Translate.vc / French → Turkish / Tïens
Tïens translate Turkish
48,073 parallel translation
Tu crois qu'on va croire ces conneries, alors que c'est toi qui tiens le couteau?
Bıçak senin elindeyken bu saçmalığa inanmamızı mı bekliyorsun?
- Pas le tiens.
- Senin tarafında değilim.
Tiens-toi prête.
Hazır ol.
Mais ce sont mes démons. Pas les tiens.
Ama bunlar benim şeytanlarım Senin değil.
- Tiens.
- İşte.
Très bien. Tiens bon.
Pekâlâ, sen devam et.
Règle mes comptes, et je règlerai les tiens...
Hesabımı kapat. ... ben de seninkini kapatayım.
Tous les tiens!
Hepsini!
Tiens... voilà des pastilles pour l'haleine.
Alın nefes açıcı var.
Je te tiens!
Yakaladım seni!
Je tiens beaucoup à toi.
Benim için çok önemlisin.
Tiens là.
Sözünü tut!
Tiens, chérie, ton déjeuner.
Balım, öğle yemeğini al. Tamam.
Ce que je tiens à dire à tout le monde, c'est... J'ai perdu 1,5 kg en une semaine!
Sanırım bugün söylemem gereken şeyi herkese haykırabilirim şu an, pekala, bir haftada tam 1,5 kilo verdim.
Je tiens beaucoup à Henry.
Henry'e oldukça değer veriyorum.
Tiens, je te lance un défi.
Bak ne diyeceğim, sana meydan okuyorum!
Tiens.
Alın bakalım.
Tiens, regardez qui est de retour.
Bakın kim gelmiş.
Tiens.
Al.
Tiens, tu veux un peu d'eau?
Su ister misin?
Je me tiens au-dessus d'elle là.
Hayır! Şu an onun üstünde duruyorum.
Tiens mon grand, mange.
- Al oğlum, en sevdiğin yemek.
Tiens.
Al bakalım.
De temps en temps, tiens moi la main, et marche avec moi...
Bazen elimden tutuyorsun, benimle birlikte yürüyorsun.
Je tiens à te le dire.
Sadece bil diye söylüyorum.
Tu tiens le coup?
Sen nasılsın?
Mais je ne rencontre pas beaucoup de gens auxquels je tiens.
Ama önemsediğim çok kişi yok.
Et je tiens à toi.
Ve seni önemsiyorum.
Si tu tiens à Little Jay, tu lui passeras ce message. As-tu perdu la tête?
Küçük Jay'i önemsiyorsan, ona bu mesajı iletirsin.
Tiens bon.
Devam et.
- Tiens.
- Al.
Tiens bon!
Dayan!
Je viens juste d'admettre que je tiens à Han!
Han'ı umursadığımı kabullenmek zorunda kaldım!
Je te tiens.
Tuttum seni.
Alicia, je te tiens.
Alicia, tutuyorum seni.
Je te tiens.
Tutuyorum seni.
Je te tiens.
Tuttum seni. Tuttum.
Je te tiens.
Tuttum.
Tiens.
İşte.
Tiens. C'est la maison qui régale.
Buyur, müessemizin ikramı.
il les tiens responsables d'empoisonner les vétérans.
Gazileri zehirleme işinden onları sorumlu tutuyor.
- Jules, j'y tiens.
- Hayır. - Jules, ne olur.
Tiens le juste comme ça.
Böyle kavra.
Maintenant, tiens-le serré.
Tamam. Sıkıca tut.
Maintenant tu tiens serré.
İşte böyle. Sıkı tut ama.
D'accord mec, tiens moi au courant.
Tamamdır, beni haberdar et.
Je le tiens.
Tuttum.
- Tiens.
- Buraya.
Tiens, prends ça.
Buyur bunu al.
Jessica, tout ceux à qui je tiens sont partis.
Jessica ve önem verdiğim herkes öldü.
Je te tiens.
Seni tuttum.