Translate.vc / French → Turkish / Version
Version translate Turkish
5,248 parallel translation
Dites-moi qu'il y a une version Lecture Digeste.
Lütfen özetinin olduğunu söyle.
J'ai la version numérique.
- Dijital formatta da var.
Une façon d'ajouter ta propre version.
Kendinden br şeyler daha ekle.
Connaissant Dominic, c'est la version Pablo Escobar.
Evet ama Dominic'i tanıyorsam durum Pablo Escobar versiyonudur.
Garrett dit que ta famille est la version télé des Kennedy.
Garrett'ın dediğine göre ailen Kennedy'lerin dizi versiyonu gibiymiş.
Alors dites la bonne version.
- O hâlde doğrusunu anlatın.
Et tu n'aimes pas Runaway Sleigh, parce que tu es obligé d'écouter la même vieille version.
Kaçak Kızak'ı duymaktan sıkıldın çünkü aynı versiyonunu duymaktan gına geldi.
La nouvelle version de Vilain Chien sortie aujourd'hui.
Bugün Pis Köpek'e ait yeni bir versiyon yayımlandı.
Numéro 17 des 25 règles de Margot. pour devenir la meilleur version de soi.
Margot'un 17 ile 25 arası kuralları en iyisidir.
Il calcule la parfaite version de quoi?
Neyin mükemmel hale getirilmişini hesaplıyordu?
C'est votre version?
hikayen bu mu?
Ce n'est pas une version.
bu bir hikaye değil.
À moins d'un changement, son histoire va être la version officielle du meurtre de Borstein.
Eğer hikayesini değiştirecek bir şey olmazsa Edwin Borstein cinayetinin nihai hali böyle.
Nous savons tous les deux que vous êtes derrière le meurtre de Borstein, et que tant que votre étudiante s'en tient à sa version, je ne pourrai pas prouver votre culpabilité.
İkimizde Edwin Borstein'in ölümünün arkasındaki beynin siz olduğunu biliyoruz. Ayrıca ikimiz de öğrenciniz hikayesine bağlı kalırsa sizin suçluluğunuzu kanıtlayamayacağımı da biliyoruz.
C'est une longue et ennuyeuse version du "Non."
"Hayır" cevabının cidden uzun ve sıkıcı bir versiyonu oldu bu.
- Dérangé? J'allais utiliser un version édulcoré de "dérangé,"
"Karman çormanın" daha kaba bir versiyonunu kullanacaktım...
Ce gars est comme une version diabolique du typhoïde Mary.
Bu adam Tifolu Mary'nin şeytani hali gibi.
Elle a peut-être une nouvelle version de l'utilité de Benton.
Belki yardım için yeni bir Benton bulmuştur.
C'est la pire version d'eux-mêmes.
En kötü hallerindeler.
Je n'ai vu cette version de billard.
Bilardonun bu versiyonunu hiç görmemiştim.
Peut-être que Jo est la version de Mme Câlins.
Belki bu da Jo'nun bayan Cuddles'ıdır.
On a investigué la version des faits de Claudia, dans l'espoir d'y trouver des failles.
Claudia'nın itiraflarını detaylıca soruşturduk.
Oui, dans la version de la bible d'Alexandrie, il y a une référence à la genèse.
Evet, Eski İskenderiye İncili'inde yeniden doğuş ile ilgili bir bölüm var.
Ça ressemble à une mini version d'une boîte noire comme celle sur les avions.
Minik bir kara kutuya benziyor, uçaklardaki gibi.
C'est une version numérique de la fausse de la bibliothèque.
Sadece kütüphanede olan bir çıktı. Sahte olduğunu bildiğimiz.
Il a fait de son mieux à partir de la version numérique disponible sur le site internet de la bibliothèque.
39. Sokak Kütüphanesinin sitesindeki taramaları kullanarak elinden geleni yaptı.
Tout a commencé quand la bibliothèque a mis une version numérique en ligne.
Tüm bunlar kütüphane haritanın taraması sanal ortama aktarınca başladı.
