Translate.vc / French → Turkish / Traders
Traders translate Turkish
88 parallel translation
Toutes les machines, aussi loin que je peux voir sur l'exposition sont connectées à leur compte d'e-commerce ou de traders, elles savent le prix de Red Hat
53 teydi, 51 deydi... Şov katındaki her makina söyleyebileceğim her makina e-ticaret hesaplarına veya broker hesaplarına odaklandı, Red Hat ın değerini biliyorlar
On emmène toujours les enfants. Alors on est allé au milieu de tous ces traders.
Ve çocukları da hep getiririz biz bu yüzden, Onur Odasının ticaret katına bütün tüccarlarla ve 3 yaşındaki bu miniklerle gittik.
Les traders n'ont pas le temps de traînasser, et une société de Wall Street prend son métier très au sérieux...
"Senet tüccarları normal olarak, kaytaracak pek zaman bulamazlar. Ve Wall Street yatırım şirketi, RVL, iş etiğini alıp tam olarak..."
Le commerce de futurs c'est simplement juste parier sur le prix de quelque chose dans le futur, et ces traders ont manipulé le futur.
Gelecek-ticareti, bir malın gelecekteki fiyatı üzerine oynamaktır, bu tüccarlar da geleceği manipüle etmişler.
Ces cinq traders faisaient des profits de 312 millions de dollar.
Bu 5 tüccar 312 milyon dolar kâr getirmiş.
Mais ces traders de Syntel- - c'est la première fois que j'en entends parler.
Ama bu Syntel tüccarları- - bunu ilk kez duyuyorum.
Je veux dire, avant que je ne tienne compte des opérations effectuées par les traders, aucun des cadres qui ont été accusés ou de leurs employés n'avaient donné de résultats assez élevés pour être considérés suspects.
Yani, tüccarların yarattığı bu manipülasyonu çözümlemeden önce, suçlanan yöneticilerden veya eski çalışanlarından hiçbiri şüpheli sayılacak kadar yüksek bir skor yapmamıştı.
Cinq parfaits traders.
Beş kusursuz tüccar.
Donc les traders utilisaient la fraude pour cacher le vol?
Yani tüccarlar hırsızlığı gizlemek için mi kullanıldı?
Les traders savaient que les prêts seraient annulés en cas de faillite, et après ça, personne ne chercherait après cet argent.
Tüccarlar bu borçlanmaların iflasta yazılacağını biliyorlardı, ve sonrasında, kimse parayı aramak için gelmezdi.
Vous avez trouvé les traders?
Tüccarları mı buldun?
Ces traders n'existent pas.
Bu tüccarlar gerçekte yoklar.
Rappelle-toi, les traders étaient trop bons pour être vrais.
Hatırlayın, tüccarlar gerçek olamayacak kadar kusursuzdular.
Ce sont les contrats des cinq traders.
Bunlar, beş tüccarın işe alınma kayıtları.
Les traders paniqués ont travaillé sans relâche pour tenter, sans y parvenir, de suivre les téléscripteurs défilant à toute vitesse.
Dünya 60'lar ve 70'lerde süren nükleer kabus korkusundan çok çekti. Ama Sovyet Politbüro yetkililerinin
Le soir, à la fermeture, les traders vont sortir et venir ici!
Burası, her borsa seansı sonrası kodamanların geleceği yer.
Katrina, les entreprises de construction ont tout nettoyé. Le tsunami, les traders ont fait une tuerie sur le marché des systèmes de détection.
Tsunami oldu, tsunamiyi önceden belirleme sistemleri patladı.
Des traders ont reçu, ce matin, un mail anonyme à leur bureau...
"Merkez çalışanları bu sabah masalarının başına geçtiklerinde isimsiz bir e-posta buldular."
Des traders, en arrivant à leur bureau...
"Çalışanlar bu sabah masalarının başına geçti."
S'il la croit, il dira à ses traders de changer leurs positions.
Eğer onun söyleyeceklerine inanırsa, brokerlarına pozisyon değiştirme emri verecektir.
Le père de Collins dit qu'il n'y a que des minorités et des traders.
Colin'in babası sadece azınlıkların ve yatırımcı kapitalistlerin şehirde oturduğunu söyledi.
Artistes, étudiants, anciens traders.
Sanatçılar, öğrenciler, serbest fon yöneticileri için falan.
Mon ami m'a dit qu'il pensait que c'était, vous savez, une conspiration des traders pour nous enfoncer, et découvre que ce sont deux rigolos.
Arkadaşım, bana bunun küresel bir komplo olduğunu söyledi. Yatırımcılar bizi mahvetmeye çalışıyorlarmış. Sonra iki şaklabanın bir şakası olduğunu öğrendik.
À Central, tous les traders ont un prix.
Bu şehirde, herkesin bir fiyatı vardır.
D'où un combat de titans pour empêcher toute réglementation.
