Translate.vc / French → Turkish / Vienna
Vienna translate Turkish
115 parallel translation
J'ai rendez-vous avec Vienna.
Vienna ile randevum var.
Elle est occupée.
Vienna meşgul.
Bonne chance, Vienna.
Yine de size iyi şanslar dilerim, Vienna.
Descendez, Vienna.
Aşağı gel, Vienna.
On a des ennuis, n'en ajoutez pas.
Yeterince sorunumuz var, Vienna.
Pas de coups de feu.
Ateş etmek istemiyoruz, Vienna.
Le Dancing Kid et Vienna, ce n'est pas pareil.
Kid'le Vienna bir değil ki.
Qu'avez-vous à dire? Parlez.
Dilinin altındaki baklayı çıkarsan iyi olur, Vienna.
À Vienna de décider.
Buna Vienna karar verir.
Vienna a décidé. Maintenant, dehors!
Vienna karar verdi.
Pas vrai, Vienna?
Öyle değil mi, Vienna?
Merci, Vienna, pour ce bon moment.
Sağol, Vienna. "Güzel" vakit geçirdik.
Je t'ai cherché dans chaque homme que j'ai rencontré.
Tanıştığım her erkekte seni aradım. Bak, Vienna.
La banque est fermée.
- Banka kapalı, Vienna. - Neden?
On peut arranger ça, Vienna.
Sanırım senin için bir şeyler ayarlayabiliriz, Vienna.
Tu choisis mal ton heure, Vienna.
İş yapmak için kötü bir zaman seçmişsin, Vienna. Çıldırmış olmalısın.
Ne me provoque pas, Vienna.
Beni zorlama, Vienna.
Et Vienna!
- Ve Vienna. - Hayır.
Elle a voulu l'arrêter.
Vienna onu durdurmaya çalıştı.
- Je vous dis que non. - Elle était là, non?
- Vienna buradaydı, değil mi?
C'est Vienna qui t'a fait ouvrir la porte?
Kapıyı sana Vienna açtırdı, değil mi?
Et Vienna était avec eux.
Ve Vienna onlardandı.
Bonne chance, Vienna.
- İyi şanslar, Vienna.
Chez Vienna est fermé, M. Logan.
Vienna'nın Yeri kapandı, Bay Logan.
Il est quelque part entre ici et chez Vienna.
Öyleyse burasıyla Vienna'nın Yeri arasında bir yerde olmalı.
En partant de chez Vienna, ils suivaient le ruisseau.
Onları Vienna'nın Yeri'nden ayrılırken izlemiştim. Bu dereyi takip ediyorlardı.
Alors, leur planque est avant Furnace Ridge.
Kamp, Vienna'nın Yeri ile Furnace Dağı arasında olmalı. Çünkü o dağın ardında bir şey yok.
Il mènera aux autres. Il ne peut être que chez Vienna.
Kasabayla burası arasındaki tek yer Vienna'nın Yeri.
Nous venons pour vous aussi, Vienna.
- Senin için de geldik, Vienna.
Vienna a tout manigancé, c'est ça?
Vienna'nın fikriydi, değil mi?
Vienna a fait ouvrir la banque pour vous!
Vienna Jake'e kapıyı sizin için açtırdı, öyle değil mi?
Avoue que Vienna était votre complice!
Bize sadece Vienna'nın çetenizden olduğunu söyle, biz de sana bir şans verelim.
Je les emmène en ville. Ils seront jugés.
Vienna ve Turkey'i kasabaya götürüyorum ve mahkemeye kadar da içeri atacağım.
Vous pouvez emmener Turkey. Mais pas Vienna.
Turkey'i götürebilirsin, şerif ama Vienna'yı değil.
Je n'ai pas voulu ça, Vienna.
Bu benim fikrim değildi, Vienna.
C'est Vienna, et Johnny Guitar!
Vienna ve Johnny Guitar!
Merci d'avoir aidé Vienna.
Vienna'ya yardım ettiğin için sana teşekkür etmek isterim.
Si Vienna l'amène, il est réglo.
Hem onu buraya Vienna getirdiyse bir sorun olmamalı.
Devant Vienna?
Vienna'nın önünde mi?
Quel effet ça t'a fait d'avoir la corde autour du cou?
Boynunda o ipi hissetmek nasıldı, Vienna?
Comment vas-tu le remercier?
Ona nasıl teşekkür edeceksin, Vienna?
Regardez bien.
İyi bak, Vienna.
Posez cette arme, Vienna.
Zorlama artık, Emma. O silahı indir, Vienna.
Vienna.
- Vienna.
Ris, Vienna, sois heureuse.
O yüzden gül ve mutlu ol.
- Tu ne m'arrêteras pas.
- Beni durduramazsın, Vienna.
- Chez Vienna.
Vienna'nın Yeri'ne gidelim.
Il faut aller chez Vienna.
Vienna'nın Yeri'ne gitmeliyiz.
Aidez-moi.
Yardım et. Yardım et bana, Vienna.
Elle était avec vous?
Vienna sizden biri miydi?
Vienna tire bien.
Vienna iyi atıcıdır.