Translate.vc / French → Turkish / Tramp
Tramp translate Turkish
39 parallel translation
Il s'est déguisé en femme, s'est caché dans une meule de foin, il a rampé sous des barbelés, il a traversé des rivières à la nage pour venir ici.
Buraya gelebilmek için kadın kılığına girip bir saman balyasına saklanmış. Dikenli tellerin altından sürünmüş, birkaç nehri yüzerek geçmiş ve bir tramp gemiye kaçak binmiş.
Ton film préféré est "La Belle et le Clochard".
En sevdiğin film, "Lady And The Tramp".
Vas-y. Mets de l'espace entre toi et le tramp... oline.
Trambolinle arana hava girsin biraz.
Samedi, j'ai emmené ma nièce qui a sept ans voir... "La Belle et le Clochard" de Disney.
Geçen cumartesi yedi yaşındaki kuzenimi "Lady and the Tramp" filmine götürdüm.
Le clochard, l'objet de son amour, est un fanfaron collant comme c'est pas permis.
Tramp ise, olabilecek en sıkıcı karakterli berduş, sırnaşık, palavracı bir hayvan.
Dans 10 ans, quand apparaîtra... la répulsive version humaine du clochard... personne ne comprendra pourquoi leurs pouls s'accélèrent.
10 yıl içinde, Tramp'in insan versiyonları olarak ortaya çıkıverecek ve hormonları yarışıp duracak ama kimse bunun nedenini bile anlamayacak.
L'important c'est que le clochard change, non?
Zaten Tramp'in değişmesinin nedeni de bu değil mi?
Le clochard a vraiment changé.
Tramp'in gerçekten değiştiğini düşünüyorum.
Je ne m'identifie pas au Clochard. Je le défendais parce que plus personne ne le fait.
Ben de Tramp'tan pek hoşlanmam ama onu savunmak istedim çünkü kimse savunmuyordu.
C'est la voiture de Trump?
- Şu Tramp'ın arabası değil mi?
C'est pas Ivana Trump?
Tanrım, şu İvana Tramp mı?
/ / Lookin'like a tramp. Like a video vamp / /
/ / Lookin'likea tramp Likea video vamp / /
C'est pour moi! "Lady is a Tramp." Il m'appelait ainsi...
Bu şarkı bana. "Bayan bir Sürtük." Bana böyle derdi.
Comme dans Lady and the Tramp.
Tıpkı Leydi'nin aşkındaki gibi olacak.
, non! Parce que tu es une Super Dure.
Çünkü sen Super Tramp'sin ( serseri )
On dirait un point final, Henry Story par Donald Trump...
Bu sanki Donald Tramp'ın anlattığı eski bir Henry hikayesine benzedi.
Demain, on cherche le bateau du clochard et on va chercher de l'aide.
Yarın Tramp'in botunu alıp karaya gidip yardım bulacağız.
Ce sont peut-être des potes du clochard.
Belki Tramp'in arkadaşlarıdır.
Sans doute celui du clochard, mais ça me suffit.
Şüpheliyim. Muhtemelen Tramp'indir. Bana yeter.
Le barbier juif, le clochard, représente bien sûr le cinéma muet.
Musevi Berber, Serseri ( Tramp ) karakteri... sessiz sinemaya ait bir figürdür.
Forest Tramp.
Orman sürtüğü. Gump!
J'allais nous commander un très très long spaghetti. Comme dans La Belle et le Clochard.
Bize "Lady and the Tramp" teki gibi upuzun bir spagetti söyleyecektim.
On appelle ça un timbre de clodo.
Sanırım ona "tramp stamp" diyorlardı.
Elle a un timbre de clodo.
Onda sadece "tramp stamp" var.
"La belle et le clochard".
"Lady And The Tramp" filmindeki gibi.
♪ How I Met Your Mother 8x07 ♪ The Stamp Tramp Diffusé le 19 novembre 2012
Çeviri : nazo82 İyi seyirler.
La Belle et Le Clochard.
Lady and the Tramp.
Juste une de plus comme dans La belle et le clochard.
Son kez "Lady and the Tramp" deki gibi yapabilir miyiz?
Avant moi, le "tramp stamp" était simplement connu en tant que tatouage en bas du dos.
Küçük sürtük, benden önce bele yapılan dövme arka alt dövmesi olarak biliniyordu.
Je suis plus familière de "la Belle et le Clochard"
Lady and the Tramp'i daha çok duydum.
Là, tu avais qui à dos? Belle et le Clochard?
O zaman da Lady ile Tramp mi suçluydu?
Oui, sur un tramp.
Var, yavruyla takılıyoruz.
Un tramp?
Yavruyla mı takılıyorsun?
Un tramp est un cargo indépendant.
Yavru dediğim serbest bir kargo gemisi.
Je te suggère de retourner sur ce tramp,
O zaman yavruna geri dön.
On mangeait le même morceau de pizza, chacun d'un côté, comme La Belle et le clochard.
İkimiz de aynı pizza parçasını farklı kenarlardan yiyorduk, Lady and the Tramp filmindeki gibi.
Charlie Chaplin?
Charlie Chaplin'mi olacaksın? Tramp filan mı?
Gossip Girl, Davina, Dick Van Dyke, La Belle et le Clochard, Hannah Montana, les Monster Trucks, Dancing On Ice, les mojitos,
Gossip Girl, Davina, Dick Van Dyke Lady And The Tramp, Hannah Montana Canavar Kamyonlar, Buzda Dans mojito, Rio Ferdinand, Marsala Zone, Pop Tarts Jude Law'ın Soğuk Dağ filmindeki aksanı, saç düzleştiriciler, Love Actually Kylie, Whitney, Britney, Robbie, Brucie, L'Oreal, Wild At Heart süt, Comic Relief, midilliler, Posh, Becks, kasları çalıştırmak Chitty Chitty Bang Bang, ve Heavy Petting.