Translate.vc / French → Turkish / Tull
Tull translate Turkish
47 parallel translation
Enfin, Julie Grendel pense que Jethro Tull est le héros d'un feuilleton américain!
Gerçi Julie Grendel, Jethro Tull'u Beverly Hillbillies'in oyuncularından biri sanar ya. *
Ça me rend dingue qu'on prenne Jethro Tull pour un musicien ordinaire.
Güzel. Size bir şey söyleyeyim. Kafamı bozan şeyler, mesela Jethro Tull'un sadece herhangi bir insan olduğunu zanneden insanlar.
Qui est Jethro Tull?
Jethro Tull da kim?
Jethro Tull donnait un concert dans le New Jersey, alors j'ai foncé.
Jethro Tull'ın, New Jersey'deki birleşme konserine gitmiştim.
En deux minutes, ils font... ce que Jethro Tull n'arrive pas á faire en des heures.
Jethro Tull'ın saatlerce yapamadığı şeyi onlar, iki dakika içinde gerçekleştiriyorlar.
Je dis qu'on peut relier Yes à Jethro Tull à Jam à Nirvana
Yes'ten Jethro Tull'a, Jam'den Nirvana'ya düz bir çizgi çekebilirsiniz.
Parce que si je suis riche, j'engage, genre, Jethro Tull.
Çünkü zenginsem Jethro Tull'u falan çağırırım.
Jethro Tull, c'est pas un groupe?
Phoebe, Jethro Tull bir müzik grubu değil mi?
Oh, je suis si stupide.
Jethro Tull'u anan bir grupta flüt çalıyorsun.
Tu joues de la flûte dans un groupe à la Jethro Tull. On t'achète une chemise habillée.
Beş, dört üç, iki...
- Vas-y, joue-moi du Jethro Tull.
- Biraz Jethro Tull çalsana.
Je crois voir quelqu'un cherchant un T-shirt Jethro Tull à 250 $.
Sanırım orada çarşıda birini görüyorum. Jethro Tull tişörtüne 250 dolar istiyor.
On habite à Quarry House, sur Tall Road.
Tull Yolu'ndaki Quarry Hanesi'nde oturuyoruz.
Allez au croisement de Fong et Tull.
Fong ve Tull köşesine gidin.
Je ferai un saut chez Tull sur le chemin du retour pour mettre un toit sur la grange.
'Çünkü dönüşte Tull'larda duraklayıp, ahırın çatısını biraz yükseltmeyi düşünüyorum.
Les gâteaux pour Mme Tull.
Bay Tull'un kekleri.
Tull a coupé ces deux grands chênes blancs.
Tull şu iki büyük meşeyi satın alıp kesmiş.
Avec sa tourte sur la tête et son look à la Jethro Tull.
Fötr şapkası ve Jethro Tull tipiyle...
Quoi? J'allais jouer "Locomotive Breath" de Jethro Tull pendant sa course.
- O kaçarken Jethro Tull'dan "Locomotive Breath" i çalacağım.
Avant ça, il y a un certain Sam Tull qui veut te voir.
Bunu yapmadan önce Sam Tull seni görmeye geldi.
Qui est ce Sam Tull?
Sam Tull de kim?
Je suis celui qui va empêcher l'incarcération de Sam Tull.
Sam Tull'ın hapse girmesine engel olacak kişiyim.
M. Tull, depuis combien de temps travaillez vous chez Butler Trading?
Bay Tull, ne kadar süredir Butler Finans'ta çalışıyorsunuz?
- La thérapeute de M. Tull.
- Bay Tull'ın terapisti.
Elle peut si on paye pour ça et il a signé une renonciation, ce qu'il a fait.
Masraflarını ödediğimiz bir terapist için feragatname imzaladıysa verebilir,... ki Bay Tull imzalamıştı.
M. Tull, le témoignage de votre thérapeute arrive, et quand il fera, tu ne pourras plus passer de deal.
Bay Tull, terapistiniz ifade vermeye gelecek ve verdiğinde anlaşma yapmanız mümkün olmayacak.
Vous êtes assigné à comparaître contre Sam Tull.
Sam Tull'ın aleyhinde ifade vermen için mahkeme celbi yollamışlar.
Je suis sûr que Sam Tull pensait la même chose.
Eminim Sam Tull'da aynılarını düşünmüştür.
Docteur Agard, quand Sam Tull a-t-il commencé à vous consulter?
Dr. Agard, Sam Tull sizinle ne zaman görüşmeye başladı?
Je vous ai demandé de mentir pour Sam Tull...
Sam Tull için yalan söylemeni istedim...
Ce n'est pas à propos de Sam Tull, et vous le savez.
Konunun Sam Tull olmadığını çok iyi biliyorsun.
- Sam Tull a été arrêté.
- Sam Tull tutuklanmış.
Tull ne peut pas aller en prison pour ça.
Tull bu yüzden hapse giremez. - Kimse hapse girmeyecek
Si Tull a renoncé au privilège alors ils l'ont tous fait.
Tull hakkından feragat ettiyse hepsi etti demektir.
C'est à propos de garder Sam Tull hors de prison.
Konumuz Sam Tull'ın hapse girmesine engel olmak.
Je ne vous donnerais pas le dossier de Sam Tull.
Sana Sam Tull'ın dosyasını vermeyeceğim.
Elles sont de Sam Tull.
Sam Tull yolladı.
Tull.
- Tull. - Tull.
J'ai vu Tull te tuer.
Tull'ın seni öldürdüğünü gördüm.
Toi, plus que quiconque, devait le savoir. Tull n'aurait jamais pu me tuer. Sara.
Herkesten daha iyi biliyorsun, Tull beni asla öldüremez.
Tull, emmener les nains dans la galerie Et apporter le miroir dans mon sanctuaire.
Tull, cüceleri dehlize götürüp Ayna'yı odama getirin.
Jethro Tull a eu 20 %.
Jethro Tull yüzde 20 alıyor.
Le nouveau Jethro Tull?
Tull'un yeni şarkısı.
"Le nouveau Jethro Tull?" C'est une question?
Tull'un yeni şarkısıymış. Ona mı soruyorsun, yoksa cevap mı veriyorsun?
- Jethro Tull.
- Jethro Tull.
Hendrix. Clapton. Les Allman Brothers.
Hendrix, Clapton, Allman Brothers, Zeppelin, Tull Bto, Stones, Grand Funk Railroad James Gang, T. Rex, Mc5, Skynyrd Lesley West, Blackmore, The Who...
Alors?
- Tull bu.