Bay Strange oluyorsunuz.
C'est notre meilleur album depuis "Strange Days."
Days'dan bu yana çıkan en iyi albüm adamım.
You know how pale and wanton thrillful comes death in the strange hour? Unannounced, unplanned for, like a scaring, over-friendly guest you ve brought to bed.
Biliyor musun ne kadar soğuk ve şehvetli gelir ölüm... en garip zamanda... uyarmadan.hazırlanmadan... tıpkı ürkütücü ve aşırı dostane bir konuk gibi yatağına aldığın.
L'ÉTRANGE MACHINE DU DOCTEUR STRANGE
Bruce Wayne'in Tuhaf Sırrı
- Ça dépend du Dr Hugo Strange.
Bu Doktor Hugo Strange ( Garip )'e bağlı.
Votre thérapie de relaxation ne semble pas vraiment marcher sur moi, docteur.
Rahatlama terapiniz benim üzerimde pek işe yaramıyor gibi görünüyor Dr. Strange.
Je suis le Dr Hugo Strange.
Ben Doktor Hugo Strange.
Maître Bruce, le Dr Strange vient juste de partir.
Efendi Bruce, Doktor Strange az önce tesisi terk etti.
Ce Dr Strange ferait bien d'avoir une bonne raison de nous traîner jusqu'ici.
Bu Doktor Strange'in bizi bu unutulmuş yere sürüklemek için iyi bir sebebi olsa iyi olur.
Strange est-il revenu?
Strange geri geldi mi?
Strange n'envisage pas de me faire chanter.
Strange bana şantaj yapmayacak.
Le Dr Strange a-t-il vraiment la preuve de votre identité, monsieur?
Doktor Strange kimliğinizin kanıtına gerçekten sahip mi efendim?
Je vais utiliser ta tête comme boule de bowling, Strange.
Kafanı bovling oynamak için kullanacağım Strange.
Je savais dès le départ que votre machine lisait les pensées.
Strange, makinanın zihin okuyabildiğini en başından beri biliyordum.
Ce qui est bizarre... c'est qu'après avoir joué ce pauvre fermier imbécile, je me sens désolé pour lui... parce que tout le monde s'en fout.
Strange thing is after playing this poor fool farmer for a while, I can't help but feel sorry for him because no one cares.
Je me sens bizarre.
I feel strange.
"People are Strange", des Doors... où ils disent : "Les visages ont l'air méchants, quand on est exclu".
"İnsanlar Garip", The Doors'un. "Yabancılaştığında, yüzler şeytanca görünür."
Of some strange place
Korkunç hayaletlere inanıyorum
Red... Strange.
Red Tuhaf.
- Votre nom, c'est Strange?
- Soyadın Tuhaf mı?
Strange Funky Sounds.
Değişik, fanki şarkılar.
Tu m'as dit... de repérer les trucs strange.
Garip şeylere dikkat etmemi söylemiştin, değil mi?
Moi, je trouve ça bien strange!
Bu son derece garip bir olay adamım. Değil mi?
- Strange.
- Garip.
Je t'ai dit de pas prendre les "Strange" aux W.C.
Ludo, sana bin kez "Strange" lerimi tuvalete götürme dedim.
C'est normal, tu évacues des choses, tu en intègres d'autres.
Vücut bir şeyi bırakırken, yerine başka bir şey almak istiyor. Sevgili dostun Ludo için bu işlevi Strange okumak karşılıyor.
- Elle t'a dit quoi, pour les "Strange"?
Dergilerin için ne dedi?
- Pour les "Strange", elle t'a dit quoi?
Ne dedi diyorum dergiler için?
T'as pas réussi à sauver tes "Strange"...
Dergilerini bile koruyamadın.
- Avec mon "Strange".
Dergimle beraber.
Times are strange
# Tuhaf zaman #
"Strange-Film".
"Strange-Film". Bağlantı bu.
Et voici 15 autres DVDs pour vous, et vous avez votre compte sur "Strange-Film".
İşte sizin için 15 exta DVD ve "Strange-Film" desiniz.
But with Krist c'? Some strange barrier that separates us.
Ama Kristleyken, aramızda bazı ilginç engeller vardı.
Il portait un T-shirt du Docteur Strange.
Bir de Doktor Strange tişörtü giyiyormuş.
Le leitmotiv du Dr Strange.
- Bu Doktor Strange'in sloganıydı.
Il portait un T-shirt de Docteur Strange.
Üzerinde de Doktor Strange tişörtü varmış.
Il y avait un garçon... un enfant très étrange... Donnez l'enfant à son père.
There was a boy a very strange, enchanted boy Çocuğu babasına verin.
Salut, grande Emily the Strange *, que puis-je faire pour toi?
Buyurun, Garip ve Mükemmel Emily. Nasıl yardımcı olabilirim?
C'était une émission animalière. Ça s'appelait Strange Wilderness.
Garip vahşilikler adında bir vahşi yaşam programıymış.
Strange Wilderness, épisode 21, "Les Mal Léchés".
Strange Wilderness, bölüm 21, "Ayı Zerafeti".
Les cotes d'écoute de l'émission chutent constamment depuis deux ans.
Strange Wilderness'in reytingleri son iki senedir önemli şekilde düşüyor.
Tu viens de sauver l'émission, Bill.
Az önce Strange Wilderness'i kurtardın Bill.
La plupart d'entre nous croient qu'on devrait garder l'azote pour financer le voyage qui sauvera l'émission.
Tamam. Çoğumuz azotu tutmamız gerektiğini düşünüyor... ve satıp böylece yolculuğu finanse eder ve Strange Wilderness'ı kurtarırız.
Strange Wilderness?
Strange Wilderness?
Bonjour. Ici Peter Gaulke. Bienvenue à Strange Wilderness.
Merhaba, ben Peter Gaulke, ve bu da Strange Wilderness.
Bonjour, ici Peter Gaulke. Bienvenue à Strange Wilderness.
Merhaba, ben Peter Gaulke ve bu Strange Wilderness.
Je m'appelle Erica Strange.
Adım Erica Strange.
- Dr Strange.
- "Dr. Acayip"?
Pour moi, c'est la lecture d'un "Strange".
Anlaşıldı mı?
The days when our love was strange.
{ Aşkımızın tuhaf olduğu günleri. }

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]