Translate.vc / French → Turkish / Toph
Toph translate Turkish
132 parallel translation
Je m'entraîne dur tous les jours avec Toph et Katara.
Her gün Toph ve Katara ile beraber oldukça sıkı çalışıyoruz.
Tu peux rester ici avec Toph.
Burada Toph ile beraber kalabilirsin.
Vous devez être Sokka, Katara et Toph.
Ve sizler de Sokka, Katara ve Toph olmalısınız.
Toph a dit qu'on pourrait faire serveurs.
Toph, komi olarak girebileceğimizi söylemişti.
Où sont Toph et Katara?
Toph ile Katara neredeler?
LE CONTE DE TOPH ET KATARA
Toph ve Katara'nın Hikayesi
Toph, tu ne prépares pas?
Toph, güne başlamak için daha hazırlanmadın mı?
C'est ça que j'admire chez toi, Toph.
İşte bu yüzden seni takdir ediyorum Toph.
Bonjour, sifu Toph.
Günaydın Si-Fu Toph.
Excuse-moi, Toph, mais tu es sûre que c'est la meilleure façon d'enseigner?
Özür dilerim Toph. Aang'e toprak bükmeyi öğretmenin en iyi yolunun bu olduğundan emin misin.
Si tu peux pas me sortir de là, va chercher Toph.
İyi. Eğer beni toprak bükerek çıkaramayacaksan git Toph'u çağır.
Votre père n'aime pas que vous vous promeniez sans surveillance.
Biliyorsun ki baban yanında nezaretçi olmadan bahçede gezinmeni istemiyor Toph.
Je suis ravi que les leçons de Toph se passent bien.
Toph'un özel derslerinin iyi gittiğine memnun oldum.
Il enseigne à Toph depuis l'enfance.
Küçüklüğünden beri de Toph'u o çalıştırır.
Toph en reste encore aux bases.
Toph hala temel kısmını öğreniyor.
Les ravisseurs ont laissé ça.
Aang ve Toph'ı kaçıranlar bunu bırakmış.
Pauvre Toph.
Zavallı Toph.
Toph, ils sont trop nombreux.
Toph. Sayıca çok fazlalar.
Bien sûr, ça ne change rien à notre amour pour toi.
Tabii ki sana olan hislerim değişmedi, Toph.
- C'est pour ton bien, Toph.
Bunu senin iyiliğin için yapıyoruz Toph.
Je regrette, Toph.
Üzgünüm Toph...
Toph! Que fais-tu là?
Toph, burada ne arıyorsun?
Tu vas être un super professeur.
Çok iyi bir öğretmen olacaksın Toph.
Tu sais Toph, quand on monte le camp, on se répartit les tâches.
Hey Toph. Biz kamp kurarken genelde iş bölümü yaparız.
Toph, excuse-moi pour tout à l'heure.
Hey Toph, geçen seferki konuşmamız için senden özür dilemek istiyorum.
Dommage que tu ne puisses pas les voir, Toph.
Onları görememen ne kadar da kötü Toph.
Toph ne nous aurait pas aidés.
Ne de olsa Toph bize hiçbir şekilde yardım etmeyecek.
Toph, on est quatre.
Aslında biz dört kişiyiz Toph.
On aurait pu dormir avant sans les états d'âme de Toph.
Eğer Toph'un bazı sorunları olmasa daha erken uyuyabilirdik.
Mieux vaut la retrouver et s'excuser.
Toph'u bulup özür dilemeliyiz.
Toph avait raison.
Toph haklıydı.
Toph doit être proche.
Toph fazla uzaklaşmış olamaz.
Et Toph et moi, on va avertir le roi du coup d'État d'Azula.
Ve ben de Toph'la beraber Toprak Kralı'na gidip onu Azula'nın darbe planı konusunda uyaracağız.
Toph dit que vous donnez de bons conseils... et du bon thé.
Şey. Toph, ona iyi bir öğüt verdiğini düşünüyor. Ve ayrıca iyi bir çay.
On doit trouver Sokka et Toph.
Sokka'yla Toph'u bulmalıyız.
Je m'appelle Toph Bei Fong, et je voudrais quatre billets.
Benim adım Toph Bei Fong ve dört bilete ihtiyacım var.
Allons-y. Merci de m'avoir sauvé la vie, Toph.
Hayatımı kurtardığın için teşekkürler Toph.
Allez, Toph, c'est juste de la glace.
Toph hadi gel. Sadece buz o.
J'arrive, Toph!
Geliyorum Toph!
Toph, j'ai besoin d'une tente en terre.
Toph, bir çadır yapmanı istiyorum.
Tu sais que Toph a fait de son mieux.
Toph'ın elinden geleni yaptığını biliyorsun.
Qui a mis le feu à Toph?
Toph'ı kim yaktı öyle?
Pas vrai, Toph?
Öyle değil mi Toph?
Toph, lance un rocher.
Toph, bir kaya yolla. Tam oraya.
Toph, viens!
Toph, hadi!
Toph m'a appris qu'il ne faut jamais mettre 100 % de son énergie dans un seul coup.
Toph bir keresinde bana rakibime tüm enerjimle saldırmamam gerektiğini söylemişti.
Toph, aide-moi à boucher cette canalisation.
Toph, şunu tıkamamda bana yardımcı ol.
Quelle ruse, Toph!
Oh, çok sinsice Toph!
Toph, t'es la meilleure!
Toph, sen bir numarasın!
Allons-y, Toph.
Hadi gidelim Toph.
Toph!
Toph!