English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Temp

Temp translate Turkish

36 parallel translation
J'ai tout mon temp.
Zamanım var.
Non, je n'ai pas le temp.
Yapma lütfen. Acelem var.
- Vous le saurez bien à temp.
Zamanı geldiğinde öğreneceksiniz.
- Tu es un photographe porno. C'est un passe-temp.
Bir porno fotoğrafçısı.
- Son emploi du temp.
- Bu, onun programı.
Tempus?
Tempus mu? Temp..
Et quand une femme a quatre pénis en elle en meme temp avec un homme qui pisse sur eux, c'est une partie de l'amour aussi?
Ve bir kadın aynı anda dört tane penisle olduğu zaman... üzerlerine işeyen bir adamla birlikte. Bu da mi aşkın bir parçası?
- J'appelle de chez I-Temp.
I-Temp'den arıyorum.
Mes assistantes s'en chargeaient.
I-Temp'deki kızlar pişirirdi.
'En ce jour pluvieux, aucun de nous n'a vu la temp � te qui nous attendait.'
Bu yağmurlu günde bizi bekleyen fırtınayı göremedik.
Écoute-moi, j'ai un patient qui a besoin d'imagerie de perfusion, et comme ta chic clinique privée possède un de ces appareils TEMP, j'espérais que tu nous laisserais l'utiliser.
Dinle, sarışın,... Bir kalp hastama sıvı içitimli görüntüleme yapılması lazım, özel muayenehanende foton emişli kameralardan olduğuna göre, kullanabilir miyim diye soracaktım. Elbette.
Un appareil TEMP, hein?
Foton emişli bir kamera demek.
Pour le relooking, vous préférez... les boucles de Shirley Temp ou le genre Weirdl Yankovic?
Perma için, Shirley Temple gibi lüleli mi, yoksa Weird Al Yankovic stili mi tercih edersin?
Il est temp de voir le monstre, face à face.
Canavarla tanışma vakti.
Vénus tourne si lentement qu'il lui faut plus de temp pour faire un tour sur elle même que pour complèter une orbite autour du Soleil, donc sur Vénus une journée dure plus qu'une année
Venüs kendi ekseni etrafında öyle yavaş döner ki bu yörünge dönüşünden daha yavaştır. Bu yüzden Venüs'de bir gün bir yıldan daha uzundur.
J'ai à te parler.
- Temp ne? Otur dostum.
Ca les tuerait de monter un peu la temp
Kaloriferleri biraz açsanız ölür müsünüz?
La temp  te continue ˆ faire rage dehors.
Fırtına dışarıda tüm öfkesiyle devam eder.
Un silence de mort ˆ l'ext Ž rieur ; la temp  te est pass Ž e.
Dışarıda ölüm sessizliği, fırtına sona ermiş.
Je remercie la générosité et l'ouverture d'esprit de la Chambre de commerce de Bon Temps, avec à sa tête la redoutable Mlle Portia Bellefleur.
Saygıdeğer Bayan Portia Bellefleur'ın başında bulunduğu Bon Temp Ticaret Odası'na cömertliği ve açık görüşlülüğünden ötürü şükranlarımı sunmak isterim.
Mais quand je suis la bàs c'est jamais pour longtemp avant que je sois encore éjecté à travers le temp à nouveau
Bir kere gittiğimde tekrar zamanda yolculuk yapmam uzun sürmüyor.
Nous n'avons plus le temp.
Zamanımız azalıyor.
Qui dort toute la journée, méprise l'autorité, ivre la moitié du temp.
Tüm gün uyur, otoriteye saygı duymaz. Zamanının yarısını içerek geçirir.
Je suis désolée, Andre, mais "normal" est parti en même temp que toi.
Üzgünüm Andre, ama beni terk edince "normal" de bizi terk etti.
Vous pensez que Tempe sera d'accord pour ça?
Sence Temp buna onay verir mi?
Je donne juste un coup de main au motel pour la maintenance, tu sais, juste le temp que le père d'Everett guérisse.
Everett'in babası hasta olduğu için motelin işleri ile ilgileniyorum.
C'est a propos du temp, Cameron.
- Zamanı gelmişti, Cameron.
Parceque la motié du temp je ne pense pas que tu écoute.
Çünkü bazen beni hiç dinlemediğini düşünüyorum.
Je sais c'est effrayant, Mais laissons lui un peu de temp Pour accepter ça.
Korkutucu olduğunu biliyorum ama ona alışması için biraz zaman verelim.
TEMP
ISI
Je vais t'envoyer la vidéo en temp réel.
Telefonuna gerçek zamanlı yansıtacağım.
l-Temp Technology, j'écoute...
Onaylandı.
Carol, de l'agence d'intérim de L.A.
- Merhaba Charlie ben Carol, LA Temp ajansından.
On a déménagé à Temp, lui et moi.
Tempe'ye taşındık.
Ouais, carrément. 2x03 Temp-Tress
♪ ♪ ♪ I'm fresh ♪ ♪ you gotta, you gotta, you gotta ♪
NOUVEAU-MEILLEURE-TEMP.
Nasılsın Ted?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]