English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Taxes

Taxes translate Turkish

760 parallel translation
La guerre. C'est la hausse des taxes!
Savaş demek vergilerin artması demek!
Et l'inventaire des taxes.
Vergi envanterleriniz...
Après déduction des taxes... il reste aux environs de 20 millions de dollars.
Vergiler düşüldüğünde, 20 milyon civarında bir paraya denk geliyor.
Six personnes qui passent leur temps a blaguer et a parler de films pendant que je paie le gaz, Ie loyer, la lumiere, les taxes et leurs salaires!
Ben burada elektriği, kirayı, ısınmayı ve onların maaşlarını öderken 6 kişi burada bütün gün durmuş birbirine fıkra anlatıp filmler hakkında konuşuyor.
Oui, ce sont ces taxes qui vous abattent.
Evet, insanın keyfini kaçıran da bu vergiler zaten.
3,39 $ taxes comprises. Merci.
Teşekkür ederim.
8,46 $, taxes comprises. Merci.
8 : 46, teşekkür ederim.
Il y a des grèves, les taxes atteignent des sommets...
Grevler. Vergiler hala çok ağır.
Je l'ai vu partir collecter les taxes.
O dışarda vergi memurlarıyla baş etmeye çalışıyor.
Il y a le billet d'avion, les taxes d'importation, les taxes cachées, le profit... - C'est une super offre à 1100 $.
Uçak bileti, ithalat vergileri, gizli vergiler, kar payı... 1100 dolar, kelepir sayılır.
- 1 284 000 $ hors taxes.
- 1.284.000, vergiden önce.
- taxes, petite caisse, divers.
- Vergiler, görünmezler, muhtelif.
Ca inclut les profits du pari mutuel... l'argent pour les urgences, les taxes sur les machines du mutuel... les recettes des concessions, et l'argent de la vente des billets.
Bu miktar ikili bahisleri, oyun makinalarında oynananları, bilet satışından elde edilenleri ve bağış paralarını kapsıyor.
Les taxes ont grimpé?
Vergi mi arttı?
Un employé du bureau des taxes.
Müşteri mi geldi? Keşke öyle olsa. Vergi Dairesinden gelmişler.
Mademoiselle? Ça fera 22,80 plus les taxes.
- Bayan... 22,80 artı vergisi.
5 $ pour l'appel, 22,10 $ pour le pneu. Avec les taxes, ça nous fait 29,70 dollars.
5 dolar servis için, 22.10 lastiklere, 2.60 vergisi, toplamda 29.70.
Il doit empocher pas mal de taxes foncières.
Cebini yer kiraları ile dolduruyor.
Tiens, mon tiers prévisionnel, les taxes, la patente...
Vergi, ruhsat, izin belgesi.
Les guerres entraînent de lourds tributs, arrachés à nos provinces... des taxes... la faim, la maladie.
Savaş, haraç demektir. Eyaletlerimizden koparılan, vergiler... açlık, salgın hastalıklar demektir.
Amenez une promesse écrite, pour réduire les taxes!
Öyleyse, yazılı bir belge getirin!
Il a même fait sortir les vieux registres de taxes de l'entrepôt?
Ambardaki eski vergi defterleri bile mi inceliyor?
S'il découvre qu'on s'est servi dans les taxes, on sera tous les deux dans le pétrin.
Eğer vergilerde yolsuzluk yaptığımızı anlarsa..... benim için olacağı kadar senin içinde kötü olur her şey.
On danse pour 125 dollars moins les taxes et la sécu.
İşte biz bunu yapıyoruz. Saati 125 dolara artı vergiler ve sosyal güvenlik.
Non seulement des millions de taxes, en espèces et chèques sont partis en flammes, mais, plus tragiquement, le fichier central de tout contribuable de cette nation a été détruit.
Yalnızca milyonlarca dolar değerinde vergi makbuzu, para ve çek yanmakla kalmamış, en kötüsü, bu ülkedeki her bir vergi yükümlüsünün vergi beyannamesi dosyaları da yok olmuştur.
Uniquement depuis que plus personne ne paie les taxes.
