Translate.vc / French → Turkish / Versace
Versace translate Turkish
117 parallel translation
C'est "Versatché"
O Versace.
Versace
Versace.
C'est ça
Pardon, doğru. Versace.
Versace?
Versace mi?
Il me faut la facture Versace.
Rachel, Versace faturası lazım.
Des Versace!
Versace.
Ensuite, direction Milan pour Versace, puis Paris, pour Saint Laurent.
Milan'da Versace, sonra da Paris'te Saint Laurent çekimi var.
Avec leurs fausses chemises de chez Versace? Bon sang.
Sahte Versace gömlekleri giyen adamlar mı?
Non, il est en train de masser le cou d'un mannequin de Versace.
Hayır. İçerde bir Versace mankenine boyun masajı yapıyor.
Entre le défilé de Versace et le dîner chez Moomba... il manquait quelque chose. Mes règles, quatre jours de retard.
Versace gösterisi ve Moomba'daki yemek arasında farkettim ki reglim dört gün gecikmişti.
De vilain petit canard, elle était devenue Donatella Versace.
Çirkin ördek yavrusundan Donatella Versace'a dönüşmüştü.
Non, il est en train de masser le cou d'un mannequin de Versace.
Hayır, içerde bir versace modeline boyun masajı yapıyor..
Du Donatella Versace.
Bu bir "Donatella Versace."
- Ce taré a troué mon Versace.
- İt herif Versace'mi deldi!
C'est du Versace.
Dikkatli ol üzerine bastığın Versace'dir.
Tu sais même pas comment ça s'écrit.
Versace? Sen Versace'yi yazamazsın bile.
Versace. F... O... satchy.
"Fo-satchy." F-O - satchy.
J'irai m'habiller chez Gucci.
Versace, Gucci takımları alırım.
- Je me demande si Versace fait des tétines?
- Neler oluyor? - Ayakkabımın üstüne bastı.
Très bien, je vais te maudire et dans plusieurs langues
Acaba Versace emzik yapıyor mu?
Merde, ma Versace est toute déchirée!
Lanet olsun! Versace takımım mahvoldu!
Je devrai me contenter de mon Allegra Versace pendant dix ans.
Allegre Versace'yle 10 yıl çalışmam gerekecek.
- C'est une marque, comme Gucci.
Bu sadece bir etiket, Gucci ya da Versace gibi.
- En Versace.
- Versace giymişti.
- Que des Versace.
- Versace.
Essaie les Versace, tu regretteras pas.
- Versace'yi dene, pişman olmazsın.
Pour que je puisse porter le nouveau Versace sans bretelles.
Stanley Walker da kim? Will'in babasıyla ilişkide o.
Je ne vais pas tarder à enfiler mon pardessus Versace, rentrer en Mercedes à mon appart sur la 5e Avenue pour presser les sili-cônes de ma nana.
Birkaç dakika sonra Versace paltomu giyip Mercedes'ime atlayacağım, 5. Bulvar'daki daireme gideceğim ve sevgilimin iri, sahte memelerini sıkacağım.
Venez me dire ce que vous pensez de Versace.
Oldu sayılır. - Bu Versace'yi nasıl buldun?
- Remontez votre pantalon!
- Baban Versace giyer miydi?
C'est pas que j'aime pas le service de table de Versace, mais de là à mettre sa photo sur les assiettes...
Yanlış anlama. Versace'nin yemek takımlarını beğeniyorum. Ama yüzünü bütün tabaklara bastırmak ne biçim bir egodur.
Un futal Versace complètement détruit, un sweat-shirt Ralph Lauren dégueu.
Ayakkabılar Versace'den... Sweatshirt Ralph Lauren'den.
Ce richard ne devait pas coucher dans sa voiture.
Bay Ayaklı Versace arabasından çıkmıyormuş.
Il n'est riche que quand il est sur la côte Est.
Sadece Doğu Kıyısı'nda Bay Ayaklı Versace.
Ta mère vit dans l'immeuble du groupe de réflexion de Versace!
Annen gizli Versace karargahında!
Ma carte platine des hôtes de marque de Versace.
Çift-platin VVIP Versace tercih edilen müşteri kartım.
Vous n'avez pas le bon Versace.
- Sendeki yanlış Versace.
M. Livermore, je suis vraiment désolé. Ce Versace est un complexe d'analyses cosmétiques.
Afedersiniz, Elle, bu Versace kozmetik ürünleri deneme yeri.
Ce Versace appartient à la corporation C'est Magnifique!
Bu VERSACE'nin sahibi C'est Magnifique. Harika.
Les méchants prospèrent en paradant avec leur costume Versace, rachètent les entreprises et se font grossir les seins, achètent de l'eau minérale à 2 $ la bouteille.
Günahkarlar, Versace takımlarıyla hava atıp mallarını artırır, göğüslerini büyütürken şişesi 2 dolardan su alırken zenginliklerini artırıyorlar.
Il n'y a pas eu de soirée aussi branchée depuis le réveillon de Versace en 96.
Versace'nin 96'daki Yeni Yıl partisinden beri böyle ateşli bir parti olmadı.
On a du Gucci, du Armani, Versace est là-bas.
Gucci var, Armani, Versace'lar da o tarafta.
- La Versace ou la Gucci?
- Versace mi yoksa Gucci mi?
- Ses "Versace"!
Versace!
Versace m'a dit qu'à Paris, c'est la mode.
Göreceksiniz. Paris'e gidecekler.
Versace t'en a parlé?
Versace çoraplardan da bahsetti mi?
Versace à été assassiné, mais que personne n'a attrapé celui qui a fait ça?
Yani diyorsun ki Versace öldürüldü ama bunları yapanlara kimse dokunmamış mı?
C'est joli. Tu penses quoi de la Versace?
Işıldayan krep tulumuyla modayı yakından takip edenleri heyecandan bayıltacak gibi.
Un mélange de Donatella Versace et de Martha Stewart avant le scandale.
Skandal öncesindeki Martha Stewart ile Donatella Versace karışımı bir şey istedim
- Votre père porterait du Versace?
- Ama babam olacak yaştasın.
- Versace est mort.
Versace söyledi bana. - Versace öldü.