Translate.vc / French → Turkish / Verdict
Verdict translate Turkish
1,729 parallel translation
Ils n'ont pas encore rendu leur verdict, n'est-ce pas?
Hüküm açıklanmadı değil mi?
Et alors que le procureur Manuel Devalos semble très heureux de la rapidité... et de la teneur du verdict des jurés, l'accusé et sa défense paraissent retournés par à la fois la rapidité et l'unanimité du verdict.
Ve savcı Manuel Devalos tatmin olmuş görünürken Jüri kesin kararı verirken, suçlayan ve savunma grupları sersemlemiş görünüyorlardı. bunun nedeni kararın kesin ve hızlı olmasıydı.
- Alors, quel est le verdict?
- Ee, ne olmuş? - Bitti.
Une fois que mes avocats auront une copie de ses déclarations, le juge donnera son verdict.
Avukatlarım onun transkriptini ele geçirdiklerinde... Yargıç davayı sonlandıracak.
Verdict?
Ne düşünüyorsun?
Quel est le verdict, docteur?
Karar nedir Doktor?
On a déjà le verdict.
Durum belli.
Alors elle a dit qu'on ne sortait pas d'ici sans avoir abouti à un verdict.
Sonra, karar verene kadar, evlerimize gidemeyeceğimizi söyledi.
Et au fait, t'as entendu notre verdict?
Kararı duydun mu?
Si vous croyez à une mort accidentelle, rendez le verdict qui s'impose.
Eğer kazara bir ölüm olayı olduğunu düşünüyorsanız, ona göre bir karar verin.
Un verdict... vraiment injuste.
Adaletsizce hüküm giymişti.
Verdict?
Karar nedir?
On va voir si on peut inventer un verdict.
Bakalım bir karara varabilecek miyiz.
- Votre verdict?
- Tahmininiz nedir?
Verdict?
Hüküm nedir?
Estomaqué, par le verdict d'un jury? Alors s'il s'en trouve un, qu'il lève la main.
Jürinin kararına sonra... şaşırıp kalmayın, oyları görelim.
- Je ne doute pas une seconde que vous en ferez bon usage pour rendre un juste verdict.
Bir karara varmanız için tüm bunları dikkatlice kullanacağınızdan bir an olsun şüphe duymuyorum.
- J'arrive pas à croire qu'ils se soient entendus sur le verdict.
Bu kadar çabuk bir karara vardıklarına inanamıyorum.
- Madame la présidente du jury, avez-vous rendu votre verdict?
Sayın Başkan, bir karara vardınız mı?
- Votre verdict touche-t-il tous les accusés pour tous les chefs d'accusation ou s'agit-il d'un verdict partiel?
Tüm sanıklar ve maddeler için bir karar mı... - yoksa kısmi bir karar mı?
- Quel est votre verdict?
Kararınız nedir?
Messieurs les jurés, êtes-vous parvenus à un verdict?
Sayın jüri, karara varabildiniz mi?
Que le greffier m'apporte le verdict.
Katip, lütfen kararı getirebilir misiniz?
J'espère que vous êtes conscients du fait qu'avec votre verdict vous pourriez changer l'histoire de notre pays.
Umuyorum ki, vereceğiniz kararla, ülkemizin tarihini değiştirebileceğiniz gerçeğinin farkındasınızdır.
Président, quel verdict prévoyez-vous?
Sayın Başkan, ne karar çıkmasını bekliyorsunuz?
Mesdames et messieurs du jury, êtes-vous d'accord sur un verdict?
Jüri üyesi bayanlar ve baylar, bir karara vardınız mı?
Et la cour a donné son verdict cela sur le premier Date de mari Suhaan Kapoor chaque Mois
Mahkeme her ayın 1'inde koca Suhan Kapoor'un 25.000'lik bir çek göndermesine karar vermişti.
Et what ll être verdict de La cour nous acceptera son
Eğer çocuğun velayetini istiyorsan, o halde yasal yollardan mücadele et.
Que l'accusé Seppo Ilmari Koistinen se lève pour entendre son verdict.
Sanık Seppo Ilmari Koistinen ayağa kalksın.
Le verdict du tribunal de grande instance est le suivant :
Mahkemenin vermiş olduğu kararı okuyorum :
Quel est le verdict, mon petit Andy?
Karar nedir evlat?
Le verdict?
Karar mı?
On zappe tous les commentaires sur les pages, on veut aller direct au verdict.
Sayfadaki o tüm karalamaları görmezden gelip direkt tepedeki karara bakıyorsunuz.
Quelqu'un de la cour d'appel m'a téléphoné : " Le verdict vient de tomber.
Temyiz Mahkemesi'nden biri beni aradı ve "Karar az önce geldi" dedi.
Vous voulez tous nous voir mourir sous votre verdict.
Hepimizin, kafana göre verdiğin kararla ölmesini istiyorsun.
Premier maître Neil T. Callaghan, cette cour a rendu son verdict.
Deniz Astsubayı, Neil T. Callaghan mahkeme kararını verdi.
Madame la présidente, le jury est-il parvenu à un verdict unanime?
Sözcü, jüri ortak bir karara vardı mı?
Un effondrement est typique après un verdict, M. Myerson.
Genelde karar sonrası insanda bir çökme olur, bay Myerson.
Verdict : on ne peut pas fumer d'ecstasy.
Yani karar, ecstasy tüttüremezsin.
Peut-être que pour rendre le verdict, il faut tenir compte d'autres opinions, comme vous par rapport à Bill.
Kendiniz hakkında hüküm verirken, başkalarının sizin hakkınızdaki görüşlerini de dikkate alın bence.
Le conseil a rendu son verdict.
Kurul karara varmıştır.
Quand les parents ont entendu le verdict :
Çocuğunu öldürdüğüm ailenin hakimin kararını duyduktan sonraki feryatlarını...
Votre Honneur, le juré a rendu un verdict.
Sayın Hâkim, jüri hükmünü verdi.
Veuillez donner le verdict à l'officier, je vous prie.
Kararı şerif yardımcısına verir misiniz lütfen.
La mauvaise nouvelle, c'est que le verdict a déjà été rendu.
Maalesef hüküm verildi.
Le verdict a été rendu, Frank, mais le jury est hors-jeu.
Hüküm verildi Frank. Ama son karar alınmadı.
Une heure après le verdict innocentant Steven Rowe du meurtre de sa femme un pêcheur aurait repêché un corps pouvant être celui de Melissa Rowe.
Stephen Rowe'un beraatından saatler sonra gölde Melissa Rowe'a ait olduğuna inanılan bir ceset bulundu.
- Le jury a-t-il rendu un verdict?
- Jüri bir karara vardı mı?
Quel est le verdict?
Karar ne?
Verdict?
Karar?
- Quel est ce verdict?
- Nedir?