Stroke translate Turkish

Je la vois quand je joue.

Her stroke atışımda, onun sefil suratını görüyorum.

Rosemary, Stroke of Luck et L R.

Biberiye, Talih Kuşu ve L R.

# Ristle-tee, rostle-tee, now, now, now # With every stroke she shed a tear

Ristle-tee, rostle-tee, haydi, haydi, haydi her darbeyle gözünden yaş akar

# Ristle-tee, rostle-tee, now, now, now # With every stroke she shed a tear

Ristle-tee, rostle-tee, haydi, haydi, haydi her darbede gözünden yaş akardı

Dans un accident de train près de Crewe. Mon beau-père a abandonné son projet d'ouvrir un cabinet à Londres, et nous sommes partis vivre dans son château à Stoke Moran.

Ondan sonra üvey babam mesleğini Londra'da icra etmek için çalışmalarını bıraktı ve hayatımızı sürdürmek üzere bizi Stroke Moran'daki dedelerinden miras kalan evine getirdi.

Giant Stroke Entry!

Büyük dalma girişi!

Stroke's what claimed my Allie, not four years back.

Yaklaşık dört yıl önce Allie de felç geçirmişti.

Hé, Stroke est presque sur la toubib.

Stroke, doktoru yakalamak üzere.

Stroke, t'as les bras plus longs que moi.

Stroke, senin kolların daha uzun.

Hé, Stroke est presque sur la doc.

Bakın. Stroke doktoru yakalamak üzere.

Paul Kinsey a deux points d'avance.

Paul Kinsey ile The Two-Stroke Lead.

Un chance que vous ayez prévu ce discours à Columbia.

Looks like scheduling that speech at Columbia was a stroke of good luck.

Fouillez l'Anvil danc chaque recoin!

Stroke anvil fall apart!

C'est un mini-stroke.

- Küçük bir felç.

Comme les acteurs de Diff'rent Strokes.

Different Stroke dizisi oyuncuları da bu halde.

Vous êtes Mara Stokes?

Siz Mara Stroke musunuz?

♪ And stroke your little ego ♪

* Ve gururunun okşanmasını *

Parce qu'il est tellement laid qu'on dirait qu'il fait un AVC ( stroke ).

Yüzü o kadar çirkin ki felç geçirmişe benziyor.

Stroke un peu plus!

Daha hizli çek!

Stroke!

Çek! Çek!

Désolé! Stroke!

Özür dileriz!

♪ I stroke it every chance I get ♪ ♪ It s my girl s pussy ♪

# Her fırsatta onu okşarım çünkü o benim hatunun kedisi / kukusu #

Un de mes fréquents passagers a mentionné un enfant appelé Stroke a volé une berline noire aux jantes customisés.

Hey, şuradaki adam Stroke isimli bir çocuğun siyah sedanla sokaklarda turladığını söyledi.

Stroke c'est le nom qui figure sur son acte de naissance?

İnme, doğum belgesinde yazan isim miymiş?

Stroke!

Stroke!

Stroke, vous êtes là?

Stroke, burada mısın?

Stroke!

Kürek çek!

Stroke nouveau!

Daha çok çek!

Stroke!

Çek!

Svetlana, mon ami Kermit ici va chanter "Stroke Me".

Beni sevmeni çok isterim. Svetlana, dostum Kermit "Stroke Me" şarkısını söyleyecek.