Translate.vc / French → Turkish / Walker
Walker translate Turkish
4,213 parallel translation
Comment y es tu passé, Kieren Walker?
Nasıl nalları diktin Kieren Walker?
Le jeune Walker souriait jusqu'au oreille.
Walker salağının ağzı kulaklarına varıyordu be!
Le garçon Walker l'a dit lui-même!
Walker öyle olmadığını kendi söyledi.
"Quand j'ai croisé le jeune Walker, de l'écume commençait à sortir de sa bouche."
"Walker salağıyla karşılaştığımda ağzı köpürüyordu."
Ouais, le jeune Walker.
Walker salağı.
C'est la meilleur impression de toi même que tu auras dans toute ta deuxième vie, Kieren Walker.
İkinci yaşamında görebileceğin en iyi ikinci taklidindir Kieren Walker.
Quand Walker était en activité dans le secteur privé, il était le C.E.O. des compagnies aériennes Pioneer.
Walker'ın özel sektörde olduğu, Pioneer Havayolları'nın CEO'su olduğu zamanlar.
Je soupçonne que lui et Walker se connaissent assez bien.
O ve Walker bence birbirlerini gayet iyi tanıyorlar.
Vous et Walker êtes de vieux amis.
Siz ve Walker eski dostsunuz.
Ils sont très proches avec Walker.
O ve Walker çok yakınlar.
Walker a besoin de cet État pour sa réélection...
Walker'ın eyalete bölgelendirme için ihtiyacı var...
Non, ça ne peut pas être que Walker.
Hayır sadece Walker için olamaz.
Oh, et Kathryn, nous vous avons réservé l'émission radio de Dara Walker.
Ve Kathryn sana Dara Walker'ın radyo programında randevu ayarladık.
Judy Walker était la plus expérimentée des représentantes de ventes.
Judy Walker en tecrübeli satış elemanımızdı.
Ok, euh, très instructif. M. Walker.
Pekala, Mr. Walker yeteri kadar bilgi verdi.
Scott Walker, représentant des anciens du MIT.
Scott Walker, MIT'nin gönüllü mezun temsilcilerinden biriyim.
Sean Walker sur la une.
- Bay Goldman. - Sean Walker arıyor.
Tu croyais que je ne saurais pas que Sean Walker n'est pas allé bosser ce matin?
Bugün Sean Walker'ın işe gitmediğini öğrenmez miydim sanıyorsun?
Agent spécial Sam Walker, FBI.
Özel ajan Sam Walker, FBI.
Agent Walker, si on l'a liée à Jimmy, alors Bobby S le peut aussi.
Ajan Walker, eğer biz onu Jimmy'e bağlayabiliyorsak Bobby'de ilişkilendirebilir.
Comment s'appellent les informateurs de l'agent Walker qui te recommandera?
Ajan Walker'ın muhbirlerinin isimleri neydi, hani sana kefil olanların?
Qu'est-ce que l'Agent Walker a dit?
Ajan Walker ne dedi?
Et l'agent Walker a appelé.
Ve Ajan Walker aradı.
L'une portait la mention : "La famille Walker, " Southampton. "
Bir tanesinin arkasında "The Walkers, Southampton" yazıyor.
En fait, tous les cadeaux que nous avons eu à la fête ont été donné à la "Walker House".
Hatta, partide aldığımız bütün hediyeleri Walker House'a bağışladık.
On va aller à cette "Walker house" et reprendre cette grenouillère.
Walker House'a gidip o tulumu geri alacağız.
M. Walker a dit que si j'en apportais un autre pour demain, il ne m'enlèvera pas de point.
Bay Walker yarın getirmezsem puan vermeyeceğini söyledi.
Aussi, inclinez-vous devant Shadow Walker, car même le Magasin... n'est pas à la hauteur de sa puissance.
Shadow Walker'ın önünde eğilin. Dükkan bile onun gücüne karşı koyamaz.
Qu'est-il arrivé à la puissance de Shadow Walker?
Shadow Walker'ın gücüne ne oldu?
Le suspect dans ce cas était nommé Portis Walker.
Davadaki şüpheli Portis Walker.
Un passé entre Novak et Walker?
Novak ve Walker'ın bir geçmişi var mı?
Trouve Portis Walker, amène le ici.
Portis Walker'ı bulun, içeri alın.
Portis Walker.
Portis Walker.
sur ce que cette ordure de Portis Walker disait?
Bu pislik Portis Walker'ın söylediklerinin mi?
Ouais, Portis Walker a cassé le record.
Evet, Portis Walker bozuk plak gibi.
boom, 45, juste comme le disait Walker.
Güm, 45'lik, aynen Walker'ın dediği gibi.
Hé, bon, on ne sait pas encore dans quoi on est, mais à en juger par les joueurs, je ne sais pas, peut être qu'il serait intelligent de juste les laisser penser que Portis Walker est le tueur jusqu'à ce qu'on découvre toute l'histoire.
Bak, şu anda neyin içinde olduğumuzu bilmiyoruz ama oyunculara bakarsak belki, tüm hikayeyi öğrene kadar katilin Portis Walker olduğunu sanmaları daha iyi olur.
On a fini le sondage du quartier de Portis Walker, Commissaire.
Potis Walker'ın apartmanındaki soruşturmayı tamamladık, sayın müdürüm
On est juste en train d'essayer d'étayer quelques informations, qui avec un peu de chance ferons parler Portis Walker.
Portis Walker'ın konuşmasını sağlayacak bazı bilgileri doğrulamaya çalışıyoruz.
Est-ce que Portis Walker mérite d'aller en prison?
Portis Walker hapse girmeyi hakketti mi?
Je sais que tu as parlé de nouveau avec Walker.
Walker ile tekrar konuştuğunuzu biliyorum.
Nous avons mis une surveillance sur Madrid pour le cas où Portis Walker voudrait s'enfuir avec son sac de marin.
Elimizde, Madrid'in, Portis Walker'ın teslimat noktasının etrafında elinde spor çantası ile, çekilen görüntüleri var.
Je laissais le tout à l'entrepot. Portis Walker le récupérais,
Onu depoya ben bırakırdım Portis Walker onu alırdı...
Et j'en ai parlé au chef Walker du district, et il pense que ce serait bien pour le moral du CFD ( Pompier de Chicago ).
Amir Walker ve bölge ile de görüştüm. Bunun Chicago İtfaiyesi'ne moral olacağını düşünüyor.
- Il utilise un pseudonyme... - Robbie Walker.
- Takma isim kullanıyor.
Kalinda, nous avons une piste.
- Robbie Walker. Kalinda, bir yol bulduk.
Robbie Walker alias Tommy Diehause.
Robbie Walker aynı zamanda Tommy Diehause olarak da biliniyor.
Nous danserons encore, Walker, mais pas tant que ce ne sera pas la bonne musique.
Tekrar dans edeceğiz Walker. Fakat şöyle doğru bir müziği bulmadan olmaz.
Bonjour, Walker.
Günaydın Walker.
Où on en est avec Walker et Anderson?
Walker ile Anderson'un durumu nedir?
Je pense que nous pouvons avoir ce que nous avons besoin grâce à lui.
Sanırım ihtiyacımız olan şeyi ondan alabiliriz. Sadece gerçek Shadow Walker'a yardım ederim. Kimliğini doğrula.