Türev Ürünler Danışmanı Yazar, Traders, Guns Money Bu da pazarın denetlenmesini engellemeye çalışan bir savaşa yol açtı.
Les traders et les PDG gagnent des sommes énormes durant la bulle.
Simsarlar ve CEO'lar balon sırasında çok fazla zenginleştiler.
Un courtier de New York a attaqué son employeur en 2007, l'accusant de l'avoir forcé à engager des prostituées pour les traders.
2007'de, New Yorklu bir simsar, simsarları eğlendirmek için fahişe bulması gerektiğinden şirketi aleyhine bir dava açtı.
Certains traders travaillent la nuit avec la Bourse de Hong Kong.
- Borsacılar, her saatte çalışır. Gecenin bir yarısında, Hong Kong'la bir alım satım işi.
Le suicide est courant chez les traders.
Yoksa intihar şehir çocukları arasında yaygın mıdır?
Un de tes traders, de tes collègues, a été assassiné.
Borsa simsarlarından biri, senin ofisinde çalışanlardan biri, öldürüldü.
Sarah, j'ai besoin d'une tête pensante, pour encourager les traders, dans les cours, et aux tableaux.
Sarah, bir başkana ihtiyacım var. Kattaki ve yönetimdeki borsacılara yem atmak için.
Les traders et les banquiers peuvent espérer empocher 10, 25, et dans certains cas 50 millions $.
Başarılı borsacılar ve bankacılar inanılmayacak evler satın alıyor bazı durumlarda bu evlerin fiyatları 10 25 hatta 50 milyon doları buluyor.
Si tu ne stabilises pas le prix, tes traders vont quitter le navire.
Eğer fiyatı dengeleyemezsen, Senin borsacıların gemiyi terk edecekler.
Pas que les banquiers et les traders, Dick.
Sadece borsacılar değil, Dick.
Bien sûr, les traders sont là.
Yatırımcıların hepsi ortalıkta dolaşıyorlar.
On les donne tous les jours à nos traders sur ces fiches-conseils.
Bu tahminler her gün tüyo kâğıdı şeklinde simsarlarımıza ulaştırılır.
Ses traders sont au Closing Bell.
Morello brokerları closing bell diye bir bara takılıyorlarmış.
"E-mails personnels révéleant les sexe-capades des traders."
Kişisel e-mailler simsarların seks düşkünlüğünü de ortaya çıkardı.
Les traders tentent de reprendre le dessus après cette annonce.
Kolay lokma olacağını düşünen borsacılar kurnaz CEO'ya karşı hızlı bir yanıt vermeye çalıştılar.
Mr McClaren espère nous faire croire que quand Mme Walling a fuité l'information sur des traders, elle a aussi choisi d'inclure des e-mails personnels avillissants.
Bay McClaren bizden, Bayan Walling'in içeriden bilgilendirme hakkında bilgi sızdırdığına inanmamızı bekliyor,... ama kendisi aynı zamanda küçük düşürücü kişisel e-mailleri de seçmiş.
"Des e-mails personnels révèlent des sexapades de traders."
Bütün bilgiler senin kahrolası bilgisayarından gelmiş. Kişisel e-mailler simsarların seks skandallarını ortaya çıkardı.
Des e-mails personnels ont révélés des sexcapades de traders.
Kişisel e-mail'ler piyasa tacirinin sex kaçamağını açığa çıkardı.
Nous avons une liste de 30 suspects, dont certains traders assez bien connus.
İçinde oldukça tanınmış tacirlerin de bulunduğu yaklaşık 30 şüphelimiz var.
Il travaille avec au moins 30 autres traders.
En az 30 tacirle birlikte çalışıyor.
J'ai passé ma vie à traquer les traders voyous pour assister au musellement de mon agence quand le pays avait le plus besoin de nous.
Tüm kariyerimi yoldan çıkmış simsarları yoldan çekmek için tüketmişken tek gördüğüm kurumumun güçten düştüğü oldu. Hem de ülkemizin tetikte olmamıza en çok ihtiyaç duyduğu anda.
Hum, ok, donc votre meilleure option est le Traders Hotel.
Peki, en iyi seçeneğin Traders Hotel'e gitmek.
- Qui fais-tu héberger au Traders?
- Traders'a kimi yerleştiriyorsun?
Comment ça se fait que les traders de Jake soit sexy?
Nasıl olur da Jake'in tüm tacirleri ateşli olur.
Il n'y avait pas un gars qui tenait le Traders avec vous?
Eskiden Traders'ta seninle beraber oteli işleten bir adam yok muydu?
Tu as flirté devant moi pendant que j'étais de service au Traders et tu...
Ben Traders'ta çalışırken gözümün önünde flört ediyordunuz.
Je ne m'inquiète pas des bons traders, mais de ceux qui ne font pas de profit.
Benim işim para kazandıran simsarlar hakkında düşünmek değildir.