Translate.vc / French → Turkish / Toby
Toby translate Turkish
3,545 parallel translation
Où sont Happy et Toby?
Happy ile Tobby neredeler?
Toby et moi sommes tombés en bas du ravin.
Tobby'le birlikte bir vadinin kenarına düştük.
C'est un casino sordide. Toby avait l'habitude d'y jouer.
Burası eskiden Toby'nin üçkağıt yaptığı o pespaye kumarhane.
C'est là qu'il a rencontré Toby sur le point de se prendre une raclée par son patron.
Bir kumarhane yöneticisi tarafından kıçına tekmeyi yemek üzereyken Toby'le burada tanıştılar.
Walter est intervenu et remboursé toutes les dettes de Toby.
Walter olaya karıştı ve Toby'nin tüm borcunu kapatmak için oynadı.
Hey, Toby.
Selam Toby.
Toby est notre comportementaliste.
Toby, davranış bilimcimiz.
C'était l'idée de Toby.
- Toby'nin fikriydi.
Sylvester, arrête de laisser Toby te corrompre.
Sylvester, Toby'nin seni yoldan çıkartmasına izin verme.
Toby.
Toby.
Toby?
Toby?
- On n'a pas une minute, Toby.
- Bir dakikamız bile yok Toby.
Pouvez-vous s'il vous plaît dire à Happy et Toby de renter?
Geriye 38 konum kalıyor. Lütfen Happy ile Toby'e buraya gelmelerini söyler misiniz?
Silver Age classics.
- İlk elli sayı. - Silver Age klasikleri. - Toby.
Toby, ça représente tout ton salaire.
Bu bir aylık maaşına mal olmuştur.
Et c'est lui, Toby Tucker.
Ve bu o, Toby Tucker.
# MonFuturEx
Toby Tucker # MüstakbelÇocuğumunBabası
Je n'avais pas le courage de dire trois mots à Toby.
Toby'ye o iki kelimeyi söyleme cesaretini kendimde bulamıyorum.
Il parait que Toby sera à la fête.
Ama bu gece Toby'nin partiye geleceğini duydum.
Les filles, je ne vois pas Toby.
Kızlar, Toby'i göremiyorum.
- Où est Toby? - Viens danser.
- Toby'nin nerede olduğunu bilmiyorum.
Je n'avais jamais su ce qui me bloquait avec Toby.
Neden Toby ile konuşamadığımı hiç bilmiyordum.
Toby Tucker.
Adı Toby Tucker.
Je voulais te parler, Toby.
Aslında, uzun zamandır seninle konuşmayı düşünüyordum, Toby.
Dis-le à Toby.
Toby'ye de.
Toby Tucker.
Toby Tucker.
Regarde-moi, Toby.
Bana bak, Toby.
Toby...
Toby...
Toby, c'est vraiment déplacé.
Toby, bu çok ayıp ama.
- Je veux te parler.
- Seninle konuşmam gerek, Toby.
J'ai tellement envie de toi.
Tanrım, seni çok istiyorum. Toby...
- Toby.
- Toby.
Tu as peur de parler à Toby?
Toby ile konuşmak seni korkutuyor, değil mi?
- Il s'appelle Toby.
- Evet, adı Toby.
L'AMOUR D'UNE COMODES Toby Tucker, je t'aime depuis longtemps.
Toby Tucker, uzun zamandır senden hoşlanıyorum.
Ne t'arrête pas, Toby.
Toby, durma.
Je me sens mal pour Toby.
Toby'e üzüldüm.
"Séance de frotti-frotta sur Toby à 15 h 30"?
"3 : 30'da Toby için ani grup seks oturumu"?
- Toby...
- Toby.
Il s'appelle Toby.
Onun adı da Toby.
Fais-moi jouir, Toby.
Ver bana, Toby.
Il met le paquet.
Bana tüm enerjisini veriyor, Toby.
Tu ne vas rien faire?
- Toby. - Bir şey yapacak mısın?
Mon gentil petit Toby, je te ramène chez moi.
Sen benim özel küçük Toby'msin. Seni evime götürebilirim.
Ce qui est moins bon, c'est que j'ai vu Toby.
İyi olmayan şey bugün Toby'yi görmem.
Toi et Toby.
Tamam, sen, Toby.
Bon, je pouvais l'imaginer, mais je devais me concentrer sur ma mission Toby.
Tamam, belki hayal edebilirdim, ama Toby görevime odaklanmalıydım.
- on a perdu Happy et Toby.
-...
- Ils sont perdus.
Happy ile Toby'i kaybettik.
Et Toby...
- Ve Toby...
J'ai un fouet pour toi, Toby
Asi çocuklar gibi dolaşıyor Şamarı yeyince ödleğe dönüşüyor