Temporal translate Turkish

Il y a aussi une congestion pulmonaire et des douleurs névralgiques.

boğazda lokal inflamasyon ve eşlik eden... bronş tıkanıkları ve... temporal bölgede nöraljik hassasiyet var.

- Ici. - Au niveau frontal et temporal.

- Frontal ve temporal bölge.

Chez votre fille, c'est dans le lobe temporal.

Kızınızın durumunda bozukluk yan lopta.

Je le répète, le lobe temporal.

Hala beynin yan lobunda...

Pourtant, comme nous l'avons vu la semaine dernière, si l'on écarte avec soin la base des lobes temporaux, on peut voir la partie supérieure du tronc cérébral.

Geçen haftaki dersimde de gösterdiğim gibi temporal lobu dikkatli bir şekilde ayırdığımızda beyinin gövdesinin üst kısmı ortaya çıkar.

Échantillon prélevé sur le cortex temporal.

Bu örnek, temporal korteksin ana birleşme alanından geliyor.

Il suffit d'accroître l'activité du lobe temporal médian cérébral, en se servant des synapses de la mémoire immédiate.

Uzun süreli hafızayı geri getirmek için iç temporal bölgenin... kısa süreli sinaptik bağlantılarla aktivitesini arttırmayı amaçlıyor.

J'ai effectué un examen comparatif de leurs synapses et j'ai trouvé ça dans leur lobe temporal.

Dax ve O'Brien arasında tam bir sinirsel sinaptik tarama yaptım ve iki hastanın da şakak loblarında bunu buldum.

Je ne nie pas ces expériences. Il y a une explication empirique, - la stimulation du lobe temporal.

Ölüme yaklaşma tecrübesini dikkate almıyorum çünkü bu olay temporal lobun uyarılmasıyla açıklanabilir.

Il souffre d'épilepsie du lobe temporal.

Epilepsi hastasıymış.

Voilà, la masse dans son lobe temporal.

İşte. Şakak lobundaki şu kütle.

Mais avec l'épilepsie du lobe temporal, comme celle de Wayland, la crise peut être à peine perceptible, et se résumer à un léger changement de personnalité.

Van Gogh'un sahip olduğu epilepsi türü arkadaşımız Wayland'ın epilepsi türüyle aynı bu türde nöbet çok incelikli olabilir.

Elle a une tumeur avancée du lobe temporal, comme Modell.

Onda tıpkı Modell'inki gibi gelişmiş şakak lobu tümorü var.

- Ces examens ont révélé quelque chose d'étrange dans une zone du cerveau qu'on connaît peu, une zone du lobe temporal appelée "module divin" par les neurophysiciens.

- Testlerin gösterdiğine göre beynin bir bölgesinde henüz anlamaya başladığımız tuhaflıklar var. Geçici bölgede, nörofizikçilerin'Tanrı Yumrusu'adını verdikleri kısımda.

les zones en bleu montrent que vous présentez tous les mêmes obstructions aux lobes temporaux et à l'hippocampe.

Şimdi, mavi alanlara bakarsanız, hepinizin beyninin temporal loblarında ve hippokampüsünde aynı engel var. ( ÇN : temporal lobe : beyinde hafızayı da kontrol eden bölge )

L'activité de son lobe temporel est telle qu'elle détruit son cerveau.

Bildiğimiz tek şey, beynin temporal lobunda yüksek derecede hareketlilik olduğu. Bunun sonucunda beyninde tahribat meydana geliyor.

- Epilepsie du lobe temporal.

- Zamansal Lob Epilepsisi.

Et si j'ai raison.. le tout exacerbé par l'Epilepsie du lobe temporal,... ça lui paraît aussi réel que vous et moi dans ce bureau.

Ve eğer haklıysam Zamansal Lob Epilepsisi yüzünden ağırlaşmış bu ona gerçek gibi geliyor senin ve benim burada oturduğumuz gibi.

C'est au lobe temporal... près du siège de la parole.

Kitle sol arka temporal lobda, beynin konuşma bölgesine çok yakın.

Un coup brutal lui a éclaté l'os du nez, et a fracturé l'os orbital, les zygomatiques et l'os temporal.

Küt uçlu bir cisim burun kemiğini çökertmiş ayrıca sağ göz çukurunu, elmacık ve şakak kemiğini kırmış.

