Translate.vc / French → Turkish / Una
Una translate Turkish
686 parallel translation
Il ne s'est pas marié avant d'avoir dépassé la trentaine.
30'una gelene kadar bekarmış.
oublié jusqu'au 10 oct. 1944... quand une petite annoce aparue dans le Times de Chicago.
Ta ki 1944 yılı Ekim ayının 10'una gelinceye kadar. O gün Chicago Times gazetesinin seri ilanlar sütununda küçük bir ilan yayınlandı.
C'est la seule identification du bandit de Zelton.
Genç Zelton Haydut'una dair elimizdeki tek kimlik bilgisi bu.
Tu vas détester.
Pek hoºuna gitmeyecek.
Regardez.
ªuna bak.
Ils paissent dans le bas de la vallée.
Otlamak için vadiyi geçip Box Kanyon'una gitmişler.
En le signant tu as trahi ton empereur et ton peuple.
Bunu kabul ederek, İmparator'una ve halkına ihanet etti.
Bravissimo! Facciamo una festa.
İşte bu kutlanır!
Je ne ferais rien qui vous décevrait, capitaine.
Hoºuna gitmeyecek bir ºey yapmam Yüzbaºi.
Tu aimes rester dans ton trou, comme un ours? Et boire a t'en rendre fou?
Ayi gibi burada oturup, deli gibi içki içmek... hoºuna gidiyor o kadar, öyle mi?
Comme ça, sans barbe.
"Waterloo Çavuş'una." Çavuş ben oluyorum.
Il faut vous calmer.
Onları una batırdık ve kahvaltı için kızarttık.
Si tu demandes a tous Ies gens qui ont vu Ia pièce et qu'iIs te disent que c'est vrai, Ia simple logique...
Oyunu görmüş 10 insandan 10'una da sorsan sana gerçek olduğunu söylerler, öyleyse basit bir mantıkla...
Susanna a presque trente ans.
Susanna neredeyse 30'una varacak.
Si Ia température continue de grimper, - et qu'on arrive Ie 29...
Eğer sıcaklık aynı oranda yükselmeyi sürdürürse ve oraya 29'una kadar varırsak...
Dans une semaine à partir de samedi, vous serez appelé à 11 h 10 du matin pour être emmené au sanatorium Timothy Swardon, n ° 8, 61e rue est.
Önümüzdeki cumartesiden bir hafta sonra, sabah saat 11.10'da aranacak ve 61.Cadde'deki Timothy Swardon Sanatoryum'una götürüleceksin.
- Oui. - Tu as besoin d'un prêt?
Ekimin 10'una kadar ödemiş oldun.
Una aranja.
Bir portakal.
Les fioles de médicament laissées à côté du TARDIS, vous vous souvenez?
TARDIS'in dışıuna bırakılan ilaç şişeleri, hatırladınız mı?
En plus de l'eau fluorée, des études sont en cours pour ajouter du fluor partout : sel, farine, fruits, sucre, lait.
Suya fluorid katmanın yanı sıra, bir çok araştırma yapılmakta tuza, una, meyve sularına, sabuna, şekere, süte fluorid karıştıracaklar.
Eh bien, j'essaie de donner tout ça aux fonds pour la chapelle de Hewitt,
O lanet şeyleri Ed Hewitt'in Şapel Fon'una vermeye çalışıyorum...
J'ai peur qu'elle se mariera... avant ses neuf ans.
Öyle erkek delisi ki, 9'una varmadan evlendireceğiz diye korkuyorum.
La seule chose qu'elle sache lire... c'est les images.
Tek okuyabildiği, resimler. Evet, evet. Tommy 9'una basacak.
Prima devo trovare una altra balia. E quando?
Önce, başka bir sütanne bulmam gerekiyor.
Le 29, c'est dans quatre jours.
29'una dört gün kaldı.
Esposito veut qu'elle co.i. ncide avec le 4 juillet aux États-Unis pour imiter son héros, George Washington.
Esposito bunu Amerikalıların 4 Temmuz'una denk getirdi. Kahramanı George Washington'ı taklit ediyor.
Tachez d'en tirer un sac de farine.
Bununla bir çuval un alabilirsiniz. Una çok ihtiyacım var.
Una'merveilliosa'!
Harika!
C'est ce qu'on appelle a Florence... una macchina infernale.
Floransa'da buna, "şeytani makine" derler.
Partir en Jamaïïïque, picoler un peu, baiser et prendre le soleil?
Montego Koy'una git, içki iç, bir kadın bul, biraz güneşlen.
L'homme qui s'occupe des Rolls de mon oncle Charles.
Amcamın Rolls'una bakan kişiye. - İyi.
Réessayons. Quasi una fantasia.
Quasi una fantasia,
Coventry City, 0, M. Johnson, 3.
Coventry City, 0, Bay Johnson'un Eşi Una, 3.
- Imaginons un musicien donnant un concert radiodiffusé de Londres à New York, un mercredi.
Düşünsene! Bir müzisyenin konseri canlı yayınlanıyor. Bir zamanların Londra'sından bir zamanların New York'una.
À 10 heures du matin?
En geç sabahın 10'una kadar mı?
Si un yakusa commet un crime grave ou manque à sa parole auprès de l'oyabun, son patron, un crime si terrible qu'il commande la mort, la seule façon de l'expier est d'offrir son petit doigt en signe de repentir.
Eğer bir yakuza büyük bir suç işlerse, yada oyabun'una, karşı sözünü bozarsa, patronu... bunu hayatını alabilecek kadar büyük bir suç olarak görür sonra suçunun tek telafisi olarak pişmanlığının bir sembolü olarak kendi parmağını kesmesini ister.
Au Napoléon des sports du sud.
Güney sporlarının Napolyon'una.
Si on n'a pas de bébé avant l'âge de 30 ans, on aura un crétin mongolien.
30'una kadar doğurmazsan, çocuğun geri zekalı olurmuş.
Una noche, el rio passo!
Bir gece nehri geçtim.
Préviens quand tu seras pret.
Una bulandığında, haber ver, Leroy. Hemen dönerim.
Mais ça va. Ça va entre le 14 et le 19, et aujourd'hui on est le 16, hein?
Yani... 14'ünden 19'una müsaitim, ve bugün 16'sı, değil mi?
Bonne chance, et merde!
Buena suerte una mierda!
Lorsqu'il est porté par una ame courageuse la pierre rouge s'illumine.
Cesur bir kalp tarafından takılınca, taş kırmızı kırmızı parlar.
Les présenter au show de Johnny Carson?
"Johnny Carson Show" una mı çıkmak?
Je n'ai qu'à en gagner 8 sur 10?
Senin 10'una karşı ben 8 oyun mu kazanacağım?
Tac!
Boynumdan Una bota.
Le spectroscope cible le laser sur Nexus de Sominus.
Teşekkürler. Lazer okuyucu Sominus Nexus'una yönlendiriliyor.
Y a t-il encore una autre alarme comme celle de l'invasion de Manners Street?
Bu da Manners Caddesi İşgali gibi yanlış alarm olabilir mi?
N'essaie pas de protéger cette femme.
Git Bayan Farnsworth'una dil döküver?
Je vais vous tuer tous les deux.
Şov'una bayılıyorum.
Volare encore.
Una musica dolce... per me