Translate.vc / French → Turkish / Token
Token translate Turkish
264 parallel translation
Wendy, B. B, Clyde, Pip et Token, vous serez le groupe 1.
Grup ise Stan, Kyle, Eric, Kenny, vee Tweek. Bir bakalım. Wendy, Bebe, Clyde, Pip ve Token, siz 1.
Je suis le black de service.
Why not? I am the token black guy.
Token, c'est à toi.
Hiçbir şey. Tamam Token, sıra sende.
Je te mets un A.
Çok, çok iyi Token.
Si Token a pu faire ce qu'il a fait, c'est parce qu'il est riche. Je puic pas ric e.
Bu sistemde Token'ın daha iyi not almasının sebebi ailesinin zengin olması.
Où t'achètes tes fringues?
Ailen zengin, ahbap. Fakat ben... Token'ın giyisilerinin nereden geldiğine bir bakalım.
T'es déjà allé dans un J-Mart, Token?
Kalanlarımız kıyafetlerimizi J-Mart'dan alıyoruz. Hiç J-Mart'a girdin mi, Token?
Oui, je suis allé chez J-Mart.
Selam, kıyafetlerini değiştirmişsin, Token. J-Mart'da biraz alışveriş yaptım.
Pas trop cher pour les parents pleins aux as de Token.
Token'ın zengin götlü ailesi için çok pahalı değil demek ki.
Moi, c'est Token.
Ben Token.
Les enfants, jouez avec Token, maman et moi allons visiter la ville.
Çocuklar neden anneniz ve ben kasabayı gezerken siz de Token'la oynamıyorsunuz.
Voici les deux filles d'Oprah, Dominique et Zizi.
Token, bunlar Oprah'ın neredeyse evlatlık çocukları, Dominique ve Zizi.
Allons au centre commercial acheter quelques boutiques.
Alışveriş! Evet, gel Token. Alışveriş merkezine gidip bir kaç mağaza satın alacağız.
Au polo, tu dois envoyer le nillat dans le sumsulen avec ta fragnière.
Şimdi Token, polo çok basittir. "Williet" leri "somesilion" un içine doğru vuracaksın. "Fragamenth" in ile.
Et souviens toi, peu importe de gagner, il faut gagner 3 fois de suite.
Şimdi Token, unutma, kimin kazandığı önemli değil. Üç kere arka arkaya kimin kazandığı önemli.
Sois plus concentré, Token, j'aurais pu jalier ton dishmire par mon fralène.
Bak, dikkatli olmalısın Token. "Davishmere" ine "jollyrow" yaptım. "Forecastle" ile.
Salut, je m'appelle Token.
Merhaba, benim adım Token.
Tiens, voilà Token.
Oh, selam, işte Token.
On a besoin d'une infirmière.
Haydi Token, futbol oynayacağız, seni kuk.
J'avais jamais remarqué avant mais Bébé est super cool.
Hey Token. Daha önce hiç fark etmemiştim ama şu kız, Bebe bayağı havalıymış.
Token, tu nous lis ton texte?
Token, sen yazını okur musun? "Ben Bebe olsaydım"
Oui, intéressant Token, m'voyez.
İlginç Token. Şimdi kim okumak ister?
Token.
Token. Clyde.
Ce que je suis stressé.
Dayanamayacağım! Token.
- Token. - Super.
Ole!
Un truc qui nous épate.
Bizi etkileyecek herhangi bir şey Token.
Token a gagné le concours de talent.
Token yetenek gösterisinde kesinlikle galipti.
Mais, il est très égocentrique. - Alors, Token
Evet, ama Timmy biraz bencil olabilir.
- C'est un frimeur.
Ya Token?
Toi aussi, t'es un frimeur.
Token ukala biri. Ne yani?
Quoi? Mais Token n'a jamais vu un porno auparavant
Ama Token bu zamana kadar hiç porno görmedi
Token, c'est très important : sais tu ou les enfants sont allez avec cette vilaine cassette?
Token, bu çok önemli : Bu kötü kasetle çocukların nereye gittiklerini biliyor musun?
Prends la basse dans ta cave et rejoins-moi chez moi.
Token! Bodrumdan bas gitarını kap ve bize gel!
T'es Black, t'as forcément une basse rangée dans ta cave.
Siz zencisiniz Token! Bodrumda bir yerde mutlaka bir bas gitar vardır!
Pars et tu le regretteras toute ta vie.
Dur! O kapıdan dışarı çıkınca Token, tüm hayatın boyunca pişmanlık duyacaksın!
Tu veux toujours t'en aller?
Hala gitmek istiyor musun Token? Teşekkür ederim.
Token, fais nous la ligne de basse.
Tamam Token, düzgün bir bas sesi ver.
Token, tu es Black, tu sais jouer de la basse.
Taken, bunu daha ne kadar söylemem gerek? Sen zencisin. Bas çalabilirsin.
Pour les photos de la pochette de l'album.
Çünkü Token, albüm kapağımız için resim çekmemiz gerekiyor.
Token regarde vers ta droite.
Token, sağa doğru bak.
On va en regagner dix fois plus.
Biz Faith + 1'iz Token, daha çok para kazanacağız.
Je t'emmerde aussi, tête de cul.
Ah, siktir git Token, seni zenci götoğlanı!
Elle t'a quitté pour Token, et alors?
Wendy seni Token için terketti.
Wendy est toujours avec Token?
Hala Token'la mı birlikte? Evet, öyle.
C'est un petit cadeau.
Al, küçük bir token.
Bonsoir, l'école s'est bien passée?
Merhaba, Token.
Très bien, Token.
Tamam, Token.
Oui, heu...., Tu vois Token... sa s'appelle un film pornographique, sa montre des hommes adultes et des femmes adultes en train d'avoir des rapport sexuel
Evet... Token bak... Onun adi pornografik film.
- J'en étais sûr.
Sana söylemiştim Token.
Je m'en fous!
Kimin umurunda Token?
Token, tu sais où te le mettre?
Token? Bu da senin için, dostum.