Translate.vc / French → Turkish / Vaughan
Vaughan translate Turkish
207 parallel translation
Vaughan Monroe.
Vaughn Monroe.
Junior Vaughan, Brookie Peters, Jackie, Mike...
Küçük Vaughan, Brookie Peters, Jackie, Mike...
Avez-vous entendu parler de Lady Millicent du Château de Vaughan?
- Leydi Millicent Castle Vaughan'u duymuş muydunuz?
La fille du Château de Vaughan a dit que vous vouliez me parler?
Castle Vaughan, benimle konuşmak istediğinizi söyledi.
Freddy Vaughan, Averill Watson.
Freddy Vaughan, Averill Watson.
- Tu connais Fred Vaughan.
- Fred Vaughan'i tanıyorsun.
- Tu n'aimes pas Fred Vaughan.
- Fred Vaughan'i sevmiyorsun.
Je hais Fred Vaughan.
Fred'den nefret ediyorum.
Pas plus que Fred Vaughan ne veut être aimé pour ses 40000 dollars.
Fred Vaughan'ın da yıllık geliri için sevilmek istememesi kadar.
M. Vaughan, Mademoiselle.
Bay Vaughan, hanımefendi.
Agile, sensible. Quand j'ai rencontré Vaughan la première fois, il était... dans les systèmes de circulation internationale informatisée.
Vaughan'a ilk rastladığımda uluslararası bir trafik... sistemleri şirketinde uzmandı.
Je ne sais pas. On ne peut jamais savoir avec Vaughan.
Vaughan hakkında asla emin olamazsın.
Tout ce que fait Vaughan ressemble à un crime, non?
Vaughan'ın yaptığı her şey suç gibi görünüyor, değil mi?
C'est quoi exactement votre projet?
Projen tam olarak ne içeriyor, Vaughan?
Celui de Vaughan doit être très salé.
Vaughan'ın spermi çok tuzlu olmalı.
Ça t'excitait de savoir que Vaughan prenait des photos... de ces actes sexuels comme s'il s'agissait d'accident?
Vaughan'ın tüm bu sevişmeleri araba kazaları gibi... fotografladığı fantezisi kurdun mu?
Ils le questionnent à propos d'un accident à l'aéroport.
Havaalanındaki bir kaza hakkında Vaughan'ın ifadesini alıyorlar.
Vaughan ne s'intéresse pas aux piétons.
Vaughan yayalarla ilgilenmez.
James, un certain Vaughan. Vous prenez?
James, Vaughan diye biri.
C'était Vaughan.
Bu Vaughan.
Rivers et Grey sont à Pomfret, ainsi que Sir Vaughan... tous prisonniers.
Lord Rivers'la Lord Grey Pomfret'e gönderildi. Beraberlerinde Sir Thomas Vaughn da mahkum oldu.
le Vaughan, le Cleary...
Vaughan'ın yerine, Cleary'nin yerine...
- Au Vaughan.
- Vaughan'ın yerinde.
Le Vaughan n'est pas sûr... cette nuit.
Vaughan'ın yeri güvenli değil. En azından bu gece değil.
Ils l'ont coffré au Vaughan.
Onu Vaughan'ın yerinde enselediler.
" Sors d'ici, Jimmie Vaughan,
" Sen git, Jimmie Vaughan devam etsin
On l'a identifié comme étant celui de Maria Vaughan, dont la disparition avait été signalée il y a 5 semaines.
Cesedin, neredeyse beş haftadır kayıp olan, Maria Vaughan'a ait olduğu ortaya çıktı.
Nous enquêtons sur le meurtre de Maria Vaughan.
Maria Vaughan cinayetini araştırıyoruz.
Si j'ai bien compris, vous aviez une liaison avec Mlle Vaughan.
Anladığımız kadarıyla Bayan Vaughan ile ilişkiniz varmış.
Savez-vous où Mlle Vaughan était allée?
Ortadan kaybolduğu süre zarfında, Bayan Vaughan'ın nerede olduğu biliyor musunuz?
Maria Vaughan a tenté de se suicider.
- Maria Vaughan kendini öldürmeye kalkıştı.
Deux secondes plus tard, Taylor Vaughan est choisie pour danser devant la caméra.
Bildiğim bir sonraki şey, Taylor Vaughan'ın yönetmen tarafından dans etmesi için... - dikkatle seçilmesiydi. - Hey!
Taylor Vaughan est hyper-remplaçable.
- Taylor Vaughan'ın yeri tamamen doldurulabilir.
Arrête ton délire, c'est de Taylor qu'on cause.
- Bu saçmalıktan beni uzak tut... çünkü Taylor Vaughan hakkında konuşuyoruz. - Üzgünüm, dostum.
La Taylor Vaughan que tu me décris est une illusion, un mythe.
Şuan tanımladığın Taylor Vaughan bir kuruntu, bir masal.
Et sans vouloir être peste, qui d'autre que moi peut gagner?
Ve bununla birlikte, kim Taylor Vaughan'ı yenecek?
Mais c'est Taylor Vaughan!
Taylor Vaughan değilse ne olayım.
Nous on s'en tape car Laney la rattrape
§ Fakat biz Taylor Vaughan'ı önemsemiyoruz §
Taylor Vaughan.
Taylor Vaughan!
Le manager de Stevie Ray Vaughan vient voir ma tronche.
Stevie Ray Vaughan'ı imzalayan adam beni görmeye geliyor.
Ici Clarissa Vaughan.
Clarissa Vaughan konuşuyor.
Je suis Clarissa Vaughan.
Ben Clarissa Vaughan'ım.
La Bentley est à Ross Vaughan, directeur financier de Petcal UK.
Araba, Petcal Şirketinin Finansman Yöneticisi Ross Vaughan'a ait.
Il faut une protection. Dans les années 80, le dirigeant de Petcal en Colombie était... Ross Vaughan.
1980'lerde, Kolombiya'da en kıdemli Petcal yöneticisi Ross Vaughan'dı.
Leur présence est un risque pour Vaughan.
Onlara yakın olmak, Vaughan için riskli.
- Ca va. - Tu vas bien?
Lena Horne, Eartha Kitt, Sarah Vaughan, Mahalia Jackson, Lady Day.
Venant avec un nouvel esprit, qui a vu de l'étape cruciale des descriptions du passé aux explications du futur. VAUGHAN WILLIAMS : Fantaisie 8ème symphonie
Geçmişin kavramlarından geleceğin kazanımlarına giden kritik hamleyi atacak, yapacak yeni bir anlayışın geldiği sezilebiliyordu.
Derrière les sièges se trouvait... un extraordinaire moteur à quatre cylindres refroidi par air de course. C'est Vaughan.
Bu Vaughan.
Je serais prêt, Vaughan.
Hazır olacağım, Vaughan.
Dieu doterait peut-être mes mains du pouvoir de Stevie Ray Vaughan.
Ama sahneye çıkarsam, spotlar yüzüme vururken belki dedim Tanrı rock efsanesi Stevie Ray Vaughn'un gücünü ellerime verir.
Rafa et lui sont de vieux amis.
Yani Rafa ile Vaughan eski arkadaş?