Taylor translate Turkish

Je suis désolé pour le sergent Taylor.

Çavuş Taylor için üzgünüm.

George Clooney le fait, Matt Damon, Taylor Swift, Jay-Z.

George Clooney yapıyor. Matt Damon. Taylor Swift, Jay-Z.

Ginny Taylor, deuxième mandat de présente.

Ginny Taylor-Clapp, İki dönemlik öğretim başkanı.

Je suis avec Rebecca Taylor notre avocate maison.

Yanımda Rebecca Taylor var, hizmet içi hukuk müşavirimiz.

Butler et cette femme Taylor viennent ici demain.

Butler ve Taylor adındaki kadın yarın buraya gelecek.

John Bosworth, Mlle Taylor. On a parlé au téléphone.

- John Bosworth, Bayan Taylor.

Si vous êtes du FBI, je suis Taylor Swift.

Siz FBI ajanıysanız ben de Taylor Swift'im.

Et je veux bouffer le coeœur de Taylor Swift, mais on peut pas avoir tout ce qu'on veut.

Ben de Taylor Swift'in kalbini yemek istiyorum ama her zaman istediğimizi alamıyoruz.

Je vous ai observé Taylor et toi faire votre danse depuis des semaines, et je ne pensais pas que vous iriez au bout.

Haftalardır sen ve Taylor arasındaki sürtüşmeyi izliyordum. Ama işi pişireceğinizi hiç düşünmemiştim.

Je te l'ai dit, je pensais que Taylor était mon contact, d'accord?

Buluşacağım kişinin Taylor olduğunu sanıyordum.

Je vous regarde faire votre petite danse, Taylor et toi, depuis des semaines, et je ne pensais pas que tu irais jusqu'au bout.

Haftalardır sen ve Taylor arasındaki sürtüşmeyi izliyordum. Ama işi pişireceğinizi hiç düşünmemiştim.

Monsieur Breitling. Dominic Taylor.

- Mr.Breitling, ben Dominic Taylor.

Oui, monsieur Taylor.

- Evet, Mr.Taylor.

Je sais que tu aimes beaucoup Taylor.

Dinle, Taylor'dan hoşlandığını biliyorum.

Emery l'a trouvé dans la voiture de Taylor.

Emery, Taylor'un arabasında buldu.

Tu es sûr que tu peux faire que Taylor nous aide?

Taylor'un bize yardım edeceğinden emin misin?

Tu es second violoncelle à New York.

- Cynthia Taylor, biliyorum. New York senfonisinin ikinci çellosusun.

Les gars, Taylor viens d'utiliser son identifiant pour quitter un parking.

Millet, Taylor sadece kullanılan Onun kimliği bir garaja çıkmak için.

Taylor, aussi.

Çok Taylor,.

On a trouvé un enregistrement d'e-mails cryptés sur le PC fixe de Taylor.

Biz şifrelenmiş e-postaların bir rekor bulundu Taylor'ın ev bilgisayarınızda.

Puis ils tuent Taylor pour ne pas le payer.

Sonra onu ödememek için Taylor öldürür.

Taylor Bennet, identification positive.

Taylor Bennet. Kimlik doğrulandı.

- Le père de Taylor Bennet.

- Taylor Bennet'in babası.

Je vous ai dit de faire vos preuves pour vous motiver, comme un entraîneur.

Kanıtla dediğimde Koç Taylor gibi kanıtla demek istedim.

Taylor m'a demandé de faire les invitations pour sa fête de pluie de météorites vendredi soir.

Taylor Cuma geceki meteor yağmuru partisinin davetiyelerini tasarlamamı istedi.

Tu viens à la soirée de Taylor ce soir?

Bu gece Taylor'ın partisine gelecek misin?

- J'ai passé toute ma nuit souhaitant que tu sois là.

- Taylor- - - Bütün gece buraya gelmeni bekledim.

Cadre spatial de Taylor?

Taylor uzaysal çerçeve?

Prends ça, Taylor Swift!

Al bakalım Taylor Swift!

Tous les autres, parcourez les fichiers confidentiels des équipes de Taylor Street, Bridgeport, Chinatown et Melrose.

Diğer herkes gizli dosyaları kurcalasın. Taylor Caddesi, Bridgeport, Chinatown, ve Melrose ekiplerindeki.

- Tayler... rock and roll.

Taylor hazır.

Chaque année ils choisissent un nouveau pour chanter au bal, et Taylor m'a inscrite. Moi.

Her yıl yeni birini şarkı söylemesi için seçiyorlar, Taylor bu sene için beni seçti.

Tes yeux.

Taylor, gözlerin.

C'est sur Taylor.

Taylor hakkında.

Tu es... enceinte.

Taylor, sen hamilesin.

Est-ce que Taylor va bien?

Taylor iyi mi?

Tu connais Taylor.

Taylor'u bilirsin.

Taylor veut vraiment partir, genre, maintenant.

Taylor buradan hemen gitmek istiyor, hem de hemen.

Tout va bien avec ton amie Taylor?

Arkadaşın Taylor iyi mi?

Tu as vu Taylor?

Taylor'ı gördün mü?

Je suis Taylor Beecham, mais vous le savez déjà.

Ben Taylor Beecham ama siz zaten kim olduğumu biliyorsunuz.

Ça va aller. Taylor est enceinte.

Her şey yoluna girecek.

Comment ça pourrait aller?

Taylor hamile.

Pour le moment, je pense que tu devrais aller trouver Taylor.

Şu anda, gidip Taylor'ı bulman gerekiyor.

Son nom est Taylor.

Adı Taylor.

Je vous aiderai toi et Taylor - à trouver quoi faire.

Sana ve Taylor'a yardım edebilirim.

Taylor.

Taylor.

Et elle déteste Taylor.

Taylor'dan da nefret ediyor.

- Cynthia Taylor, je sais.

- Ben Cynthia.

Sur une clé USB appartenant à Jeffrey Taylor.

... Jeffrey Taylor.

Est-ce que je peux te parler?

Taylor? Konuşabilir miyiz?