C'est cette version que Grazinger a envoyé pour faire de la pub.
Bu da Grazinger'in reklam olsun diye insanlara dağıttığı kopya.
C'est ma version des faits si je me fais attraper.
Yakalanırsam böyle diyeceğim.
Ou le Mossad, les services secret Russes, ou la version privée de Blackwater qui ne répond de personne.
- Ya da Mossad, Rusya gizli operasyonları ya da Blackwater gibi kimseye hesap vermeyen özel bir kuruluş.
As tu jamais projeté de rester, ou savais tu qu'une sorte de version d'aujourd'hui allait me tomber dessus?
Kalmak, hiç aklında var mıydı? Ya da benim için bugün gibi bir günün geleceğini hep biliyor muydun?
Eh bien, tu as dit à tous nos amis ta version de l'histoire, me faisant passer pour un méchant.
Bütün arkadaşlarımıza hikayeyi kendi açından anlatmışsın beni kötü adam gibi göstermişsin.
On devrait appeler la station et raconter notre version.
Stüdyoyu arayıp, hikayeyi bir de bizim gözümüzden anlatmamız lazım.
Tu ne connaitrais pas un célibataire version hétéro de toi?
Tanıdığın, bekar, gey olmayan bir sen var mı?
Sois une meilleure version de qui tu es.
Şuan olduğun kişinin daha iyi bir versiyonu ol.
Je veux entendre sa version de l'histoire!
Hikayenin onun tarafını da dinlemek istiyorum!
Tu penses qu'il a une version?
Hikayenin bir de diğer tarafı mı var sanıyorsun?
C'est ma version de l'histoire.
İşte hikayenin bendeki tarafı.
Sinon, 30 min plus tard, vous verrez la version intégrale dans tous les médias du coin.
Yapmıyoruz derseniz yarım saat içinde kesilmemiş versiyonunu bölgede yayın yapan bütün kanalardan izlersiniz.
Version 9.6, etc.
Versiyon 9.6 ve devam eder.
Chaque version s'améliore un peu.
Her seferinde bir parça daha iyi olurlar.
Mais c'est une ancienne version, nous étudions la version remaniée.
Bu eski bir federal kitap. Bunu, düzeltilmiş versiyonu ile değiştirdik.
Je dois avoir la version premium de ce qu'on appelle l'intuition, l'instinct.
Bu her neyse, insanların sezgi ya da içses dedikleri şeyin ihtişamlı bir modeli.
Le garçon est une version d'une autre ligne du temps.
O çocuk senin alternatif zaman çizgisindeki hâlin.
C'est bien mieux que ma version.
Benim yaptığımdan çok daha iyi olmuş.
Moi et Ben, mon associé, on y travaille depuis l'âge de 11 ans, quand on a lancé la version bêta dans mon garage.
Ortağım Ben'Ie beşinci sınıftayken evimin garajında... beta versiyonunu yaptığımızdan beri her gün üzerinde çalıştık.
Elle permet au moins d'écouter ma version de l'histoire.
O en azından...
- Pour meurtre? - Oui, la veuve a changé sa version.
- Dul hikâyesini değiştirdi.
Mais soudainement, cette petite version salope de Forrest Gump pense qu'il a l'autorité pour décider de supprimer au montage le frère de ma star de réalisateur, et son putain de Charlie Le Coq de père ne me rappelle pas pour me dire qu'il ne veut pas.
Fakat aniden Forrest Gump'ın küçük serseri çocuğu film yıldızı yönetmenimin kardeşini filmden çıkarmayı tartışma konusu yapmaya gücü olduğunu zannediyor ve koduğumun Foghorn Leghorn babası da gücü olmadığını söylemek için beni geri arayamayacak.
La version non terminée de Vinnie Chase. Je pense que si tu le regardes, tu verras que ton argent est entre de bonnes mains.
Bence bir bakarsanız paranızın iyi ellerde olduğunu göreceksiniz.
Il y a un problème avec votre version, Randy.
Hikayende küçük bir sıkıntı var, Randy.