Hématome temporal droit.

Kafası yarılmış.Hematom.

Il influe surtout sur le lobe temporal, lié à la reconnaissance faciale.

Etkilenen bölgenin yüzleri hatırlamakla ilgili şakak bölgesinde olduğunu görebilirsiniz.

C'est une tumeur du lobe temporal.

Şakağında yuvarlak bir tümör var.

C'est dans la partie interne du lobe temporal.

Hipocampus, lobların iç kısmıdır.

Ses lobes temporaux sont intacts.

Taramalar temporal lobun sağlam olduğunu gösteriyor.

Tuméfaction du lobe temporal, qui compresse l'artère cérébrale postérieure et peut provoquer une attaque.

Şakak lobunun dibinde şişlik oluşur ve arkadaki damara basınç yaparak felce sebep olur.

La trajectoire est ascendante et finit dans le lobe temporal gauche.

Mermi açısı yukarıya doğru. Sol ön loba girmiş.

- L'artérite temporale.

- Temporal arterit.

Faites une biopsie de l'artère temporale.

Acil temporal arter biyopsisi gerekiyor.

- Oui. Et on peut émettre une éventualité quasi certaine que j'aie une tumeur au lobe temporal droit.

Sağ temporal lobda bir tümör olması olasılığını çok ciddiye almamız gerektiğini düşünüyorum.

Et que sont les souvenirs des substances chimiques situées entre le sillon occipital et le lobe temporal.

Zaten hatıra nedir ki? Beyinde, art kafa yarığı ile şakak lobu arasında kalmış kimyasallardır.

Le scan cranien montre que le lobe temporal droit est le départ de l'hémorragie.

Bilgisayarlı tomografi taraması beynin sağ lobunda kanama başladığını gösteriyor.

Le lobe temporal a été très abîmé.

Temporal lobe kaza sırasında ciddi hasar görmüş.

Il a eu aussi une lésion du lobe temporal.

Kendisi de temporal lobe hasarı yaşamış.

Ton lobe abîmé me fait souffrir, et tu vas le payer.

Hasar gören temporal lobe'un bana acı veriyor ve bunu sana ödeteceğim.

Comment va mon lobe temporal?

Temporal lobe'um ne durumda, doktor?

Mort de la formation d'une hernie sur le lobe temporal.

Şakağındaki fıtık oluşumundan ölmüş.

Fractures des os nasal, orbital droit, zygomatique et temporal.

Ölüm sebebi, beyin kanaması. Küt uçlu bir cisim burun kemiğini çökertmiş ayrıca sağ göz çukurunu, elmacık ve şakak kemiğini kırmış.

Des odeurs, des visions... C'est un oedème cérébral.

Koku ve dini simgeler görmek temporal lobda şişme olduğunun belirtisidir.

Je dois faire quelques ajustements sur votre lobe temporal.

- Beni nereye götürüyorsunuz? - Endişe edecek bir şey yok...

Il a montré un possible foyer épileptique dans le lobe temporal gauche de la patiente.

Hastanın sol beyin lobunda olası sara odağı gösterdi.

Vous avez dit avoir observé un possible foyer épileptique dans le lobe temporal.

Sol beyin lobunda olası bir sara odağı gördüğünüzü söylediniz.

Temporal gauche.

Sol şakakta.

C'est un morceau du lobe occipital, le sillon temporal inférieur.

Bu sadece occipital lobunun bir parçası.

Sexe masculin. 36 ans. Un point d'impact d'une balle de calibre 9mm au niveau du lobe temporal.

Temporal bölgeye, yakından 9 mm çapında silah ile ateş edilmiş.

Il y a une malformation artérioveineuse sur son lobe temporal gauche.

Sol temporal lobda anterivenöz şekil bozukluğu mevcut.

On va commencer la procédure avec la lobectomie temporale à gauche.

Pekâlâ. Sol temporal lobektomiyle başlayıp...

- Son lobe temporal.

- Temporal lobunda.

Si c'est le papa qui a tué le Père Carlos, il l'a fait sans son lobe temporal.

Bunu yapması çok zor.

Le coup a été porté d'une façon similaire au niveau de l'os temporal.

Buradaki darbe de benzer şekilde indirilmiş.

Ce sont des pics dans votre lobe temporal.

Temporal lobunda ani yükselmeler var.