English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Titan

Titan translate Turkish

819 parallel translation
Aujourd'hui encore, la France est un pays de raison et de générosité, parce qu'un de ses fils, par un travail de titan, a donné naissance à un régime nouveau basé sur la justice et le droit auquel tout homme aspire.
Fransa bugün bir kez daha mantığın ve iyiliğin merkezi durumunda. Çünkü onun evlatlarından biri, adaleti ve insan eşitliğini arkasına alarak, yeni bir düzenin yükselişinin mimarı oldu.
Imaginez qu'il a fallu 300 ans de recherches acharnées et un travail de titan pour créer cette merveille. Le nec plus ultra du fil!
İplikte gelinen bu son noktayı geliştirmek için yapılan üç yüz yıllık yorucu tetkikleri ve verilen emeği düşünün.
C'est pas un des Titans?
- Titan'lardan biri değil mi bu?
Les lignes des Japs sont clairsemées au sud du cap Titan.
Japon nakil hattı Cape Titan'ın güneyinde hayli az yayılma göstermiş olmalı.
Si j'ai compris leur charabia, des navires de guerre sont concentrés au cap Titan.
Mırıldanmalarından anladığım kadarıyla, Cape Titan üssünde gemiler toplanıyor.
Il faudrait y aller voir.
- Titan'a bir bakabilirsiniz.
Si les Japs ont une flotte au cap Titan, ils s'apprêtent peut-être à nous attaquer.
Bir filo söz konusuysa bunu hemen bilmek zorundayız. Belki de bizi buradayken vurmayı planlıyorlardır.
Il faut savoir ce que mijotent les Japs.
Japonların Titan'da ne halt ettiklerini bilmemiz gerek.
Il doit approcher du cap Titan.
Cape Titan'ın güneybatısında olmalı.
J'aborde le cap Titan par le sud-ouest.
Güneybatıdan Cape Titan'a doğru.
Je survolerai le cap Titan dans 40 minutes.
40 dakika içinde Cape Titan'da olacağım...
Des vaisseaux de guerre qui s'éloignent en direction du sud.
Savaş gemileri güneye, Cape Titan'dan uzağa ilerliyor.
Des Zéros japonais, je suppose.
Titan'dan Japon uçakları, sanırım.
Combien de temps leur faut-il pour venir de Titan à Levu-Vana?
Titan'dan Levu-Vana'ya bu yakıtla ne kadar idare edebiliriz?
Du travail de titan!
Motorda bayağı iş yapılmış.
Il y a Mimas, Titan, Dioné. Hypérion, bien sûr.
Mimas, Titan, Dione var, ve tabiki Hyperion.
De la lumière électrique. Grâce à Thomas Edison, le Prométhée moderne!
Elektrik ışığı, Edison'nun mucizesi, modern bir Prometheus ( Mitoloji'de bir titan ).
Il y a la Terre, bien sûr... mais peut-être aussi Mars, Titan ou Jupiter.
Tabii ki Dünya var,... ancak Mars, Titan ve belki Jüpiter için de ihtimaller var.
Huygens découvre Titan... le plus gros satellite de Saturne.
Huygens Satürn'ün büyük uydusu Titan'ın da kaşifidir.
Loin des anneaux, baigné de lumière rouge... on trouve l'immense satellite de Saturne : Titan.
Halkalardan uzakta, kızıl ışıklar içinde Saturn'dev bulut kaplı uydusu Titan'la karşılaşıyoruz.
Près d'une falaise de Titan... dans les nuages de molécules organiques... Jupiter, la belle planète aux anneaux se dessine.
Titan buzullarının yakınında organik molekül bulutlarının içerisinde muhteşem halkalı gezegen Saturn'ü görebiliriz.
Ils se rappelleront l'époque où Voyager observait Titan... au cours de leurs voyages par delà les planètes... hors du système solaire... vers les ténèbres interstellaires.
Titan'ın Voyager uzayaraçları tarafından ilk keşfedildikleri güne dönerek bu destansı yolculuk güneş sisteminin dışına yıldızlar arsındaki büyük karanlığa uzanıyor.
Et voici Titan, le satellite géant de Saturne.
Titan'ı alın misal, Saturn'ün dev uydusu.
Nous avons pris l'azote et le méthane atmosphériques... les avons irradiés avec des électrons... venant du champ magnétique de Saturne... et avons obtenu cela. Cela correspond aux propriétés observées dans la brume de Titan.
Atmosferinden nitrojen ve metan alarak Satürn'ün manyetik alanında oluşan Titan'dan alınmış elektronlarla karıştırarak Titan sisine çok benzeyen bir yapı elde edebiliriz.
La matière qui donne la vie... pleut du ciel de Titan, comme une manne providentielle.
Yani yaşamı başlatan yapılar Titan bulutlarından yağarak, mucize bir rol oynuyor.
