English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Vav

Vav translate Turkish

202 parallel translation
Ouah!
Vav!
C'est un sacré feu!
Vav, bu kutsal ateş ha!
Il conduisait un bus scolaire.
Bir okul otobüsü sürüyordu. Vav.
Je me suis dit...
Kendi kendime dedim ki, vav,
Oh, quelles grandes amygdales tu as!
Vav, nekadar büyük bademciklerin var.
Je dois y aller.
Vav! ... gitmeliyim.
Vous pouvez toujours voir ça quand maman cuisine.
vav! şunun gidişine bak.
- Les grands ORL se rencontrent.
- Vav. KBB, Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi ile buluşuyor.
Oh. Whoo.
Oh, vav.
Vous avez vachement grandi!
Vav, bayağı büyümüşsünüz!
- Tu es romantique.
— Vav, tam bir romantiksin.
Tu l'as remis à sa place.
Vav Ona gününü gösterdin.
Je suis vraiment à l'ouest?
Vav, nasıl bu kadar aptal olabildim?
- Melinda, tu es splendide!
— Oh, Vav, Melinda, harika görünüyorsun.
C'est bon!
- Vav! Evet, güzel!
Whoa.
Vav.
Whoo!
Vav!
Impressionnant!
Oh, vav!
Le monde est petit, hein?
Oh, Vav. Dünya küçük, ha? — Evet.
- Pour qui sont ces roses?
— Vav, güller. Kim için?
- C'est vraiment...
— Vav, dairen...
Vous les avez arrêtés?
Vav, onları yakaladınız mı?
Parfait, mon travail est terminé.
Vav, mükemmel. İşim tamam.
Wow!
Vav!
Mais non, vous vous trompez. Si vous ne voulez pas m'aider, laissez-moi travailler en paix.
Vav, biliyorsun, her ikiniz de yanılıyorsunuz, ama yardımcı olmak istiyorsanız, beni yalnız bırakın.
Ça va?
Vav. Her şey yolunda mı?
Woah, jolie robe.
Vav, güzel elbise.
Et toi, tu caches quoi là-dessous?
Vav! şu çocuğun montuna bir bakın!
Tiens, ça me rappelle vraiment le lycée.
Vav bu çok kötü. lise yılları gözümde canlandı.
Wow, ça c'est de l'écriture...
Vav, iyi bir yazıymış.
Oh, mec, oh!
Vav, dostum!
Tu ne m'aimes pas, tu n'auras ni mon canapé.... ni mes amis!
Vav, dostum!
Wow, c'est une très jolie robe...
Vav.Bu gerçekten hoş bir elbise.
Oh, wow, je dois aller voir mon officier de probation...
Vav, benim deneme memurunu görmem gerekiyor.
Wow, vous allez me faire un pain de viande?
Vav, bana rulo köfte mi yapacaksın?
Ca, c'est un piège.
Vav. Ne tuzakmış.
C'est... presque ça.
Vav, bu yakındı.
Dites-nous ce qui s'est passé.
- Hanımefendi, bize ne olduğunu anlatır mısınız? - Ah, vav.
On vous a mené la vie dure, trois gardes de nuit d'affilées.
Vav, çok üzerine alınmışsın. Üst üste üç gece nöbeti.
Félicitations.
- Vav. - Tebrikler.
Mettez ça. Le commandant ne veut pas entendre ce truc du Zimbabwe.
Kaptan Zimbabwe vav-vav-vav'ını dinlemek istemiyor.
Plus fort!
Vav! Sesini aç!
La première chose que vous pouvez dire, c'est : "J'en reviens pas."
Ilki şöyle, "Vav, hamile olduğuna inanamıyorum. " Çok mutlu oldum.
Que se passe-t-il ici?
Vav! Ne halt oluyor burda?
Vas-tu te la fermer?
Vav! Bu nasıl bir duygu.
C'est génial, "système" juste avec le M.
Vav. Oh, bu harika. Sadece "M" le sistem.
II est flic maintenant.
Vav!
Quoi?
Vav.
Wow, c'est une culture pour toi! M. América a fait un clin d'oeil! Tina!
Vav, işte senin asıl kültürün Bay Amerika.
Waouh, je pensais que c'était du ginseng.
Vav, Ginseng olduğunu sanmıştım.
Wow.
Vav.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]