Translate.vc / French → Turkish / Uce
Uce translate Turkish
726 parallel translation
Je compterai jusqu'à 3 et vous serez libres de vous entretuer.
Üçe kadar sayacağım ve o zaman ateş etmek serbest.
A trois. Prête?
Üçe kadar sayıyorum.
Trois contre un, pas bon.
Üçe karşı bir iyi değil!
- Trois heures moins cinq.
- Üçe beş var. - Gördün mü?
Je compte, comme au cinoche?
Üçe kadar saymamı ister misin?
3 contre 1, ce n'est pas loyal.
- Üçe karşı bir. Adil değil. Evet.
3 contre 1, y compris match nul.
Üçe bir, ayrıca sana beraberliği de veriyorum.
A trois, on tire.
Üçe geldiğinde, ateş edeceğiz.
T'as trois secondes! Une!
Üçe kadar sayıyorum.
Je compte jusqu'à trois, pas plus.
Üçe kadar sayacağım. Hepsi bu ve sonra gideceğim.
Si nous partageons le monde en trois, doit-il bien en avoir un tiers?
Üçe bölersek dünyayı, üç paydan birini nasıl hak eder bu?
" I got a little story you ought to know
Üçüncü raunddan sonra, Maxy'den bahsi üçe katlamasını istedim... suratını görmeliydiniz! # Üçe çeyrek var.
Je compte jusqu'à trois, et si tu sais toujours pas, je te descends.
Üçe kadar sayacağım, eğer hala bilmiyorsan beynini uçuracağım.
Ecoute, je compte jusqu'à trois :
Üçe kadar sayacağım.
Je compte jusqu'à 3 pour que vous sortiez de là, et je tire!
Üçe kadar sayıyorum. Buradan hemen gitmezsen ateş edeceğim!
Je vais compter jusqu'à trois...
- Adam ne yaptığını bilmiyor... - Üçe kadar sayacağım, yolumdan çekilmezsen...
Je compte jusqu'à 3.
Üçe kadar sayıyorum.
Au commandement de trois... Vous avancerez!
Üçe kadar saydıktan sonra yürümeye başlayın.
A 3 heures moins cinq... on sera plus près que tu ne crois.
Üçe beş dakika kala sandığından çok daha yakın olacağız.
A 3 heures moins 5, il t'abandonnera... et tu resteras tout seul.
Üçe beş dakika kala Butterfield gidecek ve seni yalnız bırakacak.
Je compte jusqu'à trois.
Üçe kadar sayacağım.
Ce n'est peut-être plus à la mode comme le corset, mais parfois je me demande :
Üçe geç. Bunun, bir parça eski moda kaldığını biliyorum, korse gibi. Ama arada bir kendime şunu soruyorum :
Quand je dirai "trois", vous serez en état d'hypnotisme profond.
Üçe kadar saydığımda, derin hipnotik durumda olacaksınız.
J'aurais parié là-dessus à 3 ou 4 contre un.
Üçe ve ya dörde bir bahse bile girerdim.
Je comptejusqu'à trois.
Üçe kadar sayacağım.
Trois contre deux.
Üçe iki.
- Trois contre un, Doniphon.
- Üçe karşı bir, Doniphon.
C'est comme ça qu'on salue à 3 h 30 du matin?
Sabahın üç buçuğunda bu ne biçim bir selamlama? Üçe çeyrek var.
Quand j'aurai compté jusqu'à trois si tu ne t'excuses pas mes Smith Wesson parleront.
Üçe kadar sayacağım. Özür dilemezsen, Smith ve Wesson tabancalarım konuşmaya başlayacak.
Abandonnez les postes de combat.
Genel bölümleri kapatın. Normal deniz detaylarına girin. Üçe dikkat.
- Je compte jusqu'à trois.
- Üçe kadar sayıyorum.
Trois, et maintenant quatre.
Üçe karşı dört.
Atrois, roulez vers le mur.
- Hmm. Üçe kadar sayınca, duvara doğru yuvarlanın.
- Trois heures moins cinq.
Üçe beş var.
Est-ce possible?
Üçe beş mi var?
On est à 3 contre 1.
Üçe karşı birsin burda.
Je compterai jusqu'à trois.
Üçe kadar sayacağım.
- Je compte jusqu'à trois.
- Üçe kadar. Hazır? Hazır?
Dès que j'aurai compté jusqu'à 3, vous aurez 5 ans.
Üçe kadar sayıp parmaklarımı şaklattığımda 5 yaşında olacaksın.
Quand j'aurai compté jusqu'à 3, vous vous réveillerez.
Üçe kadar sayıp parmaklarımı şaklatınca kendini iyi hissederek uyanacaksın.
Quand j'aurai compté jusqu'à 3, vous vous réveillerez et resterez éveillée.
Üçe kadar sayıp alnına elimi koyduğumda uyanacak ve uyanık kalacaksın.
Quand j'aurai compté jusqu'à 3, vous vous réveillerez.
Üçe kadar sayıp parmaklarımı şaklatınca uyanacaksın.
Je compte jusqu'à trois et je vous envoie les boulets sur la tête!
Üçe kadar sayacağım, sonra mermileri kafana sıkacağım!
Compte jusqu'à trois et essaie de l'attraper.
Üçe kadar sayıyorum, kapmaya çalış.
Je compte jusqu'à cinq et je l'embrasse. Un, deux trois.
Üçe kadar sayınca onu öpeceğim.
Je vous veux au sol quand j'arrive à trois.
Üçe kadar saydığımda yere inmiş olacaksınız.
On fait part à trois.
Üçe bölelim.
- Jusqu'ø 15 h. Plus, si tu veux.
- Üçe kadar. Ama istersen uzatırım.
Quand je compte trois, dégaine!
Üçe kadar sayınca silahını çek.
- Quand je compte trois, dégaine.
- Üçe kadar sayınca silahını çek.
Je compterai jusqu'à trois.
Üçe kadar sayıyorum.