Herkes vergi ödemeyi bıraktığından beri.
Des taxes, des formalités, des monnaies incertaines...
Vergiler, kayıtlar, yüklü paralar gerekli. Tanıdığı, güvenebileceği kişiler olmalı.
La domination étrangère avec ses lois, ses veto, ses taxes, ses monopoles commerciaux ou l'indépendance?
Yasalarıyla, vetolarıyla, vergileriyle, ticarî tekelleriyle yabancı egemenliği mi yoksa bağımsızlık mı?
Les taxes ont-elles été payées?
- Vergisi ödendi mi?
Le chariot hors taxes est là.
Duty-free arabası orada.
La structure de prix liée aux taxes à l'importation sera systématiquement ajustée aux exigences particulières de nos partenaires du Commonwealth afin qu'ensemble nous puissions maintenir une alliance positive et profitable pour tous dans le commerce international et pour la paix dans le monde.
İthalat vergileri ile ilgili fiyat yapısı sistematik olarak topluluk ortaklarımızın özel taleplerine göre ayarlanacak böylece birlikte dünya ticareti ve dünya barışı için olumlu ve karşılıklı fayda sağlayan bir ittifakı devam ettireceğiz.
Je m'excuse, mais moi, quand même, je payais des taxes pour mon poste!
Ben bir dolu vergi ödüyorum ama.
Et tout cela sans taxes?
Ve hapsi de gümrüksüz?
Les taxes et impôts publics, le prix de la vie. L'inflation n'est même pas incluse...
Federal ve yerel ücretler, yaşama masrafı, enflasyon bile buna dahil değil.
Si vous m'en demandez 24, taxes ou pas, c'est du vol légalisé.
Şimdi sen benden, vergi olsun olmasın, 24 dolar istersen bunun adı yasal soygun olur.
Il dit que nos taxes sont du "vol légalisé".
Vergilerimizin yasal bir soygun olduğunu söyledi.
C'est une ville paisible, où chaque citoyen respecte la loi et paie ses taxes pour de meilleurs lendemains.
Burası huzurlu bir şehir. Buradaki her vatandaş kanunlara saygılıdır ve daha iyi bir gelecek için vergisini öder.
Parle comme ça et ils vont augmenter les taxes.
Böyle konuşmaya devam edersen daha da yükseltirler.
- Alva Ies taxes douanières sur de nombreux produits.
Pek çok ürüne vergi gelecek.
6,95 $, plus les taxes.
6.65 artı KDV.
Je me souviens... Le Shogunat Tokugawa imposait des taxes excessives aux Daimyo.
Tokugawa Shogun'unun Daimyo'daki fahiş düzeydeki vergileri uygulamaya koyduğunu hatırlıyorum.
Mais selon mes calculs, pour chacune de ces 14 années, votre revenu annuel sera de 10000 £, sans taxes.
Ancak hesaplarıma göre, bu 14 yıl boyunca her yıl vergiden muaf 10 bin paundluk bir gelirin olacak.
Taxes!
Vergiler!
Belles, merveilleuses taxes!
Güzel, sevimli vergiler!
Et bien faisait d'agir de la sorte car avec les taxes, les pauvres habitants de Nottingham mouraient de faim.
VERGİ KAÇIRAN KİŞİ İnanın, bunu yapması iyi bir şeydi, çünkü vergilerle birlikte Nottingham'ın fakir halkı açlıktan ölüyordu.
Paie dejolies taxes
Kendi vergileri de vardır
Dejolies taxes
Ve bu vergilerin ödenmesi gerekir
Recevez les salutations amicales de votre collecteur de taxes locales.
Dost canlısı vergi tahsildarınızdan selamlar.
Je sais. Mais tu as aussi pris du retard dans tes taxes.
Biliyorum, Otto, ama vergilerin için de çok geç kaldın.
- Oui, sans les taxes...
- Evet, vergisiz.
Et que Fantômas nous a tous taxés de son impôt sur le droit de vivre dans les proportions exorbitantes!
Biliyorsunuz, Fantomas yaşam hakkınız üzerine vergi koydu. Üstelik kabul edilemez oranlarda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]