English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Tray

Tray translate Turkish

114 parallel translation
Tracy, je suis triste que tu t ´ en ailles.
Evlenip, gitmenden nefret ediyorum, Tray.
C'est "Le vieux chien"?
Bu "Old Dog Tray" değil mi?
Ça me fait penser au "Vieux Chien".
Sanki bana "Old Dog Tray" gibi geldi.
Tu m'à © galises un peu derrià ¨ re?
Tray, Bu sokaklarda olmanı istemiyorum.
Tu sais bien que j'en trouverai une.
- Seni seviyorum, Tray. - Bende seni, anne.
à ‡ a roule, Patte folle? - Quoi de neuf, Les mecs? J'arrive.
Hey, Tray, Herkes diyor'ki sen burada devamlı kalacakmışın.
Tu sais combien à § a fait de biscuits, à § a?
Kahretsin! Hey, Tray, burdada birini bulamazsan eğer ;
C'est sympa, mais je quitte Le ghetto dans quelques jours.
Hey, Tray, Ordaki piliçi görüyor musun? - Görüyorum.
DÃ © marre, connard.
Evet, B.M motor'da iş verdiklerini duydum. Tray. Benimle gel.
Deux aux pieds et une dans Le cul.
Hey, Tray, Sana eski okul'dan birşey söyleyeyim? O en tehlikeli gansterdir mahalledeki.
Pourquoi?
- Kıçını kaldır, Tray!
Ten-Tray?
Ten Tray?
Ramon... la situation avec les Ten-Trays semble s'intensifier.
Ramon. Ten Tray'le aranızdaki şiddet tırmanıyor gibi.
On a construit une nouvelle autoroute l'an dernier, en plein milieu du territoire Tray.
Geçen sene yapılan otoban Tray'in bölgesinin tam ortasından geçti.
Comment ça va, Tray?
- N'aber Tracy?
Tray, vous permettez que je distribue cette main? Evidemment.
Bu eli ben dağıtayım mı Tracy?
Yo, Tray, quoi de neuf, grand?
Hey, beyler, ne var ne yok?
Je te dois des excuses, Tray.
Sana özür borçluyum Tray.
Tout va bien, Tracy.
Bir şey yok Tray.
Tray...
Tray...
Tu n'es plus une grande star de cinéma, Tray.
Artık büyük film yıldızı değilsin.
Non, vous avez un vol pour Boston demain, Tray. On a un laboratoire.
Hayır, yarın Boston'a uçuyorsun.
J'espère que Tracy va bien.
Umarım Tray iyidir.
À quoi tu penses, Tray?
Ne düşünüyorsun Tracy?
Tray, quelle est la seule chose que je t'ai demandé de ne pas faire?
Tray, sana yapmamanı söylediğim tek şey neydi?
Hey Tray, qu'est-ce que tu fais?
Selam Tray, ne yapıyorsun?
Tu sais, Tray, j'ai compris cette histoire de père.
Tray, babanla ilgili sorunlarını anlıyorum.
Vous avez raison Tray.
Bu konuda haklısın Tray.
- Il vous irrite à nouveau?
Rahatsız mı etti yine Tray?
- OK, Tray, pigé.
Tamam Tray, ben hallediyorum.
Tout ce que Tray avait à faire c'était signer ses travaux d'intérêt général. Mais d'abord, il s'est arrêté déjeuner.
Tek yapması gereken kamu hizmeti belgelerini imzalamaktı fakat önce bizi kahvaltı yapmak için durdurdu.
Je n'en sais rien, Tray.
Bilmiyorum Tray.
C'est un anagramme pour "Tray sale criminel."
"Çirkin Tray'yi yok edin" diye bir anagram var.
- Sam, je n'aime pas ça.
I just forgot to fill the tray.
Je t'aime, Tray.
# Saatin adam öldürüyor #
J'ai une surprise pour toi.
kıçının o plastikte olduğundan emin ol. Dinle, Tray.
Dà © solà ©, mon frà ¨ re. Je suis fauchà ©.
Hey, Tray, bir soru sorabilirmiyim?
Tray, c'est toi?
İnsanlarımın bu duruma düşmesi beni incitiyor,
Si Le Blanc prend 250, je dois prendre 500.
Tray, bu sen misin?
Tirons-nous ou je vais me Les faire.
- Tray, Buraya gel!
Entre LÃ - dedans.
Şimdi ne yapacaksın, Tray? Bilmiyorum.
à ‡ a roule, gamin?
Sana birşey anlatayım, Tray.
Ouais.
Tray, bunu kavga etmeden halledelim, tamam mı?
Moi?
İyi kardeşsin, Tray.
Tape-m'en cinq.
Oğluma adam olmayı öğret, Tray. Adam olmayı.
Merci.
Ve asla işe girmeyi düşünme, Tray,
C'est L'idà © e La plus con du sià ¨ cle.
- Naber, Tray?
Dashiki.
İşte herşey bu Tray.
Tray?
Tray?
Salut, Tray.
Selam Tray.
Bon sang, Lemon, pourquoi ne pas m'avoir dit que les chevaliers noirs en ont après Tracy?
Tray? Lanet olsun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]