Translate.vc / French → Turkish / Vaal
Vaal translate Turkish
48 parallel translation
- Je suis les yeux de Vaal. Il doit voir.
- Ben Vaal'ın gözleriyim.
- Qui est Vaal?
O görmeli.
Vaal est Vaal.
- Vaal kim? Vaal Vaal'dır.
Je suis le leader des nourrisseurs de Vaal.
Vaal'ı besleyenlerin lideriyim.
Nous aimerions parler à ce Vaal.
Vaal'la konuşmak istiyoruz.
Seul Akuta peut parler à Vaal.
Yalnız Akuta Vaal'la konuşur.
Je suis les yeux et la voix de Vaal.
Vaal'ın gözleri ve sesiyim.
- Ce sont mes oreilles, pour Vaal.
- Onlar Vaal için kulaklarım.
Le peuple de Vaal vit près d'ici?
Vaal insanları yakında mı?
Oui, afin de le servir.
Vaal'a hizmet edebilmek için yakınız.
Que pouvez-vous me dire sur Vaal?
Bana Vaal'ı anlat.
Le monde entier connaît Vaal.
Vaal'ı tüm dünya tanır.
Vaal.
Vaal.
Nous avons été présentés à Vaal, la source des émanations d'énergie de la planète et peut-être la force qui nous menace, nous et notre vaisseau.
Vaal'ın huzuruna getirildik, gezegenin güç kaynağı, ve bir olasılık, bizi ve gemimizi tehdit eden kuvvet.
Akuta, comment vous adressez-vous à Vaal?
Akuta, Vaal'le nasıl konuşursun?
Uniquement quand Vaal m'appelle.
Vaal beni çağırır. Sadece o zaman.
C'est le peuple de Vaal.
Bu, Vaal halkı.
Vaal les a proscrits.
Vaal tarafından yasaklandılar.
Vaal a banni tout ça.
Vaal bunu yasakladı.
Bienvenue à Vaal.
Vaal'a Hoş geldiniz.
Vous êtes bienvenus chez Vaal.
Vaal'ın yerine hoş geldiniz.
Que se passe-t-il si Vaal est affaibli à l'heure du repas?
Vaal, beslenme sırasında zayıf düşerse ne olur?
Vous avez dit que Vaal prenait soin d'eux.
Vaal'ın onlara baktığını söyledin.
Je comprends, Vaal.
Anlıyorum, Vaal.
Sans Vaal, cet endroit serait paradisiaque.
Vaal olmasaydı, burası bir cennet olabilirdi.
Ce n'est pas un moyen d'avoir à manger ou de servir Vaal.
Yiyecek bulmaya yaramıyor. Vaal'a hizmet etmiyor.
Vaal est en colère!
Vaal! Kızdı!
Je vous ai fait part des paroles de Vaal.
Size Vaal'ın sözünü ilettim.
Ce sont les paroles de Vaal.
Bunlar, Vaal'ın sözleri.
Vaal m'a parlé.
Vaal benimle konuştu.
Comme nourrir Vaal.
Vaal'ı beslemek gibi.
Vaal m'a expliqué comment.
Vaal bana açıkladı.
Ce sont les paroles de Vaal.
Vaal'ın emri.
Le peuple de Vaal semble avoir disparu.
Vaal halkı ortadan kayboldu.
Vaal!
Vaal!
Le docteur se souciait que les Vaalians ne rattrapent pas la race humaine.
Doktor, Vaal halkının insan karakteri kazanacağından endişeliydi.
Empêchez-les de nourrir Vaal.
O insanları Vaal'ı beslemekten alıkoy.
Ne les laissez pas alimenter Vaal.
Buna izin verme.
Vaal nous appelle.
Vaal bize çağrı yapıyor.
Fluctuations d'énergie, comme si Vaal puisait à d'autres sources.
Enerjide büyük değişim var. Sanki Vaal diğer kaynaklardan enerji çekiyor gibi.
Vaal renforce son champ d'énergie.
Vaal enerji alanını sağlamlaştırıyor.
Vaal est mort.
Vaal öldü.
Mais c'était Vaal qui mettait les fruits dans les arbres, qui faisait tomber la pluie.
Ama ağaçlara meyveleri koyan Vaal'dı. Yağmurun yağmasını.
Vaal prenait soin de nous.
Vaal bize bakıyordu.
Nous avons donné la pomme au peuple de Vaal, la connaissance du bien et du mal.
Vaal halkına elma vermiş olduk, iyi ve kötünün bilgisini.
ON VAAL'ILE AUX CHIENS DONNER LES 44FRANCS AJEANNE-MARIE.
Parayı Jeanne-Marie'ye götürüyoruz.
Vaal veut qu'il en soit ainsi.
Bu Vaal'ın isteği.
Vaal m'a parlé.
Vaal bana doğruyu söyledi.