Translate.vc / French → Turkish / Sugar
Sugar translate Turkish
845 parallel translation
- Qu'est-ce que tu nous prépares?
- Ne yapıyoruz Sugar? - Kibritle boogie, Krup.
- Vite, Sugie.
- Gel haydi Sugar, çabuk.
- Fais pas monter la vapeur!
- Sugar, Allahaşkına! Her yerde seni arıyorlar.
- Oh, bon sang! - 7 000 dollars y sont passés.
Buna yedi binlik bayıldı Sugar.
- À l'annulaire de la main gauche.
Sol elin üçüncü parmağı Sugar.
Et c'est un as. Tu réalises ça?
O en iyisidir Sugar, anlıyor musun?
- Allô, c'est Asthme, Sugie.
- Alo, benim Asthma, Sugar.
D'accord, Sugie. Ne cite aucun nom.
Tamam Sugar, yine de isim kullanma.
Le Pain de sucre.
İşte Sugar Loaf.
Hé, Sugar!
Hey, Şeker Oğlan!
Bon, Sugar.
Pekala, Şeker Oğlan.
Hé, Sugar!
Hey, Şeker.
Ramène-moi chez moi, Sugar.
Beni eve götür, lütfen.
Sugar, viens à l'hôtel dès que possible.
Şeker, en kısa sürede otelde buluşalım.
Sugar, aide-Ie.
Şeker, yardım et.
Charlie Max et Sugar Smallhouse.
Charlie Max ve Sugar Smallhouse.
Que sais-tu sur deux mecs nommés Charlie Max et Sugar Smallhouse?
Charlie Max ve Sugar Smallhouse adındaki ikili hakkında ne biliyorsun?
- Tu as du feu, Sugar chéri?
- Ateşini alabilir miyim, Sugar?
Allez, Sugar chéri.
Yapma Sugar.
Tu allumes ma cigarette, mon chou?
Sigaramı yakmayacak mısın, Sugar?
La chute de la falaise ne vous a pas tué, ni la bombe, ni Sugar.
Uçurumdan yuvarlanmak seni öldürmedi, bomba öldürmeliydi. Ya da Sugar.
- Oncle Sam!
Sugar Amca!
Oncle Sam, nous voilà!
Sugar Amca, geliyoruz!
A nous l'Oncle Sam!
Sugar Amca'dayız.
Je te laisse l'Oncle Sam, je t'assure.
Bu Sugar amca senin olsun. Sana söylüyorum.
Sugar 3, ici Sugar 7.
Şeker 3'ten Şeker 7'ye. Şeker 3'ten Şeker 7'ye.
Sugar 3, ici Sugar 7.
Şeker 3'ten Şeker 7'ye.
Je m'appelle Sugar Cane.
Ben Şeker Kamışı.
- Sugar Cane?
- Şeker Kamışı mı?
- Un pseudo, j'étais Sugar Kowalczyk.
- Önceden Şeker Kowalczyk'ti.
- Au revoir, Sugar.
- Hoşçakal, Şeker.
Oh, ce que j'aimerais goûter à cette Sugar.
Şu Şeker'den bir fincan ödünç almak için neler yapmazdım.
Pas de sucreries, pas de beurre, et pas de Sugar.
Pasta yok, yağ yok ve Şeker de yok.
Bonne nuit, Sugar.
İyi geceler, Şeker.
Sugar.
Şeker.
Sugar, si tu crois que tu couves quelque chose, ma chère, le meilleur remède est une rasade de whisky.
Şekerim, hastalığa yakalandığını hissettiğin an dünyadaki en iyi şey, bir tek viski atmaktır.
- Pas toi, Sugar.
- Sen değil, Şeker.
C'est bon, Sugar.
Tamam, Şeker.
Sugar, tu vas avoir des ennuis.
Şeker, başın büyük belaya girecek.
Sugar? Ici.
Şeker?
- Dolores et Sugar dans la 414.
- Dolores ve Şeker, 414'e.
- Moi et Sugar?
- Ben ve Şeker mi?
Mais ne t'inquiète pas, Sugar.
- Keşke. Ama üzülme, Şeker.
Tu veux rester car tu en pinces pour Sugar.
Kalmayı istemenin nedeni Şeker'i arzulaman.
- Moi, en pincer pour Sugar?
- Şeker'i arzulamak mı?
- Toi et Sugar.
- Sen ve Şeker.
Une minute.
Dur bir dakika Sugar.
- Mets tes lunettes.
Güneş gözlüklerini tak Sugar.
Sugar, va Ie chercher.
Gidip getirin onu.
- Oh, Sugar.
- Oh, Şeker.
Moi et Sugar?
Ben ve Şeker mi?