Translate.vc / French → Turkish / Vivo
Vivo translate Turkish
36 parallel translation
Je n'aimerais pas non plus y voir le mien, ni le tien.
Değil sizinle. Alanında uzun bir süre için in vivo benim kafa tutmak istiyorum.
Avec lui en ville, il ne restera pas un bandit vivant.
O kovboy kasabada kalırsa bütün haydutları temizler, Vivo.
"Selena, En Vivo"!
Live albümüyle Selena!
Il nous attendra. Prends le flingue de Vivo.
- Döneceğiz.Vivo'nun silahını al.Gidelim!
II vit.
- E'vivo.
Et la méthode douce?
"B" planın nedir, Vivo?
- Ils ont fait des autogreffes ex vivo.
- Dışarı alarak transplant yapılabiliyor.
"Nos must amitto vivo en."
"Nos must amitto vivo en."
Nos must amitto vivo en.
Nos must amitto vivo en.
L'entreprise n'a que six mois, et nous approchons des tests in vivo.
Şirket daha altı aylık ve canlı içinde deneylere doğru büyük ilerleme kaydediyoruz.
Vous avez étudié les recherches faites sur les greffes ex vivo?
Dr. Altman, ex vivo nakillerle ilgili yaptıkları çalışmalara... -... göz attınız mı?
Donc je suis disponible pour votre cas de poumons ex vivo.
Yani ex vivo akciğer vakası için müsaitim.
Je n'ai pas de cas de poumons ex vivo.
Ortada ex vivo akciğer vakası yok.
- Le cas de poumons ex vivo?
Bunu ex vivo akciğer vakasına çevirebilir miyiz dersin?
Tu fais une réparation de poumons ex vivo?
Ex vivo akciğer onarımı mı yapıyorsun sen?
Tu sais que Teddy a fait une réparation de poumons ex vivo?
Biliyorsun, Teddy bugün ex vivo akciğer onarımı yaptı. Harika bir şey.
Je peux nettoyer la tumeur ex vivo, et vous pouvez vous occuper du vasculaire dans la cavité.
Ben tümörü harici olarak temizlerim Sen de kalan boşlukta damarlar üzerinde çalışabilirsin - Bu işe yarar mı?
Et vous voulez qu'elle commence par une reconstruction cardiaque ex-vivo?
- Tanıyorum. Sen de onu işe ex vivo bir kalp operasyonu ile mi geri döndürmek istiyorsun?
On sait qu'ex vivo prend moins de temps, mais on a aussi lu que les résultats étaient meilleurs in situ.
Ex vivo'nun daha az sürdüğünü biliyoruz ; ama in situ daha olumlu sonuçlanıyormuş.
Allez-vous diviser le foie dans le corps ou ex vivo? Les parents veulent savoir.
Hocam organı vücut içinde mi yoksa vücut dışında mı ayıracaksınız?
On va faire un ex vivo.
Ex-vivo uygulayacağız.
une auto transplantation cardiaque pour la reconstruction de la valve ex vivo?
Ex-vivo kapakçık rekonstrüksiyonu için kardiyak ototransplantasyon.
Dès mon étude fini, je pense que nous serons finalement prêt pour des tests in vivo.
Çalışmam tamamlandığında sonunda uygulamaya geçebileceğimize inanıyorum.
Il a réussi l'expérience de métamorphose in vivo que nous étudiions en secret!
Eren mi? Kendisi yürüttüğümüz çok gizli İnsandan Dev Dönüşümü deneylerinin bir ürünüdür!
Il a réussi l'expérience de métamorphose in vivo que nous étudiions en secret!
Öncelikle sizlere onu tanıtayım. Bu, Acemi Birliğinden Eren Jaeger!
" L'exposition in vivo introduit progressivement des éléments traumatisants,
" Kişiye aşamalı olarak travma öncesi elementler gösterilir.
J'ai fait une stéréotaxie in vivo au boulot.
Bugün işte, bir canlıya stereotaksik operasyon yaptım.
Je rachà ¨ terais ceux de Panama. La fiduciaire au nom de Pasquale de Vivo.
Pasquale De Vivo'nun yönettiği Panama'dakileri de alabilirim...
Ce n'est pas tout, pour tester ses théories, il a du synthétiser les molécules, et découvrir comment elles interagissent in vivo.
Hepsi bu da değil. Bu teorileri test etmek için molekülleri sentez edip canlı içinde nasıl tepki verdiğini görmesi gerek.
- T'as la chanson Vivo per lei?
- Listede "Onun için Yaşamak" var mı?
La chanson Vivo per lei? Andrea Bocelli, oui.
- "Onun için Yaşamak" şarkısı.
Manténlo vivo.
Aman ölmesin.
Manténlo vivo!
Aman ölmesin!
- Alors quoi? Ça vient de La Bohème de Puccini.
"Le diro con due parole, chi san, e che faccia, come vivo."
Traduction :
ln te, vivo ravviso ll sogno ch'io vorrei sempre sognar
- Ex vivo?
- Ex vivo mu?