Translate.vc / French → Turkish / Tommy
Tommy translate Turkish
10,940 parallel translation
Tommy m'a dit ce que tu lui as fait pour le faire partir.
Tommy onu içerden çıkarmak için ne yaptığını anlattı.
Tommy, je voulais te le dire, mais t'etais trop sous l'emprise de Kanan.
Tommy, sana söylemek istedim ama Kanan'ın büyüsü altındaydın resmen.
Tu avais tes raisons, Tommy, de ne pas me le dire.
Bana söylememek için nedenlerin vardı, Tommy.
Tommy, j'ai grillé Angela pour te faire sortir de prison.
Tommy, seni içeriden çıkarabilmek için Angela'nın başını yaktım.
C'est toi et moi, Tommy.
Seninle ben varız Tommy.
- Tommy.
- Tommy.
Je t'aime, Tommy.
Seni seviyorum, Tommy.
Tommy l'emmènera à l'endroit.
Tommy onu buluşma yerine getirecek.
J'ai besoin que tu contactes les Serbes, Ruiz et Drifty, et que tu leur expliques que Tommy est de notre côté maintenant.
Senden Serb'e, Ruiz'e ve Drifty'e ulaşmanı istiyorum. Onlara Tommy'nin bizden tarafta olduğunu açıkla.
- Tu savais que Tommy était en prison?
- Tommy'nin yakalandığından haberin var mı?
Puisque Tommy n'a pas balancé, les fédéraux auront besoin d'une preuve contre lui.
Tommy bir şey söylemedikçe federaller ona karşı şahitlecek edecek birine ihtiyaç duyacaklar.
Tommy.
Tommy.
Tommy?
Tommy.
Où est Tommy?
- Tommy nerede?
- Tommy, viens...
- Tommy bak...
Ils savaient tous nos noms, Tommy.
Hepsi adımızı biliyordu, Tommy.
Ils nous ont été déloyaux, Tommy.
Bize karşı bağlılıkları yoktu, Tommy.
- Tommy, ne fais pas ça.
- Tommy, yapma.
J'ai toujours su que Tommy survivrait à tout cela.
Tommy'nin başaracağını hep biliyordum.
Que Tommy soit de toi.
Tommy'nın senin oğlun olması.
Putain, Tommy, si tu veux essayer de me paralyser, tu pourrais au moins m'offrir un compte travailleur.
Tommy, derdin beni felç bırakmaksa tazminat alma şansı ver en azından.
Tommy, t'as des paris que tu veux faire avec Mike?
Hop, Tommy. Mike'a oynamak istediğin bahis var mı?
Tu t'es bien remis de ton opération.
Ameliyattan sonra ki Tommy John gibi fırlattın resmen.
Tommy, Sara.
Annem öldü.
La criminalité n'a pas baissé et ma sœur est en souffrance.
Tommy, Sara. Suç oranı düşmedi. Ve kız kardeşim de şu an on farklı acı içinde.
Donc, Tommy, à qui, toi et ton petit ami, tentez-vous d'échapper?
Şimdi, Tommy sen ve küçük arkadaşın kimden kaçıyordunuz?
Tommy : Hé.
Merhaba.
Tommy, ce type est bourré.
Tommy bu herif küfelik.
- Oui. Merci!
Sağ ol Tommy!
Ils seront fiers de vous.
Seninle gurur duyarlardı Tommy.
Tommy Egan est Ghost.
- Tommy Egan, Ghost.
Si Tommy et Ghost sont cool avec toi, je le suis aussi.
Tommy ve Ghost'la aran iyiyse benimle de aran iyidir.
Tu sais, la première fois que Tommy et moi sommes venus ici, on a rendu fou un de ces vieux chats là.
Tommy'yle buraya ilk geldiğimizde alel acele şu ihtiyarlardan birine kaçmıştık.
Comment va Tommy?
Tommy nasıl?
Oh, tu sais, le même bon vieux Tommy.
Aynı Tommy işte.
Mais je ne veux pas parler de Tommy.
Tommy'den konuşmak istemiyorum.
Tommy Egan conduit une Mustang bleu de 1967.
- Tommy Egan 1967 Mustang kullanıyor.
La Mustang bleu de Tommy Egan a été photographié dans le garage le même jour de l'enregistrement du distributeur sur le micro de Nomar.
Tommy Egan'ın mavi Mustang'i aynı gün garajda fotoğraflanmış dağıtıcıyı Nomar'ın mikrofonundan duyduğumuz gün. Süper.
Angela, Tommy Egan est peut-être actuellement Ghost après tout.
Angela, Tommy Egan gerçekten hayaletimiz olabilir.
Fais les choses biens Tommy.
İyi çocuğu oyna Tommy.
On a couru ensemble jusqu'ici.
Burayı biz yürütüyorduk. Bu mekânı Tommy ile Ghost'a ben verdim ve onlar da size verdi.
J'ai donné ce territoire à Ghost et Tommy, et ils te l'ont donné.
Burası emanettir.
C'est ce qui c'est passé, Tommy?
Böyle mi oldu, Tommy?
Quelle est exactement ta relation avec Tommy?
Tommy ile arandaki ilişki nasıl?
Je suis une assistante du ministre de la justice des Etats-Unis je travail sur une affaire de drogues, et je crois que Tommy est impliqué.
Ben Birleşik Devletler bölge savcısı asistanıyım ve bir uyuşturucu davası üzerine çalışıyorum. Ve Tommy Egan'ın dahil olduğunu düşünüyorum.
Je sais que c'est ton ami, mais Tommy a toujours été dans la rue toute sa vie.
Arkadaşın olduğunu biliyorum ama hayatlarımız boyunca Tommy sokaklarda yaşadı.
Parce que je vais mettre Tommy en prison. - et tu pourrais perdre le Truth
- Çünkü Tommy'i hapse atacağım ve sen de Truth'u kaybedebilirsin.
Tu es venu au club, on a couru l'un vers l'autre encore, c'était juste pour te rapprocher de Tommy?
Kulübe geldiğin gece birbirimizle karşılaşmamız Tommy'e yakın olmak için miydi?
Je ne veux pas que tu perdes ton futur juste parce que tu es pote avec Tommy.
Tommy'le iç içe olduğunuz için senin geleceğini kaybetmeni istemiyorum.
Qu'en est-il de Tommy?
- Tommy?
Tu me demande de témoigner contre Tommy?
Benden Tommy'nin aleyhine tanıklık mı yapmamı istiyorsun?