Uranus translate Turkish

ou sur Neptune et Uranus, plongées dans une nuit permanente, entourées d'une atmosphère irrespirable de méthane et d'ammoniac.

Neptün veya Uranüs de olamazdı. İkisinde de hiç gündüz yaşanmazdı ve atmosferlerinde metan gazı ve amonyak bulunuyordu.

Le vaisseau spatial Explorer 12 est actuellement en mission pour sonder, atterrir et inspecter la septième planète, Uranus.

Uzaygemisi Explorer 12... arazi arama ve araştırmalar için... yedinci gezegen Uranus'e doğru yola çıktı.

Jupiter et Saturne, puis on se met en pilotage automatique jusqu'à Uranus.

Mars, Jupiter, ve Saturn'ü geçip otomatik olarak Uranus'e ulaşacaktır.

On approche d'Uranus.

Uranus yakınlaşıyor.

On est censés explorer Uranus.

Bizler Uranüs'ü keşfetmeliyiz.

II y a peu de chances que ce que nous voyons soit Uranus.

Gördüğümüz muhtemelen Uranüs olamaz.

Uranus, la septième planète.

Uranus, yedinci gezegen.

Il ne pourrait pas vraiment exister avec la température d'Uranus.

Uranüs'te sıcaklık yükselmiş olmalı.

Le paradis Uranus.

Cennet Uranüs.

Ma planète est Uranus.

Uranüs gezegenindenim.

La taille orbitale réelle des planètes... n'a rien à voir avec les cinq solides parfaits... ainsi que nous l'enseigneront Uranus, Neptune et Pluton.

Sonradan keşfedilen Uranüs, Neptün ve Plüto'nun da gösterdiği gibi, biliyoruz ki gezegenlerin gerçek yörüngelerinin bu mükemmel 5 cisimle hiçbir alakası yok.

Les anneaux d'Uranus ont été détectés en 1977.

Uranüs'ün halkaları ilk defa 1977'de saptandı.

Neptune la bleue et son satellite glacé, Triton... et plus loin, Uranus et ses anneaux sombres... peut-être constitués de matière organique.

Mavi Neptüne ve donmuş uydusu, Triton. Ve daha derinlerde, Uranüs ve karanlık halkaları belki de organik yapıdalar.

A moitié sous les nuages, elle abrite des explorateurs... qui commencent à voguer dans l'océan de l'espace... pour étudier de près... Jupiter, Saturne, Uranus et Neptune... ses frères et soeurs au sein du système solaire.

Bir kısmı bulutlarla kaplı gezginlerin yuvası uzay denizine yeni açılanların barınağı Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ü yakından incelemek amacıyla Güneş Sistemi ailesinden kardeşleri ziyaret ediyorlar.

La gravité de Saturne l'a projeté vers Uranus. Après Uranus, le billard cosmique continue. Il plonge au-delà de Neptune, quitte le système solaire... et, tel un vaisseau interstellaire... il s'apprête à errer à jamais dans le vaste océan des étoiles.

Saturn'un çekim gücü ise onu Uranus'e savuracak ve bu kozmik bilardo oyununda Neptün'ü de geride bırakarak güneş sisteminin dışına çıkıp yıldızlar arası okyanusta sonsuz yolculuğuna başlayarak belirsiz kaderini yaşayacak.

Nous dépassons Jupiter... 750 millions de km par-delà le Soleil... Saturne, 1,5 milliard, Uranus, 3 milliards... et Neptune, à une distance de 4,5 milliards de km.

Jupiter'e kadar ulaşıp Güneş'e 750 milyon km Saturn'e birbuçuk milyar km, Uranus, üç milyar ve Neptun'e, dörtbuçukmilyar km mesafeye geldik.

Depuis les débuts de Cosmos... Voyager a exploré les systèmes de planètes telles que... Saturne, Uranus et Neptune... et a dépassé les planètes les plus lointaines, près des étoiles.

Cosmos'un Voyager uzayaraçlarını Saturn, Uranus, ve Neptun gezegenlerini ve ötesindeki yıldızları keşfederken gösterdiğinden beri.

Miranda, satellite d'Uranus.

Ve Miranda, Uranus uydusu.

D'Uranus?

Uranüs'ten mi?

Mars, Jupiter, Uranus...

