Translate.vc / French → Turkish / Ul
Ul translate Turkish
45 parallel translation
Mulaullah.
- Mukait Ul-lah.
Mon nom d'héritage est Lucita... Lucita Toelle Ul Laputa.
Adım Lucita, Lucita Toelle Ur...
Si vous nous aidez, je le libèrerai, Lucita Toelle Ul Laputa.
Bize yardımcı olursan, çocuk sebest kalır, Lucita Toelle Ur Laputa.
"Ul" veut dire Roi en Laputan. "Toelle" veut dire vrai..
Laputa'ca Ur'un anlamı Hakim, Toelle'nin anlamı Gerçek...
Mon nom est Romuska Palo Ul Laputa.
Adım, Romuska Palo Ur Laputa.
J'ai été dure avec pas mal de gens, surtout avec mon père.
Paul'ul şarkısında olduğu gibi "Yaşa ve yaşamaya izin ver"
En voici une de Malik-ul-Khan... tout docteur soignant un policier sera transféré auprès de Dieu.
İşte Malik-ül-Han'ın çıkardığı bir fetva... "Bir polisi tedavi eden doktor doğruca Allah'a havale edilecektir."
Je tuerai Malik-ul-Khan avant qu'il touche à un cheveu de ta tête.
Malik-ül-Han sana bir şey yapmaya kalksın, ben onu gebertirim.
C'est Malik-ul-Khan, sale traître!
O Malik-ül-Han, seni hain.
Malik-ul-Khan ne fait que parler... comme les politiciens.
"Malik-ül-Han sadece konuşuyor... " politikacılar gibi.
- Désolé, la fatwa de Malik-ul-Khan...
- Özür dilerim. Malik-ül-Han'ın fetvası...
Avant que Malik-ul-Khan te tue, Je te tuerai moi-même!
Malik-ül-Han'dan önce ben seni öldüreceğim!
Notre informateur a vu les hommes de Malik-ul-Khan prés de Hazratbal hier.
Muhbirimiz Malik-ül-Han'ın adamlarının Hazretbal yakınlarında görüldüğünü söylüyor.
Je suis certain que Malik-ul-Khan passera la nuit dans ce village.
Malik-ül-Han'ın geceyi bu köyde geçireceğinden eminim.
Malik-ul-Khan... Le soldat de l'indépendance du Cachemire.
Adım Malik-ül-Han, Keşmir'in bağımsızlığı için savaşan bir askerim.
- S'estiment différents des Goa'ulds.
-... Goa'ul'dan farklı olduklarını biliyorum.
La première à l'étranger de Spartacus... est l'événement principal du show-business à Londres cette année.
Ul epiği Spartacus'ün ilk denizaşırı galası Londra'nın eğlence takvimindeki en görkemli olay.
Sous les ordres du lieutenant Lee, du capitaine Jang Ul-sung et du commandant Kim Ki-dong!
General : Junghak Lee! Alay Komutanı :
Comme il est prédit par notre grand prophète Ul-thar, nous vouons nos vies à protéger cet enfant spécial.
Büyük hükümdarımız Ulthar'ın önceden söylediği gibi yaşamlarımız uğruna bu özel çocuğu korumaya ant içtik.
À Londres, par exemple, la police arrêta M. Zain Ul-Abedin. Il fut accusé de diriger un réseau international d'entraînement au combat.
Mesela Londra polisi baskın yaptığı Bay Zeynel Abidin'in terörist eğitimi için uluslararası bir şebekeden kaçtığını söyledi.
M. Zain Ul-Abedin fut complètement innocenté.
Bay Zeynel Abidin tüm suçlamalardan aklandı.
Mohammed Zia ul-Haq.
Muhammed Ziya'ül Hak.
Aujourd'hui, nous honorons le président Zia ul-Haq du Pakistan.
Bugün, Pakistan Devlet Başkanı Ziya'ül Hak bizleri onurlandırdı.
Je l'ai rencontré a Harkat-ul-Mujahideen.
Arif'le Harkut-ul-Mücahiddin'de buluştuk.
Le jour où mon frère est arrivé, c'était Eid-ul-Adha.
Kardeşimin geldiği gün Kurban Bayramı'ydı.
Hammerhead, le comité d'accueil local arrive depuis le Sud Est.
Güneydoğu yönünden yaklaşıyorlar. "Nazem-ul-Mulk" ne demek?
Ul Joo Sushi Bed Breakfast
~ Ul Joo Suşi Evi, Yatak Kahvaltı ~
Ul Joo Sushi
~ Ul Joo Suşi ~
"Mon oncle m'a présenté à # Misbah-ul-Haq!"
"Amcam beni daha demin # Misbah-ul-Haq ile tanistirdi!"
Trouve qui est Misbah-ul-Haq.
- Misbah-ul-Haq kimmis öğrenin.
L'approbation UL de vos coffres est de classe I. Ils peuvent être fracturés en 30 minutes ou moins.
Kasalarınız 1. sınıf olarak kayıtlı. 30 dakikadan az bir sürede açılabilirler yani.
Je suis la sous-commandante Faora-Ul.
Ben alt-komutan Faora-Ul.
La statue est dans une catégorie UL situé dans une chambre forte un étage en dessous du rez-de-chaussée.
Heykel, yerin bir kat altında çok güvenli bir odada tutuluyor.
Khwan-m-Mukhbireen.
Ikhwan-ul-Mukhbireen
Ikhwan-m-Mukhbireen...
Ikhwan-ul-Mukhbireen..
"Ikhwan-m-Mukhbireen"
Ikhwan-ul-Mukhbireen.
Le hic, c'est qu'elles interagissent pas.
Peki, gördün, bu benim sorunum. Ul'lar birbirleri ile etkileşim halinde değiller.
Passer un peu de temps père / fils.
Baba oðul baðýmýzý kuvvetlendiririz.
- C'est Amir UL-Umara.
- Bu Amir UL-Umara.
Heywood Ja-help-em?
Güven Kurt-Ul mu? Kurt...
Heywood Jahelpme Morris.
Güven Kurt-Ul'u arayın.
Tu veux que Ralph engage Heywood "Jahelpme"?
Ralph'ın Güven Kurt-Ul'u mu kiralamasını istiyorsun?
C'est l'heure de votre prière "salut-ul-isha."
Yatsı namazının vakti geldi.
Nizam al Mulk...
Nazem-ul-Mulk Isfahan'daki ibadethanenin avlusundaki ünlü bir türbe.
Je dis "Micuþul Docteur".
Biz bu kızımıza "Küçük Doktor" diyoruz.