Translate.vc / French → Turkish / Toots
Toots translate Turkish
71 parallel translation
Qu'on envoie une nuisette en dentelle noire à Toots Malone, à l'hôtel Géant.
Hattie Carnegie ara ve ona Mammoth oteldeki Civciv Malone'a dantelli bir gecelik göndermesini söyle.
On n'a pas été aimables.
Toots'u ve beni kötü anımızda yakaladın.
Pourquoi ris-tu?
Komik olan ne, Toots?
Fais-nous un dessin.
Açıklasana bize, Toots.
J'avoue que tu as de l'endurance! Je croyais que tu ne te réveillerais plus.
Tek birşey söylemeliyim ki Toots'un o darbesine rağmen hala ayakta olmana şaşırdım.
J'ai d'autres moyens de persuasion.
Seni dize getirmek için başka yöntemlerim de var. Değil mi, Toots?
Le traitement de Toots t'amènerait vite à te demander...
Toots'la birkaç dakika geçirdikten sonra, şöyle sorular soracaksın :
Mais attention! Toots est rouillé...
Ama seni uyarayım Toots pek eğitimli değil.
Toots, occupe-toi de lui.
Toots, becer işini.
Ça va, Toots?
Nasılsın, Toots?
Toots!
Toots!
Toots l'a tué. Il est mort.
Toots onu vurdu.
- Il est chez Toots Shor.
- Şimdi de Toots Shor'da.
Tu sors avec qui, Toots? Peu importe.
Bu akşam kiminle çıkacaksın, Toots?
Tu as vu Toots?
İçeride Toots'u gördün mü?
Comment allez-vous? Je me présente, Alan Tuttle. On m'appelle Toots.
Merhaba, adım Alan Tuttle ama herkes bana Toots der.
Au plaisir, Toots.
Biz de seni tanıdığımıza sevindik, Toots.
Je risquerais de me sentir un peu faible.
Dans etmek için pek uygun olduğumu sanmıyorum, Toots.
Il se trouve que c'était bien, Toots.
Bu sefer içinden gelen fena olmadı.
Ce n'est pas Tootsie ou Toots ou chérie, Bébé ou poupée.
Tootsie, Toots tatlım, şekerim ya da bebeğim değil.
Eh bien, sous peu, elle se mettait en ménage avec Toots O'Connor... et elle découvre que son mari allait être buté.
Bir süre sonra Toots O'Connor ile işi pişirmeye başladı ve kocasından bir şey çıkaramayacağını fark etti.
Il y a une photo de Johnny avec Toots Sweet, un guitariste dont on n'entend plus parler.
Orada Johnny ve Toots Sweet'in, bir gitaristin resmi var. Yıllardır kimse ondan haber almamış.
J'ai un musicien sénile quelque part à Harlem, un guitariste dénommé Toots Sweet.
Harlem'de yurtta kalan eski orkestra şefi bir moruk. Toots Sweet isimli bir gitarist.
Johnny avait aussi un pote guitariste, nommé Toots Sweet, qui est retourné à Alger.
Bir gitarist. İsmi Toots Sweet. Toots Cezayir'e geri dönmüş.
Toots Sweet, ça ne vous dit rien?
Peki, Toots Sweet isimli birini hatırlıyor musun?
- Appelle-moi Toots, petit.
- Toots, oğlum! Sağ ol.
Toots Sweet est mort?
Toots Sweet öldü mü?
J'avais vu Toots en photo avec lui.
- Onun Toots'la bir fotoğrafı var.
L'autre soir, je t'ai vue danser le boogie avec Toots et un poulet.
Geçen gün seni ve Toots Sweet'i ormanda kikiriki dansında gördüm.
Ecoutez, Epiphany.
Bak, Toots...
Toots est... mort.
- Toots öldü.
Il avait une trop grande gueule.
Toots koca ağızlının biriydi.
Fowler, le médecin de Johnny, s'est fait sauter le caisson.
Önce beynine sıkıp intihar eden Johnny'nin doktoru Fowler sonra yaşlı büyücü Toots Sweet.
La police a trouvé mon nom et mon adresse sur Toots Sweet.
Polis, adımı ve adresimi Toots Sweet'in elinde bulmuş.
Toots et lui choisirent un jeune soldat.
Toots ve Johnny, genç bir askeri ele geçirdiler.
Je n'ai pas tué Fowler ni Toots.
Fowler'ı ben öldürmedim. Toots'u da ve Margaret ya da Krusemark'ı da.
Salut, ma poule.
Merhaba Toots.
- Je ne suis pas votre poule.
Her şey yolunda mı? Ben senin Toots'un değilim.
Tu es pressée, poupée?
Acelen ne Toots?
Je suis fou de toi, ma poule.
Sana deli oluyorum Toots!
- Pourquoi je ferais ça?
Neden çıkarayım ki Toots?
Toute la ville parlera de nous, ma poule.
Bütün kasaba bizden bahsedecek Toots!
Je ne suis pas votre poule, et je n'ai rien d'un insecte.
Ben senin Toots'un değilim! Hatta bir böceğe bile benzemiyorum!
Salut, Toots.
- Merhaba, Toots.
Tu as l'air en forme.
Teşekkür ederim, Toots.
Merci, Toots.
Teşekkür ederim, Toots.
- Bonsoir, Toots.
Seni gördüğüme sevindim. Merhaba Toots.
Tu danses, Toots?
Benimle dans eder misin, Toots?
Tu rigoles, Toots?
Benimle dalga mı geçiyorsun?
Un vieux qui pratiquait le vaudou, Toots Sweet... étouffé avec ce qui nous sert d'habitude à pisser.
O da işemeye yarayan organıyla boğuldu.
Ce qui me conduit à vous poser une question très sérieuse.
Hadi Toots.