Mars, Jüpiter, Uranüs.

Là, il a pu voir qu'Uranus.

Ama tek gördükleri Uranüs'tü. Bu harika.

- D'où êtes-vous? - D'Uranus.

Siz neredensiniz?

- On a un problème avec Uranus.

. - Sayın Başkan çok acil bir durum var.

Uranus, dans l'Utah. Ils ont poussé les missiles à T moins sept.

Çok acil, Utah'taki T-7'de fırlatma gerçekleşecekmiş efendim.

Non, mais... je crois qu'entre deux Vierges, sa queue Balance!

Burcunu bilmiyorum da... sanırım gezegeni senin Uranus'unde.

Le logo m'a permis de remonter à une société de placement appelée Uranus Unlimited.

Logonun Uranus Unlimited adlı bir yatırım şirketine ait olduğunu buldum.

- Un alignement de planètes très rare, dans lequel Mercure, Mars et Uranus auront une influence notable.

Ender rastlanan bir gezegen dizilişi yakınlaşıyor. Merkür, Mars ve Uranüs çok etkili olacaklar.

- Tous les 84 ans, Mercure, Mars et Uranus entrent en conjonction.

Merkür, Mars ve Uranüs belli bir konuma gelirler.

Mais cette année, Uranus se trouve dans la maison du Verseau.

Yalnızca bu yıl, Uranüs Kova Burcu'nda değil. Bu kötü bir şey mi?

Vous feriez l'objet d'une opposition Jupiter-Uranus, formant un "grand carré", où les planètes s'alignent, formant une croix.

- Uranüs zıtlığı söz konusu olup bütün gezegenler haç şeklinde dizilecekleri yerde büyük bir kare oluştururlar.

Et là, on dirait Uranus. ( ton anus )

Yeah, şurdakide ur-anus sanırım.

Je suis la chose d'Uranus.

Ben Uranüs'ten geldim.

La NASA a trouvé du pétrole sur Uranus ou quoi?

Ne haber, Harry? NASA, Uranüs'te petrol mü buldu?

- Comme... Uranus. Je déteste.

Şey gibi Üranüs.

Uranus!

Üranüs!

Je me disais... que si je mettais le feu a mes pets, je m'envolerais a Uranus.

Ve ben sanırdım ki eğer çıkardığım gazı ateşlersem aya, Uranüs'e gidebilirim.

Que dit un curé espagnol à un gynéco d'Uranus?

Terrance, Ispanyol rahip... ... Iran'li jinekolog'a ne demis?

Tant que je n'ai pas à sentir Uranus.

Uranüs'ü koklamamı istemediğiniz sürece. [ing. Urine : sidik]

Vous etes déjà allés sur Uranus?

Hey. Siz hiç Uranüs'e gittiniz mi?

Vous etes déjà allés sur Uranus?

Hiç Uranüs'e gittiniz mi?

"Mercure, Vénus, la Terre, Mars, Jupiter, Saturne, Uranus, Neptune, Pluton."

Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Plüto.

Cette nuit Pluton et Neptune sont alignées avec Uranus.

bu gece Plüton ve Neptün Uranüs'le tek sıra halinde.

En partance pour Uranus et plus loin.

Syl, birşey sormak istiyorum. O büyük mavi elması okyanusun dibine

- Uranus, Pluton, Mercure.

- Uranüs, Plüton, Merkür.

Si les militaires l'apprennent, le Général Uranus sera viré.

Eğer ordu bunu biliyorsa General Uranus bundan memnun olacak.

Le Général Uranus sera ravi.

General Uranus bundan memnun olacak.

Tu parles comme le Général Uranus.

General Uranus gibi konuşuyorsun.

Vous êtes en train d'étudiez la structure des Hécatonchires? ( Les Hécatonchires sont nées de Gaïa et Uranus )

Şimdi Carlos için hazırlanalım.

C'est vrai, Général Uranus.

Bu doğru, General Uranus.

Dunan Nuts, je suis le Sénateur Edward Uranus, Commandant des forces militaires d'Olympus.

Deunan, ben Senator Uranus'um, Olympus ordusunun komutanıyım.

La haine du Général Uranus envers les Bioroïds, ajouter à la colère de Gaïa.

Gaea General Uranus'e bioroidlerden nefret ettiği için kızdı.