Translate.vc / French → Turkish / Veronika
Veronika translate Turkish
81 parallel translation
Il voit le tram écrasé, fin et haut. Kleine Veronika ( enregistrement Strident ) Herz hoch.
O tramvayın birbirine girdiğini daralıp uzadığını görüyor.
Merci, Veronika.
Harika, teşekkürler Veronika.
Appelez-moi Veronika.
Bana Veronika diyebilirsin.
Au revoir, Veronika.
Hoşça kal Veronika.
Veronika, mon petit!
Veronika, sevgilim! Sorun ne?
Veronika Voss!
Veronika Voss.
Veronika, quelle surprise!
Veronika. Bu ne sürpriz!
Tu es Veronika.
Sen Veronika'sın.
Pardon, à ta... Veronika.
Ah üzgünüm, senin Veronika'nı kastettim.
Veronika Voss à l'appareil.
Ben Veronika Voss.
Je m'appelle Veronika Voss.
Benim adım Veronika Voss.
C'est vous, Veronika Voss?
Siz Veronika Voss'sunuz.
Veronica, vous me mettez la diapo de l'anthracis à l'écran.
Veronika, anthrasis'i ekrana getirir misin?
Veronica, la chambre forte. Vite.
Veronika, hemen kasaya bak.
Le premier homme en cinq ans qui n'ait pas parlé de Veronica Lake.
Yıllardır bana Veronika Lake'e benzediğimi söylemeyen ilk adam.
Le sosie de Veronica Lake est une de vos putes, exact?
Veronika Lake taklidi size çalışıyor, sizin orospunuz.
- Véronique.
- Veronika.
Je m'appelle Veronica.
Benim adım Veronika.
D'après ses papiers, elle s'appelle Veronica Bühler, 25 ans, institutrice à Liestal, canton de Bâle-Campagne.
Burada yazanlara göre, ismi Veronika Bühler, 25 yaşında, Bâle-Campagne bölgesinde bulunan, Liestal isimli köyde öğretmen.
Je m'appelle Veronica Bühler.
İsmim Veronika Bühler.
Dans une existence antérieure, Veronica Bühler a été Rupini.
Başka bir varoluşta Veronika Buhler, Rupini'ydi.
Veronica, non!
Veronika, hayır!
VERONIKA DÉCIDE DE MOURIR
VERONİKA ÖLMEK İSTİYOR
Veronika, vous êtes restée dans le coma pendant 2 semaines, avant d'être transférée chez nous.
Veronika. İki hafta boyunca komadaydın ve yoğun bakımda kaldın... ama artık bizim yanımızda olacak kadar iyisin.
Puis-je vous poser quelques questions?
Veronika, sana birkaç soru sorabilir miyim?
Veronika, quand vous avez fait cette overdose, votre cœur s'est arrêté.
Veronika, aşırı doz aldığın zaman, kalbin durdu.
Elle a toujours eu de bonnes notes et des amis comme il faut. Et des emplois bien payés.
Veronika okuldan her zaman yüksek notlar alır ve iyi arkadaşlıklar kurardı... çok güzel çizimleri vardı.
L'idée est de parler avec Veronika, principalement.
Birincil plan, Veronika'yla konuşmak olmalı.
Ne bois pas cette eau!
Veronika! O suya dokunma!
Une de vos patientes, Veronika Deklava, a vu relayer par les médias ses attaques contre notre campagne.
Hastalarınızdan biri, Veronika Deklava... halka yaptığımız ilanlardan birine yaptığı haksız açıklamalar... yüzünden medyanın fazlasıyla ilgisini çekiyor.
Si vous voulez exhiber Veronika dans une émission, n'y comptez pas.
Bakın, Veronika'yı bir kampanya için kullanmak istiyorsunuz. Ama bu olmayacak!
Veronika, allez vous reposer.
Veronika, git biraz dinlen.
Comme Veronika?
Mesela Veronika mı?
Si Veronika peut guérir Edward en lui donnant l'illusion que son amour l'aide, alors sa vie et sa mort n'auront pas été totalement vaines.
Eğer Veronika Edward'a onu sevdiği hayaliyle... yardımcı olmayı başarabilirse o zaman onun yaşamı... ve ölümü tamamen anlamsız olmamış olacak.
Veronika!
- Veronika! - Çekin elinizi onun üzerinden!
Lâchez-le!
- Veronika!
Veronika.
Veronika.
Veronika?
Veronika?
"Dans quelques jours, je comptais dire à Veronika " que nos injections avaient guéri son cœur.
Veronika'ya birkaç gün sonra yaptığımız iğnelerin... kalbini iyileştirdiğini söylemek isterdim.
Véronica, un régime de mise en forme matinale est une bonne idée.
Veronika, aslında sabahları böyle hareket yapmak o kadar da kötü bir fikir değil.
Le Dr Hayden-Jones-Véronica... elle m'a demandé de passer.
Doktor Hayden-Jones, yani Veronika benden uğramamı istedi.
On collabore depuis si longtemps que s'installent raccourcis, compréhension et confiance.
Veronika ile beraber o kadar uzun süre çalıştık ki cümleciklerle anlaşıyoruz, aramızda karşılıklı anlayış ve güven var.
" Veronika Lake
- Ve Veronica Lake.
- Allo, c'est Veronika.
- Merhaba, ben Veronika. Merhaba Veronika.
Veronika est là?
- Merhaba. - Veronika evde mi? - Evet.
- Bonjour, Veronika.
- Merhaba Veronika.
Je peux rien te dire, tu le sais.
Veronika. Sana bir şey söyleyemem. Bunu biliyorsun.
Prends soin de toi.
Kendine dikkat et Veronika.
Je m'appelle Véronique.
- Ben Veronika.
Véronique, tu viens ou quoi?
Veronika, geliyor musun, gelmiyor musun?
Sans savoir que je suis Veronika Voss. Que je suis connue.
Birinin benimle, benim Veronika Voss ve ne kadar ünlü biri olduğumu bilmeden ilgilenmesi benim için büyük bir zevkti.