Je suis impatient que la mission Cassini... envoie une sonde à travers la brume de Titan... vers sa surface énigmatique.
Cassini görevinin Titan'ın organik bulutlarına inceleme araçları göndererek gizemli yüzeyini keşfetmesini bekleyemem.
Un Titan contre un Titan!
Titan Titana karşı!
combinant lotion capillaire, onguent anticorps et vinaigrette. Offerte aussi par Titan, le nouveau missile nucléaire qui explose sans prévenir!
Bayanlar baylar, bu gece sizlere bu müsabakayı getiren dünya tarihinin ilk saç yağı, ayak merhemi ve salata sosu Pislik'in ve oyuncak nükleer füze Titan'ın mucitleri.
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Ce pourrait être un article formidable pour le journal et augmenter le nombre de nos lecteurs
Bu Titan için iyi bir hikaye olabilirdi. Büyük edebiyat ödülleri töreneinde konuşabilirdik.
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Le Titan.
Adı Titan.
Holly, tous ses copains étaient Français. J'ai été sur Titan, j'ai été sur Juno, je peux citer 8 trucs qu'on met dans des bocaux!
Elbette der.. onun tüm arkadaşları Fransızdı.
Vive les tire-au-flanc, c'est notre slogan!
( tekrarlamaya devam eder ) Titan'a gittim, Lobanski'ye gittim Sıkı doğra, sıkı oyna, parolam bu.
Je suis l'essence du mal, abandonné par une race de Titans qui croyait qu'en se débarrassant de moi, elle se libérerait des liens de la destruction.
Değilsin. Ben, benden kurtulduklarında, yıkıcılığın bağlarından da... kurtulacaklarına inanan... bir Titan ırkı tarafından burada bırakılan bir şeytan postuyum.
Au moment de la distorsion, les champs de force s'aligneront, ce qui ouvrira le chemin vers l'autre dimension. Dès que la distorsion aura lieu, je vais ajouter l'antimatière au moment approprié.
Ben, benden kurtulduklarında, yıkıcılığın bağlarından da... kurtulacaklarına inanan... bir Titan ırkı tarafından burada bırakılan bir şeytan postuyum.
On appelle ça une grue Titan.
Buna titan vinci deniyor, Komiser.
Frappe de titan, sprint de gazelle.
Mays gibi oynar ; Hayes gibi kosar.
Alors vous connaissez la manoeuvre de Titan.
O halde Titan Manevrası yapmış olmalısın.
Oui, on met le cap droit sur Titan et on le maintient jusqu'à frôler l'atmosphère, puis on part en chandelle au-dessus de la lune à 0,7 C.
Evet. Doğrudan Titan'a bir rota kuruyorsun, tam atmosfere dokunana kadar yüksel, dümeni sertçe üzerinden aşır ve çabucak 0.7 C'ye dön.
Pour ce voyage dans la nébuleuse il faut savoir faire la manoeuvre de Titan les yeux fermés.
Bu nebula yolculuğunun, Titan Manevrası'nı uykusundan uyandırabilecek birine ihtiyacı olacak.
Puis nous avons fait route sur Titan.
Titan'ın etrafından hızlıca döndük.
Arrivés dans la zone de Titan, j'ai donné ordre de passer en formation serrée.
Titan'a yaklaşırken, dilim şeklini alacağımızı belli eden sinyali verdim.
Nous avons longé la planète puis amorcé une prise d'altitude à 25 degrés de la verticale pour réaliser une boucle Yeager.
Bu formasyona geçerken Titan'ın doruk noktasının etrafında döndük ve Yeager Düğümü için Z + 25 derecelik tırmanışa geçtik.
Comment expliquez-vous qu'au périgée de sa course, l'escadrille se soit retrouvée à une altitude de 2000km?
Peki Titan'ın etrafındaki alçak zirve dönüşünüz nasıl olur da planınızdan iki bin km daha Ay'a yakın olur, bana açıklar mısınız?
Nous volons droit vers Titan, j'occupe l'aile gauche.
Bu Titan'a dönüşümüzün başlangıç kısmı, ben sağ kanattayım.
Nous amorçons la rotation autour de Titan.
Titan'ı yirmi derece dönmekteyiz şu an.
Nous sortons du champ d'attraction de la planète.
Şu sıralar Titan'ın çekim gücünden kurtulmamız gerekiyor.
Le Titan en Bronze...
Bronz Titan. Küba :
Mannekenpix, le cuisinier des Titans.
O Titan'ların baş aşçısıdır.
J'ai été sur Titan, j'ai été sur Bolanski, je peux citer 90 hommes qui ont couché avec Kochanski! Moi!
Kochanski ile yatmış 90 adam sayabilirim.
Lister! C'est quoi ce vacarme de Titan?
- 0ooooh! Lister, Titan aşkına bu gürültü de ne?
C'est quoi ce vacarme de Titan?
-, Titan aşkına bu gürültü de ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]