English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Uncut

Uncut translate Turkish

883 parallel translation
Celui avec la lessive d'allemagne de l'est version DVD uncut
Çeviri : batigol-7
[UNCUT] A part Kevin Millmore, qu'il brûle en enfer.
Kevin Millmore dışında, cehennemde cayır cayır yanar inşallah.
[UNCUT] Tu essaies de sortir en courant du restaurant avant qu'elle ne la lise.
O daha notu okumayı bitirmeden restorandan kaçmaya çalışırsın.
[UNCUT] Elle est unique, comme un flocon de neige ou...
Kendine özgü biri bir kar taneciği gibi ya da...
[UNCUT] Quelque chose de semblable?
- Kar taneciğine benzer başka bir şey mi?
[UNCUT] Une seconde.
Bekle bir saniye.
[UNCUT] Ca fait un bail que j'ai pas dit ça...
Evet, uzun süredir randevuya çıkmıyorum.
[UNCUT] C'est un rencard même si elle ne le sait pas?
Bu bir randevu olsaydı, randevu olduğunu o da bilmez miydi?
[UNCUT] Oui, absolument.
Evet, kesinlikle.
[UNCUT] Pas très bien.
İşler mi? İşler yürümüyor.
[UNCUT] Celles-ci vont avec tes Rocky.
Rocky'lerle iyi gider.
[UNCUT] Ce n'est pas toi.
Janice, bu seninle ilgili değil.
[UNCUT] Je sais!
Tabii ki benimle ilgili olmadığını biliyorum.
[UNCUT] Je n'ai pas peur.
Ben bağlanmaktan korkmam.
[UNCUT] En fait, un peu plus que ça.
Aslında, ondan biraz daha fazlası.
[UNCUT] Merci, Dieu.
Sağol, Tanrım.
[UNCUT] C'est drôle.
Komik.
[UNCUT] C'est super.
Hayır. Bu çok güzel.
[UNCUT] Mais que fais-tu pour te relaxer après une dure journée de labeur?
Peki zor bir iş gününden sonra yorgunluğunu nasıl atıyorsun?
[UNCUT] Tu sais quoi, j'adore faire les barbecues avec toi.
Seninle barbekü yapmayı çok seviyorum.
[UNCUT] On ouvre les cadeaux d'abord.
Rachel'ın ne dediğini umursamıyorum. Önce hediyeler!
[UNCUT] C'est incroyable!
Bu inanılmaz. Yani, bu inanılmaz!
[UNCUT] Son avion est parti?
Uçağı kalktı mı?
[UNCUT] Oui!
Şaka mı yapıyorsun?
[UNCUT] ll est parti!
Gitti!
[UNCUT] - Tu dis juste ça.
- Öylesine söyledin.
[UNCUT] Une femme!
Kadın mı!
[UNCUT]
- Yani?
[UNCUT] - Je suis vraiment désolée.
- Çok üzgünüm.
[UNCUT] Ouais, c'est sûr.
Evet, öyle.
[UNCUT] Non, vraiment, je compatis.
Hayır, onun için üzülüyorum. Gerçekten.
[UNCUT] Je peux penser à quelqu'un d'autre que moi-même.
Kendimden başkasını da düşünebilirim.
[UNCUT] D'accord, je vais me coucher.
Tamam, ben yatmaya gidiyorum.
[UNCUT] - Joyeux Anniversaire, restes-en là.
- Mutlu yıllar, Rach.
[UNCUT] Oui!
İşte bu!
[UNCUT] Coupons pour pizza.
Pizza kuponu.
[UNCUT] OlK.
Pekala.
[UNCUT] Ce serait génial.
İyi olurdu.
[UNCUT] ll se passe quelque chose avec O.J.?
Karısını doğrayan futbolcu O.J. haberini okdun mu?
[UNCUT] - Où vas-tu?
- Nereye gidiyorsun?
[UNCUT] - Mon Dieu, c'est si excitant!
Aman tanrım, bu çok heyecan verici!
[UNCUT] Si tu veux finir mon rencard, car moi, je vais pas le finir.
Monica, randevumu tamamlamak istersen, sana bırakıyorum.
[UNCUT] Rachel, il n'est pas un sandwich.
Rachel, o bir sandviç değil.
[UNCUT] Non, c'est un banquier avec des tickets pour l'opéra.
Evet, operaya iki bileti olan bir banker.
[UNCUT] Bonjour!
Merhaba!
[UNCUT]
- Selam, Rach.
[UNCUT] Tu peux pas lui dire. ll y a tant de choses que je n'ai pas faites.
Hayır, hayır, ona bunu söyleyemezsin. Hayatımda yapmadığım daha birçok şey var.
[UNCUT] J'ai pas regardé Alerte à Malibu avec Yasmine Bleeth!
Yasmine Bleeth katıldığından beri Sahil Güvenlik dizisini izlemedim bile!
[UNCUT] Chandler, relaxe-toi.
Chandler, sakin ol.
[UNCUT]
- Üzgünüm.
[UNCUT]
Korkmam!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]