English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Três

Três translate Turkish

876 parallel translation
- Três bien.
- Harika.
Et puis il m'a gentiment souri et m'a dit : "Três bien, Mlle Maloney."
O da gülümseyerek şöyle dedi : ... "Pekala Bayan Maloney."
Três bien.
Pekala.
- C'est três bien.
- Bu çok güzel duruyor.
- Ça va, Zanny? - Três bien.
- Herşey yolunda mı, Zanny?
Três, très bien.
- Pek ala, pek güzel.
- C'est três simple.
- Bakın çok basit.
Hank ne se sent pas três bien.
Hank pek iyi hissetmiyor.
C'est três important.
- Bu çok önemli bir şey, değil mi? - Merhaba, Molly.
Mon opinion est que Julie est três entêtée et qu'elle a besoin qu'on la mate.
- Gidip konuşacağım. Bu kız dik kafalı ve inatçı. Oğlum, eğer farkındaysan tek ihtiyacı olan şey biraz sıkı yönetim.
Três belles!
Çok hoş ve güzel.
C'est três contagieux.
Sarı humma oldukça bulaşıcıdır.
Les boy rangers sont três fiers de saisir cette opp... occasion...
Izciler olarak bu... bu firsat bize verildigi için gururluyuz.
Oh, c'est três joli.
Güzel bir isim.
- Dis plutôt, c'est três beau.
- "Tamam" deme, "çok güzel" de.
C'est une três grosse affaire.
Ama eğer doğru insanları beslersen yakalanmazsın. Ve bu iş büyük. Çok büyük.
- Comment va Panama? - Três bien.
- Panama nasıl?
Três joli.
Çok hoş.
J'ai l'habitude, c'est três simple.
Bunu yapmıştım, çok basit.
C'est três joli.
Bu harika.
J'ai déjeuné au club, mais la cuisine est três quelconque.
Öğle yemeğini kulüpte yedim. Oradaki yemekler çok tatsızdı.
Três bien.
Harika.
Três bien, vivez-y.
Tamam yaşayın.
Ce n'est pas três intéressant.
Sanırım bu pek ilginç değil.
C'est três dangereux, dans ces avions?
Şu uçaklar çok tehlikeli mi?
Três bien, Castle.
Tamam, Castle.
C'est três luxueux.
Burası gayet rahat.
C'est três séduisant.
Bunu oldukça göz alıcı buluyorum.
Três bien.
Çok güzel.
Marthe est une três jolie fille, tu ne trouves pas?
Bence Marthe çok güzel bir kız, sence de öyle değil mi, Fanny?
Il est généralement supposé, m. Chandler, que ces petites discussions avec blecher sont três instructives et déplaisantes.
Genellikle Bay Chandler, Blecher'ın küçük konuşmaları... fazla bilgilendirici ve nahoş olarak bilinir.
C'est três drôle.
Komik, evet.
C'est três agréable d'entendre grand-mêre parler avec toi.
Anneannemin seninle ilgili böyle konuştuğunu görmek büyük bir zevk.
Toute l'aile va être restaurée, les murs abattus... c'est três gentil, mais nous n'avons pas de projet pour l'instant.
Sizin için güneşlikleri yaptırıyorum, duvarları... Oh, çok naziksin anne, ama bir süre için hiç planımız olmayacak.
Três souvent.
Pek çok değişik yerde.
Kurt ne va pas três bien.
Kurt çok iyi değil.
On voit donc qu'étant fixés solidement au sol, aucun rongeur ni insecte rampant n'y a accès, c'est três hygiénique.
Bu yüzden sen de sıçan, sıçan deliği ve böceklere mahal vermeden,. Boruların döşemeye yerleştirildiğini bizzat göreceksin. Çok hijyenik.
Ils sont três au courant.
Kendi yurttaşlarını iyi bilirler.
- Três mauvaise.
- En rahatsız edici anılar.
C'est três louable.
Övgüye değer.
C'est três noble de votre part, mais... on utilise toujours ce mot en anglais pour insulter?
Bu çok soylu bir davranış, ama... İnsan bu "soylu" kelimesi ingilizcede daima incitici bir anlam taşır mı?
Três bien. Il y avait beaucoup de noms sur la liste.
Şahane. listede pek çok isim var.
Três actif, ce gotter.
Faal bir adam, şu Gotter.
Oui. Três.
Evet, çok.
Três bien.
Tamam.
Três bien, ça suffira.
Güzel, bu işimizi görür.
Nous avons eu une três belle vie, papa.
Çok eğlenceli bir hayatımız oldu baba.
Vous n'êtes pas três accueillant pour un rescapé.
Tek bir ziyaretçisi bile olmayan bir hasta için hiç de konuksever değilsin.
Três charmante.
Muazzam güzellikte.
- Três intéressant!
- Çok ilginç.
Elle ne se porte pas três bien.
Anlayacağın uzun bir süredir sağlığı iyi değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]