Translate.vc / French → Turkish / Trées
Trées translate Turkish
67 parallel translation
The sea, the trees, the rocks, the boats.
Deniz, ağaçlar, kayalar, tekneler...
Vos ordures jetées ici, mes arbres coupés...
Sadece çöpünü bahçeme atmakla kalmıyorsun, you cut my trees now!
"Arbres" par Joyce Kilmer de la planète Terre.
Dünyalı Joyce Kilmer'in Trees şiiri.
Çaa vaa paas tréés foort!
Durum nasıl? Pek iyi sayılmaz.
# Whispering trees above #
# Fısıldayarak ağaçlara #
Si tu as un problème, va voir Sally Two-Trees chez Ned Logan.
Sorun çıkarsa Ned Logan'lara gidip Sally'yi görün.
- Au Trees.
- Trees'te.
Tu étais au Trees la nuit dernière?
Dün gece Trees'te miydin?
C'est toujours amusant à regarder, pour voir ce qui arrive à cette famille déjantée, et essayer de s'imaginer à leur place.
Season 5, Episode 7 Christmas Trees
Votre Grace, puis-je vous présenter mademoiselle Tree des Trees de Schenectady, sire. de la branche de Schenectady, sire.
Size Schenectady'den Bayan Tree'yi takdim edebilir miyim?
Bien... c'est donc mademoiselle Tree des Trees de Schenectady.
Peki. Schenectady'den Bayan Tree diyorum.
Laisse-les voler au vent, se prendre dans les branches
My hair l`ll let it fly in the breeze and get caught in the trees
Et à Noêl lorsqu'ils accrochent toutes ces lumières sur les arbres.
O küçük şeyi parkta sürmek ne tatlı. And at Christmas, when they string all the lights through the trees...
RustIing through the trees
Ağaçlara doğru hışırdamak
Through the trees!
Ağaçlara doğru!
3, 4... every little breeze seems to whisper louise ( chaque petite brise semble chuchoter Louise ) the birds in the trees twitter louise ( les oiseaux dans les arbres gazouillent Louise ) every little rose tells me it knows ( chaque petite rose me dit ceci )
Üç, dört.
Are you ready for the birds and bees, the apple trees And a whole lot of swimming to do?
Kuşlara, böceklere ve elma ağaçlarına hazır mısın ve yüzmeye hazır mısın?
Arbres par Joyce Kilmer.
Joyce Kilmer'in Trees şiiri.
Précédemment dans Men In Trees
"Men In Trees"'in önceki bölümlerinden...
Dis "trees."
"Ağaç" deyin.
Dans les épisodes précédents...
"Men In Trees"'in önceki bölümlerinden...
"So off they went. Up a hill, down a path, through a grove of trees, " and just as Granny Annie was about to tell Ruthie what she was going to catch... "
Böylece tepeye çıktılar, ağaçları geçtiler ve tam büyükanne Annie, Ruthie'ye ne yakalayacağını soracakken bakın neler oldu?
- Il n'était ni à Wilma, ni à Mavericks, ni à Todos Santos.
- Wilma'da... Mavericks'de, Ghost Trees veya Todos'da değilmiş.
Comme vous le savez, leur chanson, Through the Trees, est devenue notre hymne non officiel d'unité et de guérison.
Şarkıları "Ağaçların Arasında" birliğimizin ve iyileşme sürecimizin simgesi oldu diyebiliriz.
The trees are so much taller
Ağaçlar çok fazla uzun
♪ The cardboard trees ♪
♪ Sahte ağaçlar ♪
Tré-Trées, les entrées.
Başbaşlar, başlangıç yemeği.
[Can You Save Me? by Apple Trees and Tangerines]
Çeviri : civan76
Juges à proximité de Peach Trees.
Peach Trees civarındakiler yanıt verin.
Peach Trees, multiples meurtres.
Peach Trees, çoklu cinayet.
On prend Peach Trees.
Peach Trees'e gidiyoruz.
Recrue, que savez-vous de Peach Trees?
Öt bakalım çaylak, Peach Trees hakkında ne biliyorsun?
75 000 citoyens enregistrés, plus fort taux de criminalité du secteur 13, chômeurs : 96 % et plus de la moitié des logements sont des taudis.
Efendim, Peach Trees'te yaşayan kayıtlı 75 bin vatandaş var. Sektör 13'ün en yüksek suç oranına sahip bölgesi ve işsizlik oranı % 96. Bloktaki katların yarısından çoğu varoş olarak sınıflandırılmış.
T'as pris une photo? - Vous êtes basé ici?
- Peach Trees'te mi görev yapıyorsun?
Il y a peu, il y avait 3 gangs majeurs luttant pour contrôler Peach Trees.
Kısa bir zaman öncesinde Peach Trees'i kontrol eden üç büyük çete savaşa girdi.
Les Juges viennent rarement à Peach Trees.
Peach Trees'e pek fazla yargıç gelmez.
Fourgon requis à Peach Trees, niveau 39.
Peach Trees 39.kata nakil aracı talep ediyorum.
Ici Contrôle Peach Trees.
Sektör Kontrol, burası Peach Trees Kontrol.
Nous faisons un test du système d'alerte aujourd'hui.
Bugün DEFCON sisteminin test edileceğinden haberiniz var mı diye kontrol etmek istedim. Anlaşıldı, Peach Trees.
Du calme, Peach Trees. Je m'en occupe.
Sakin ol Peach Trees, bir şeyler yapmaya çalışayım.
Vous m'avez sauvé la vie. C'est normal, Peach Trees.
Rica ederim Peach Trees.
Peach Trees, ici Ma-Ma.
Peach Trees, Ma-Ma konuşuyor.
Contrôle, on a un problème à Peach Trees, vous me recevez?
Kontrol, Peach Trees'te bir sorun var, anlaşıldı mı?
Faut niquer les Juges! Citoyens de Peach Trees.
- Peach Trees vatandaşları.
Le bloc est verrouillé et à l'épreuve de toute attaque.
Peach Trees, saldırılara karşı koymak için patlayan kapılarla dizayn edildi.
Position Peach Trees, secteur 13. Confirmez.
Peach Trees'teki lokasyonunuzu görüyoruz, Sektör 13, lütfen onaylayın.
À Peach Trees, ils produisent tout le Slo-Mo de Mega City One.
Peach Trees, Mega City Bir'deki tüm Slo-Mo'ların üretim merkezi.
Peach Trees, je peux vous aider?
Peach Trees, yardımcı olabilir miyim?
Habitants de Peach Trees, ici le Juge Dredd.
Peach Trees sakinleri. Yargıç Dredd konuşuyor.
[Can You Save Me? by Apple Trees and Tangerines]
Covert Affairs S03E02
treés bien. pour nous.
İyi. bize!