Translate.vc / French → Turkish / Throw
Throw translate Turkish
67 parallel translation
Tu peux coucher avec elle et la jeter quand tu n'en veux plus.
Charlene gibi, you could sleep with and throw away.
Il fait juste des "throw-up" argenté.
O hep gümüş throw-up'lar yapar.
" C'est juste un throw-up.
" O sadece bir throw-up.
Il veut attirer l'attention et prendre sa revanche, Parce que les gens recouvrent ses tags Les gens qui font des grafs- -
O iltifat etmeyemi yoksa intikam almayamı çalışıyor, çünkü insanlar onun throw-up'larına gittiklerinde.
Tu vois un throw-up, Tu le recouvres.
kim yaktı diyecekler- - sen bir throw-up gördüğünde, sen onun yanına gideceksin.
Qui pense que les throw-up de Cap sont dignes d'être sur un train?
Kim Cap'in throw-up'larının tren değerinde olduğunu düşünüyor?
Tu dois pouvoir défoncer une ligne à l'intérieur, la défoncer avec des throw-up, des fresques, tu dois tout faire.
Sen buraları ele geçirebilirsin, throw-up'larla, en üstlerle en aşağılarla, herşeyi yapabilirsin.
Frapper mes talons et crier Levez mes mains et crier
# Kick my heels up and shout Throw my hands up and shout
Penchez ma tête en arrière et crier Venez Maintenant
# Throw my head back and shout Come on now
Rien ne m'arrête.
Throw it a million miles.
# Don't, don t, don t throw it away
# Sakın, sakın, sakın onu atma.
mais je suis là pour ton toucher de balle.
I'm here to help you get your throw back.
- Revenons au toucher de balle.
- Hey! Let's get back to the throw.
Jette-toi. Aie foi en la balle et balance-toi.
You got to go out there, believe in the ball and throw yourself.
Aie foi en la balle, et balance-toi.
Just believe in the ball, Jake. And throw yourself.
{ C : $ 00FFFF } You can take me and throw me away
# Önce sevip sonra bırakma
J'ai le sentiment que tu vas pas organiser de fête.
I'm sensing you won't throw the shower?
* Throw your shapes electric blue *
Gönder suretlerini elektrik mavisine.
Je vais jetter ces boulettes de viande gonna throw the meatballs sur l'écran.
Ekrana nasıl köfte atabilirim?
Par exemple, tu te souviens de "Guts, Punch, Balls, Throw up"?
Bir örnek vereyim. "bağırsaklar, yumruk, taşaklar, kusmak" hatırlıyor musun?
# Throw every last care away #
Bütün dertleri bir yana bırakın
# Oh, I could throw you in the lake
Seni bir göle atabilir,
"Pour une terre pure, jetez vos ordures."
"Give a larbage, throw out your garbage."
I wouldn t throw them all away
# Hepsini düşünmeden # # Aşk için bir kenara atardım #
Se tuer, c'est une chose. Mais jeter tes gosses du balcon par représailles contre ta femme...
It's one thing to kill yourself, but to throw your kids off a balcony just to get back at your wife?
Throw every last care away
Bütün dertleri bir yana bırakın
♪ No, no, throw the dice. ♪
Hayır, hayır, zarları fırlat.
One throw that bell will go clang
Bir vuruş, zil çalar, zır *
Pour foutre tes fesses en taule.
Açılımı "Seni Hapse Atabilirim" ( Throw Your Ass In Jail ).
So I throw up my fists
* Kaldırıyorum yumruğumu *
Throw a punch in the air
* Atıyorum bir yumruk havaya *
♪ Throw your soul ♪ ♪ Through every open door ♪
* Eğlendir her fırsatta kendini *
Throw your doubt away Do or die now
* Bırak bütün endişelerini * * Yap ya da öl, şimdi *
Throw your doubt away Do or die now
* Bırak bütün endişelerini * * Yap ya da öl şimdi *
J'ai envie de te serrer dans mes bras
Now I want to throw my arms around you
♪ He could throw that speedball by you ♪
* Topu öyle sert atardı ki *
♪ and throw on what I wanted ♪
* İstediğimi istediğim yere atıp *
"6 : 00 A.M., day after Christmas, I throw some clothes on in the dark."
Sabah altıymış da, yılbaşı ertesiymiş de, elbiselerini giyiniyormuş.
♪ I throw some clothes on in the dark ♪
* Karanlıkta bir şeyler giyiverdim üstüme *
♪ don t throw
.
- ♪ don t throw your hand
* Bırakma her şeyi *
♪ don t throw your hand
* Bırakama her şeyi *
♪ and you weren't there to fix it ♪ you clean the house so spick-and-span ♪ ♪ you cleaned everything a cleaning lady can ♪ ♪ but I won t throw out your plastic cart ♪ ( Thud )
â ™ ª sen artık düzeltmiyorsun gelip burayı â ™ ª â ™ ª evimizi temizler, gıcır gıcır ederdin â ™ ª â ™ ª bir hizmetçinin bütün işini hallederdin â ™ ª â ™ ª atamıyorum plastik sepetini, değil elimde â ™ ª
And throw my life away
* Harcayabilirim hayatımı boşa *
Saison 03 Épisode 02 Throw Maw Maw From the House
Tospaa İyi Seyirler...
60, and l'll throw in a stand
- 60, bir de ayaklık vereceğim.
If I were a boy even just for a day l'd roll out of bed in the morning and throw on what I wanted and go
Bir oğlan olsaydım, hatta sadece bir günlüğüne, sabahları fırlayıp yataktan canımın istediğini giyer ve giderdim.
How the bells, sweet silver bells ♪ ♪ all seem to say, throw- -
Çanlar, güzel gümüş çanlar,... nasıl da söylüyorlar- -
♪ Throw my hands up and ♪ Shout!
♪ Throw my hands up and ♪ Shout!
♪ Throw my head back and ♪ Shout!
♪ Throw my head back and ♪ Shout!
♪ Throw my hands back and ♪ Shout!
♪ Throw my hands back and ♪ Shout!