English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Tripp

Tripp translate Turkish

671 parallel translation
Alice... Tripp, on dirait.
Alice Tripp gibi bir şey yazıyor.
Vous ne savez rien à propos du meurtre d'Alice Tripp?
Alice Tripp cinayeti hakkında bir şey bilmiyor musun?
Il affirme que George Eastman a de son plein gré et avec préméditation, en utilisant la ruse et la cruauté, assassiné, puis tenté de dissimuler à la justice des hommes le corps d'Alice Tripp.
İddiaya göre George Eastman taammüden, kötü niyetle, acımasızca ve hileyle cinayeti işleyip, sonra Alice Tripp'in cesedini adaletten gizlemeye kalkışmıştır.
Mlle Tripp a-t-elle subi de violence avant de mourir par noyade?
Boğularak ölmeden önce bayan Tripp'e şiddet uygulanmış mı?
Le soir où vous avez quitté la maison du Lac Bride pour retrouver Alice Tripp à la station d'autobus, vous rappelez-vous avoir oublié quelque chose?
O gece, Brides Gölü'ndeki evde düzenlenen partiden Alice Tripp ile garda buluşmak için ayrıldığında geride bir şey bıraktığını hatırlıyor musun?
Lors de votre arrivée au Lac aux huards, pourquoi vous être arrêté si loin du gîte?
Göle gittiğinizde pansiyondan çok uzakta park etme nedeni olarak Alice Tripp'e ne söyledin?
Crabtree, comment vas-tu?
Tripp! Crabtree, nasılsın dostum?
- Ça fait plaisir, Tripp.
Seni görmek güzel Tripp.
Portez les manteaux dans la chambre d'ami.
Paltoları misafir odasına götürmeme yardım eder misiniz Profesör Tripp?
Vous n'êtes pas comme mes autres profs.
Siz diğer öğretmenlerime benzemiyorsunuz Profesör Tripp.
Venez avec nous plus tard... là où Tripp m'emmène toujours.
Etkileyici. Sonra bizimle gel. Tripp'in beni götürdüğü bir yer var.
Excusez-moi, professeur Tripp.
Özür dilerim Profesör Tripp.
Qu'est-ce qu'on fait de... ca?
Profesör Tripp. Onu ne yapacaksınız?
Comme tu veux... professeur...
Nasıl istersen Profesör Tripp.
Tripp, le coffre!
Hey Tripp, bagaj!
Professeur Tripp!
Profesör Tripp.
C'est vrai, ce qu'on raconte sur Errol Flynn?
Profesör Tripp, Errol Flynn hakkındakiler doğru mu?
Qu'est-ce qu'on fait ici?
Burada ne yapıyoruz Profesör Tripp?
Savoir si M. Tripp habite ici... et s'il a une Ford Galaxie 500 marron avec un intérieur noir.
Grady Tripp'in burada oturup oturmadığını ve 1966 model bir Ford Galaxy 500 kullanıp kullanmadığını sordu.
Je m'amuse bien, professeur.
Çok iyi vakit geçiriyorum Profesör Tripp.
Merci, professeur.
Teşekkürler Profesör Tripp!
Crabtree est venu fouiner ici?
Tripp! Nereye? Crabtree okudu mu?
Vous permettez que je remette ça?
Yine bunu giysem olur mu Profesör Tripp?
Tripp, lâche-le un peu, ce garçon.
Tripp, neden ona yüklenmeyi bırakmıyorsun?
Vous allez bien?
İyi misiniz Profesör Tripp?
Etes-vous en train de boire, professeur?
Sarhoş musun Profesör Tripp?
Sans vouloir vous blesser, vous avez l'air plutôt crade.
Bozulmayın ama Profesör Tripp berbat görünüyorsunuz.
Comment tu le savais?
Bunu nasıl bildin Tripp?
Tripp! Cours!
Tripp, kaç!
La veste, Tripp.
Ceket Tripp.
Attention!
Dikkat edin Profesör Tripp.
Débarrasse-toi de l'autre.
At onu! Adam, bu Tripp.
Adam, voici Tripp : Il rejoint l'équipe.
Bizimle ilk uçuşu.
- Tripp, tu prends celui-là.
- Tripp, sen buna bin.
Tripp!
Tripp!
J'ai passé le reste de la soirée à parler du Sida... de l'Holocauste ou de Linda Tripp.
Gecenin geri kalanını AIDS, Yahudi soy kırımı ya da Linda Tripp hakkına konuşarak geçirdim.
- Derrick Tripp.
- Derrick Tripp.
Derrick Tripp, ouais.
Derrick Tripp, evet.
- J'ai un petit problème. Je viens d'arrêter Derrick Tripp en possession d'une arme à feu.
Az önce silah taşımaktan Derrick Tripp'i tutukladım.
Sans la force de pénétration de Tripp et ses tirs de loin, les Lakers vont gagner.
Tripp'in dalışları ve üçlükleri olmayınca Lakers yener.
- Oui? Marsha Kramer, avocate de Derrick Tripp.
Marsha Kramer, Derrick Tripp'in avukatı.
L'avocate de Derrick Tripp.
Derrick Tripp'i temsil eden bir avukat.
Vous êtes la dernière personne à avoir été vu avec M. Tripp.
Bay Tripp en son siz gözaltına alırken görülmüş.
- Tripp est introuvable.
- Tripp kayıp. - Kayıp mı?
M. Virgil a dit que vous l'emmeniez quelque part.
Virgil Lewis, Bay Tripp'i bir yere götürdüğünüzü söyledi.
J'ai quitté Tripp il y a un moment.
Tripp'i bir süre önce bıraktım.
Vous avez sauvé ce petit au même endroit que celui où vous avez arrêté Tripp.
-... sitede kurtarmışsın. - Tuhaf, değil mi?
Derrick Tripp est le meilleur marqueur des Jerseys.
Derrick Tripp, Jersey'in en iyi oyuncusu.
J'ai une intuition, Tripp.
İçimde iyi bir his var.
C'est pas drôle.
O zaman masanın altında Linda Tripp olabilirdi.
- Je suis curieux...
O çocuğu Tripp'in son görüldüğü...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]