Translate.vc / French → Turkish / Tex
Tex translate Turkish
447 parallel translation
TROIS HOMMES ONT ÉTÉ TUÉS EN ESSAYANT D'OUVRIR CECI - Tex
BUNU AÇMAYA ÇALIŞAN ÜÇ ADAM ÖLDÜRÜLDÜ
- Oi est Marie, Tex?
- Marie nerde, Tex?
Tex dit que ça s'éclaircit.
Tex hava açılıyor diyor.
- On t'écoute, Tex.
- Devam et, Tex.
- OK, Tex.
- Tamam, Tex.
- J'appelle Tex.
- Gözcü'yü arıyorum.
- Je t'écoute, Tex.
- Devam et, Tex.
- Un changement, Tex?
- Bir değişiklik var mı, Tex?
Tex vient d'appeler.
Tex aradı.
Tex dit que ça n'est pas une partie de plaisir.
Tex bunun kolay olmadığını söylüyor.
Tex vous dirigera sur eux.
Tex, seni onlara yönlendirir.
Vous allez repartir dès que Tex vous aura donné le feu vert.
Tex sana izin verdiği an tekrar başlıyorsun.
- D'accord, Tex.
- Tamam, Tex.
- Dis à Tex de le guetter.
- Tex'e onu gözlemesini söyle.
- Tu en es où, Tex?
- Ne yapacağız, Tex?
Où est Tex?
Tex nerede?
Bien, Tex.
Aferin Tex.
Tex, vous voulez arrêter?
Teks, çekilmek ister misin?
Vous êtes pressé, Tex?
Acelen ne Teks?
- Salut, Tex. - Salut, Luke.
- Selam Tex, selam Luke.
Air Force 191. 5 sur 5, Tex. Je t'écoute.
Hava kuvvetleri 191 sizi duyuyorum devam edin.
- Même chose chez nous.
- Konumumuzdan biraz uzaktayız, Tex.
Dites à Tex que nous avons trouvé une soucoupe volante.
Buzun altında bir uçan daire bulduk. Çıkarmaya çalışıyoruz.
Tex, Barnes va vous aider.
Tex, Barnes'a yardım için gidiyorum.
Si la communication passe, demandez une autorisation pour Scott.
Tex, denemeye devam et. Bay Scott için tekrar sor.
- De bonnes nouvelles?
- Tex, gelen bir şey var mı?
- Et pour moi, Tex?
- Fakat, Tex, ya ben?
- Tex?
- Tex?
Tex, au boulot.
Hadi, Tex, işin var.
- Oû est le mazout pour le chauffage?
- Tex, ısıtıcılar benzini nereden alıyor?
- Je préviens Tex.
- Tex'e söyleyeyim.
- Bill, Tex, suivez-le. Nikki aussi.
- Bill ve Tex, onunla gidin.
Tex!
Tex!
Tex, monte dans ce chariot.
Tex, arabanın içine gir.
Tex va s'occuper de vous.
Tex sizinle ilgilenecektir.
Un ami à moi veut envoyer un message.
Tex, bir arkadaşım mesaj göndermek istiyor.
Pace prend plaisir à faire du mal. Tex...
Pace, insanların canını yakmaktan keyif alır.
Enervez-le et ça hurlera dans toute la ville.
Tex, sinirlendirecek olursanız bugün kasabadan çığlıklar duyabilirsiniz.
Tex et Pace le veulent.
Sadece Tex ve Pace istiyor.
Tex, baisse ton arme.
Tex, silahını indir.
Il est à toi, Tex.
Senindir Texas.
Je vais te dire, Tex.
Diyorum sana Tex.
Tex va éclater!
Sanırım Tex duramayacağı bir noktaya geldi.
On a besoin de lui.
Blaise bize lazım Tex.
Vause nous a donné l'idée.
Bu fikri Tex'le bana bizzat Vause verdi.
Arrête-le, Tex.
Durdur onu Tex.
Quand est-ce qu'on rentre au ranch, Texan?
Çiftliğe ne zaman dönüyorsun, Tex?
Est-ce que le nom de Tex Penthollow ne vous rappelle rien?
- Tex Penthollow ismi size bir şey ifade ediyor mu?
Ça a demandé à Gideon, Tex and Scobie tout ce temps-là pour le retrouver.
Gideon, Tex ve Scobie'nin onu tekrar bulması, bu kadar uzun sürdü.
Mais je crois que ceux qui l'ont tué sont Tex, Gideon, Scobie et votre mari.
Ama bence onlar yaptı. Tex, Gideon, Scobie ve kocan.
Pour quelle raison?
Aklında ne var, Tex?