Translate.vc / French → Turkish / Violetta
Violetta translate Turkish
31 parallel translation
- Bonsoir Rose et Violetta.
- İyi akşamlar, Rosa, Violetta.
A tel point qu'elle s'est identifiée au personnage de Violetta.
Violetta'nın karakteriyle tamamen özdeşmiş.
Violetta, réponds!
Bana cevap ver violet.
Je veux tout savoir en détail Violetta.
Her şeyi bilmek istiyorum, her detayı.
Qu'est-ce que tu faisais d'autre Violetta?
Ondan daha iyisini yapabilirsin violet!
S'il te plaît Violetta, allons-y...
Lütfen violet, yap
Violette, Avec elle je peux pas.
Violetta. Evet.
Quelqu'un a vu Violetta?
Violetta'yı gören var mı?
Ca va bientôt commencer.
Başlamak üzereyiz Violetta.
Voici le créateur et sa femme Violetta qui jouissent encore de l'euphorie post-exposition.
İşte tasarımcı ve eşi. Violetta, defile sonrası sevincini yaşıyor. Violetta, Cort, çok güzeldi!
Si tu déconnes avec Violetta, Violetta, elle se défend.
Violeta'yla uğraşırsan Violeta da seninle uğraşır.
Violeta, tu lui dis?
Violetta, söyledin mi ona?
Oui, on en parlait avec Violeta et on se disait que ça venait peut-être de toi.
Evet, Violetta'yla konuşmuştum. Ve o kişinin sen olabileceğini düşündüm.
Violeta, dis-lui ce que tu penses.
Violetta, ona ne düşündüğünü söyle.
Mes fantômes. Ceux de Médée, Violetta, Norma...
Hayaletlerim, Medea, Violetta, Norma...
Et pourquoi Violetta va au lycée?
Nasıl oluyor da Violetta klasik liseye gidebiliyor?
Tu cherches Violetta?
Violetta`yı mı arıyorsunuz?
Violetta, c'est la Teigne.
Violetta, ben Accio.
Par l'action, pas par des bavardages, comme Manrico et Violetta.
Manrico ve Violetta gibi gevezelikle değil, eylem yaparak.
Dans le sac de Violetta, ma mère a trouvé un objet mystérieux. Une sorte de ventouse pour éviter les grossesses.
Birkaç ay sonra, kız kardeşimin cüzdanında annem gizemli bir obje buldu. hamileliğe karşı kullanılan bir tür spiral.
- Qui aurait cru que Violetta...
Kim derdi ki Violetta...
Violetta avait son premier concert à Rome dans le conservatoire occupé.
Daha sonra Violetta bizi Roma`ya davet etti ilk konseri için ağzına kadar dolan konservatuara.
Violetta...
Violetta...
Violetta, comment va maman?
Violetta, annem nasıl?
Oui. Elle voulait chanter Violetta.
Evet, "Violetta'nın aryasını" söylemek istiyordu.
Violetta est censée mourir de la tuberculose.
Violetta veremden ölecek olan bir kadın.
- Verdi! Violetta!
Verdi, Violetta, Alfredo!
Tu te souviens de Violetta, de la boulangerie?
Fırından Violetta'yı hatırlıyor musun?
Violetta.
Violeta.
Je suis allée au bout avec Violetta.
Violetta hakkında söyleyeceğim her şeyi söyledim.
C'est vrai qu'elle faisait une excellente Violetta.
Zamanının en mükemmel Violetta'sı idi.