Translate.vc / French → Turkish / Sylvie
Sylvie translate Turkish
310 parallel translation
Bonjour, Sylvie.
- Oh, merhaba, Jack. - Selam, Sylvie.
Il peut dormir à la maison.
- Sylvie! Jack gece kalmak istiyorsa, kalsın.
C'est dit, sylvie.
- Kalıyor, Sylvie.
J'ignorais que Sylvie m'en voulait ainsi.
Sylvie'nin benim hakkında böyle düşündüğünü hiç bilmiyordum.
Il n'a pas ce que nous avons, Sylvie.
Sende ve bende olan onda yok, Sylvie.
- Sylvie! - Oh.
Sylvie!
Sylvie, je vais divorcer.
Sylvie, ben boşanıyorum. - Ne?
J'ai une certaine répugnance à l'idée de divorcer, Sylvie.
Aslında boşanma fikri bana tamamen uzak, Sylvie.
Il me cache quelque chose, Sylvie Quelque chose de terrible...
Benden bir şey saklıyor, Sylvie korkunç bir şey.
Au-revoir, Sylvie et merci.
Güle güle, Sylvie Ve çok teşekkür ederim.
Il faut que j'appelle Sylvie tout de suite.
Hemen Sylvie'yi aramalıyım.
Il va bien, Sylvie.
O çok iyi, Sylvie. Gerçekten.
- Mais oui, la patronne. L'autre jour, Sylvie a dit en riant : "Tiens, voilà madame Dinosaure".
Diğer gün Sylvie ondan "bayan dinozor" diye bahsediyordu.
Claudio, il croit que Sylvie est née dans une poubelle.
Caludio, Sylvie'nin çöp kutusunda doğduğunu sanıyor.
Bonjour, Sylvie.
Günaydın, Sylvie.
Regarde, Sylvie, c'est un de mes sacs.
Bak, çantalarımdan birini getirdim.
Ecoute, c'est pas compliqué.
Dinle Sylvie bu o kadar karmaşık değil.
'Que penses-tu du nouveau désordre amoureux, Sylvie... Nathalie, Julie, Sophie?
"Seri tek eşlilik konusundaki görüşün nedir Sylvie?"
- Rubadoux, Sylvie.
- Rubadoux, Sylvie.
- Sylvie.
- Sylvie.
Sylvie, je t'en prie!
Sylvie, lütfen!
Pouvez-vous expliquer l'état de santé de Sylvie au Dr Goldstein?
Sylvie'ye neler olduğunu Dr. Goldstein'a açıklar mısınız?
Dans un zodiaque avec Sylvie Blake.
Kauçuk sal, Sylvie Blake.
- Sylvie, "éloignez-toi" de mon homme.
Sylvie! Erkeğimi rahat bırak.
Mme Roussel, notre directrice de la communication, pense pareil, et sans lui avoir...
Evet, Bayan Rousset halkla ilişkiler direktörümüz de benimle aynı fikirde ve... Sylvie, gel de şunlara bakıver.
On s'aime, Sylvie.
Birbirimizi seviyoruz.
et avec qui on peut vivre. Pour moi, cette personne, c'est toi, Sylvie.
Benim için o insan sensin, Sylvie.
C'est vrai ce que m'a dit Silvina, que tu es sur une enquête importante?
Sylvie'nın söyledikleri doğru mu? Göreve seni mi getirdiler?
Non, c'est Sylvie.
Hayır, ben Sylvie. Merhaba, Alice.
Salut, Alice.
Sylvie? Yanlış numara çevirdim sanırım. Jake'i aradığımı sanıyordum.
- Qu'est-ce qui se passe avec Sylvie?
Fakat bunu kendine saklıyor.
- Sylvie, c'est comme toutes les autres...
Ne zamandır Sylvie ile berabersin? - Diğerleriyle olduğu gibi. Birkaç saatlik büyük çabandan sonra...
"En 1998, Ted Hughes a mis fin à 30 ans de silence sur Sylvia... en publiant Lettres d'anniversaire... une série de poèmes racontant l'histoire de leur relation. Il est mort d'un cancer quelques semaines plus tard."
1998'de Ted Hughes 30 sene süren sessizliğini bozarak Sylvie'yla ilişkisini anlattığı... şiir serisi "Doğum Günü Mektupları'nı" yayınladı ve bundan bir kaç hafta sonra kanserden öldü.
Sylvie.
Sylvie.
La preuve, j'ai plus envie de Sylvie.
Kanıtı da artık Sylvie'yi istememem.
Sylvie. Tu conduis. Je ne veux pas que tu appelles en conduisant.
Sürmeni ve konuşmanı istemiyorum.
Oui. Sylvie?
Sylvie, sen?
Sylvie, je dois parler à votre père.
Sylvie, babanla konuşmam lazım.
Rien pour Sylvie?
- Sylvie için bir şey bulamadınız mı?
15 minutes, Sylvie.
On beş dakika, Sylvie.
Sylvie en a eu un la semaine dernière et je suis là depuis plus longtemps qu'elle.
Sylvie geçen hafta bir tane aldı, ve ben O'ndan üç ay fazladır çalışıyorum.
- Tu t'inquiètes trop, Sylvie.
- Çok endişeleniyorsun, Sylvie.
Comme Sylvie.
Sylvie gibi.
Sylvie!
Sylvie!
Donne ta cassette, ma choucroute!
İşte al. Sylvie müzik koysana biraz, burası mezarlık kadar sessiz.
. - Sylvie.
- Sylvie.
Sous-titres : Sylvie Tran
SON
Sous-titres : Sylvie Rozenker
Çeviri : hasta
- Sylvie?
Bitik durumdayım. - Sylvie?
- Où est Silvina?
- Sylvie nerede?
Rien, qu'est-ce que tu veux que je te dise?
- Sylvie beni ilgilendirmiyor.