English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Titanic

Titanic translate Turkish

497 parallel translation
Je n'étais plus monté dans un bateau depuis que j'avais vu "Titanic".
"Titanik" battığından bu yana, sandala bile binmedim.
Du Τitanic?
Titanic mi? Üzgünüm, efendim.
"M. James J. Ηays, à bord du Τitanic."
"Titanic gemisinde bulunan Bay James J. Hays."
Ainsi, le 15 avril 1912, à 2 h 20, alors que passagers et équipage chantaient, le R.M.S. Τitanic disparut du registre anglais.
Böylece, 15 Nisan 1912'de, saat 02 : 20'de yolcular ve mürettebat, Galce bir ilahiyi seslendirirken RMS Titanic, İngiliz kayıtlarından silindi.
C'est le naufrage du Titanic! Que s'est-il passé?
Titanik'in batışına benziyor.
Le Titanic.
Titanik.
Je baptise ce paquebot Titanic!
Bu gemiye Titanik adını veriyorum.
Le Titanic, le nouveau paquebot de la flotte White Star, est le plus grand navire du monde.
"White Star Gemiciliğin yeni transatlantiği Titanik... dünyanın en büyük gemisi."
Grâce au savon Vinolia Otto, pour les passagers de 1ère classe, le Titanic est aussi en avance, offrant le maximum de confort en mer.
"Titanik, ayrıca birinci mevki yolcularına sunulan Vinolia Otto banyo sabunları ile de... denizlerde yüksek tuvalet lüksü ve rahatlığı sunarak liderliğini koruyor."
Tout anglais est fier du Titanic.
Her İngiliz batması imkansız Titanik ile gurur duyar.
Il est Second sur le Titanic.
Titaniğe onun ikinci kaptanı olarak katılacak.
- Titanic.
- Evet.
- Tout pour le Titanic.
- Hepsi Titaniğe gidiyor. - Hepsi Titaniğe.
J'aime mieux servir en second sur le Titanic qu'être capitaine à bord d'un autre vaisseau.
Titanik'te ikinci kaptan olmayı başka gemide birinci kaptan olmaya tercih ederim.
Le Titanic est votre œuvre, à vous les honneurs.
Onu sen inşa ettin. Övgüleri hak eden sensin.
Le Titanic. Il émet par Cap Race.
İlke seferine çıkan Titanik efendim.
Du Titanic, en mer.
"Deniz üstündeki Titanik'ten."
- Le Titanic, seul.
- Sadece Titanik efendim.
Du Titanic.
- Kimden. - Titanik'ten!
Le Titanic demande de l'aide.
Bir imdat çağrısı, efendim.
Vous êtes sûr que ça vient du Titanic?
Titanik olduğuna emin misin? - Evet, efendim.
Signalez ceci : Ici le Titanic. Nous coulons.
O zaman şu mesajı gönder " Titaniğiz, batıyoruz.
Le Titanic.
- Titanik'ten efendim.
Avril 1912, voici une photo de la famille Daniels de Southampton, et un ami... prise un jour avant qu'ils doivent aller en Amérique, sur le Titanic.
Nisan 1912. Southampton'daki Daniels ailesinin fotoğrafı. Ve bu da dostları.
Sur le naufrage du Títaníc.
- Evet, Titanic'in batışıyla ilgili.
Chéri, la prochaine fois, prenons le Titanic.
Şekerim, bir dahaki sefere Titanikle gidelim.
L'omelette des Titans...
Titanic omleti!
Il n'a rien dit quand papy coula le Titanic.
Büyükbaba Titanik'i batırdığında şüphelenmediler ama.
Exactement. Alcool et morphine. Ça ferait sombrer le Titanic.
O kadar gerilim, içki ve morfin Titanic'i bile batırırdı.
Je vais être le producteur du plus grand désastre depuis le Titanic, et toi tu joues aux gendarmes et aux voleurs!
Titanik'ten sonra tarihin en büyük felaketinin yapımcısı olmak üzereyim ve sen burada hırsız polis oynuyorsun.
Tu sais quoi? C'est la première fois que je rencontre un passager du Titanic.
Biliyor musun bu adam gerçekten Titanik'te bulunmuş tanıştığım ilk kişi.
- ll a survécu au Titanic?
- Titanik'den canlı mı kurtulmuş?
Il y a encore mieux que l'histoire du Titanic.
İlginç bir şey mi istiyorsun? Boş ver Titanik'i.Buraya gel.
David, on est sur le pont du Titanic et vous choisissez les chansons de l'orchestre.
David, Titanik'in güvertesinde sayılırız ve sen hala orkestraya istek yapıyorsun. Bu iş para getirmiyor.
T'as tout pompé, sauf le Titanic.
Titanik dışında her yere girdin.
Faire remonter le Titanic serait plus facile.
Titanik'i çıkartmak daha kolay olurdu.
Je m'appelle Ben Jahrvi, du groupe Titanic Toy.
Ben, Ben Jahrvi. Titanic Oyuncak Şirketi. Gemiyi beğendiniz mi?
Il se prend pour le capitaine du Titanic.
Baksana. Kendini Titanik'in kaptanı sanıyor.
Il dit que le Titanic vient d'arriver.
Titanik'in biraz evvel geldiğini söylüyor.
Le personnage est en images de synthèse. On a fait ça avant Titanic!
Tamam, köşeye kadar ilerlemeye devam et, ve orada kal, tamam mı?
Pas sur ce foutu bateau, baby. Où l'as tu trouvé, sur le Titanic?
Herifi Titanic'ten falan mı bulmuştun?
Mais vous, de votre côté, si vous étiez le capitaine du Titanic, vous ne diriez pas, "Tenez le cap."
Diğer taraftan, eğer Titanik'in kaptanı olsaydınız "Viya böyle." diyemezdiniz.
Si j'étais... le capitaine du Titanic, pour lequel de mes officiers supérieurs devrais-je me faire des soucis?
Eğer Titanik'in kaptanı olsaydım, hangi üst düzey çalışanlarımdan endişe etmem gerekirdi?
Tu es sur le Titanic.
Batmak üzere olan bir gemidesin.
C'est le Titanic!
Yeni bir "Titanic" faciası mı?
Sacré Tommy! Il aurait parié sur Titanic contre lceberg!
Tommy, artı sayılar için, buzdağının yerine Titanik'i seçer.
Tu reprends. - Je me sens à bord du Titanic.
- Tanrım sanki Titanic batarken devam eden orkestra gibi..
- Mon père a failli être sur le Titanic.
Selsdon.. - Babam da neredeyse Titanic'te olacaktı..
- Ce serait un remake de Titanic!
- Titanic'i canlandırmaya gerek yok.
Les producteurs remercient de leur concours le Cdt Grattidge de la Cunard Line, le Cdt Boxhall, ex-officier du Titanic, et les rescapés de la catastrophe qui ont apporté leurs souvenirs.
FİLMİN YAPIMCILARI, CUNARD GEMİCİLİK... ESKİ BAŞ KOMODORU KAPTAN GRATTIDGE... TİTANİĞİN 4.
C'est du Titanic.
Bu Titanik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]