English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Warsaw

Warsaw translate Turkish

49 parallel translation
Demain matin, on va à Warsaw et on se marie.
Sabah Warsaw'a gidip evleniyoruz.
Passez-moi le bureau du procureur à Warsaw.
Warsaw'daki savcılık bürosunu bağlayın.
Les gars, emmenez-le à Warsaw et enfermez-le.
Onu Warsaw'a götürün çocuklar ve içeri tıkın.
De là, on vous connecte avec Warsaw... avec Leipzig, et enfin avec Berlin-Est... et 9 fois sur 10, le numéro n'est pas bon.
Oradan Varşova'ya ve Leipzig'e gider. Ve sonra Doğu Berlin'e. Ve 10'da 9'u yanlış numaradır.
On l'a planqué dans une école à Warsaw. Lamb y allait quand il était petit.
Lamb'ın Montana, Varşova'da küçükken gittiği tek göz bir dersliğe sakladık.
Lamb a été dans une petite école à Warsaw.
Evet. Lamb burada Varşova'da okula gitmiş ; ufak, tek göz odalı bir derslik.
C'est ici que je tourne, sauf si vous voulez voir Warsaw.
Peki çocuklar, burası sizi bırakacağım yer, tabi Varşova'yı görmek istemiyorsanız.
Des pays entiers dévastés. Le feu et la mort partout. Et ce n'est pas encore fini, quoi qu'on dise.
Imola'dan Warsaw'a yıkılmış evler, yanmış tarlalar, ölü atlar güneşte kuruyor.
Tu te souviens de David Warsaw?
David Warsaw'a olanı hatırlıyor musun?
Nous avons parlé avec Jordon Warsaw.
İtfaiyeci Jordan Warsaw ile konuştuk.
A Varsovie, tu m'avais donné mon meilleur sujet.
Warsaw'da bana şimdiye kadarki en iyi haberi buldun.
Ils formeront Warsaw, puis Joy Division, et enfin New Order.
Önce Warsaw'ı sonra da Joy Division'ı kuracak. En sonunda da New Order'ı.
Je pensais que le groupe s'appelait Warsaw.
Grubun adının Warsaw olduğunu sanıyordum.
On peut pas avoir un groupe appelé Warsaw.
Warsaw diye bir grup olmaz.
Cet le meilleur photographe du Warsaw Times.
The Warsaw Times'taki en iyi fotoğrafçı.
C'est le Warsaw Times?
Bekle biraz, The Warsaw Times mı?
Ouais, tu es passée du New York Times au Warsaw Times.
Evet. En iyi zamanlarından The Warsaw Times'a kadar geriledin.
Varsovie 2004.
Warsaw 2004.
Vendredi soir, je suis sortie avec les 1res années, les bébés avocats, dans une boîte à Brooklyn, Warsaw.
Cuma gecesi çaylak avukatlarla Brooklyn'deki Warsaw kulübüne gittim.
, et les ch mises à papa, En famille, on lavera, , tout ça, On ira pendre notre linge,
20 Eylül'de Hitler, Warsaw'u bombalama emri verdi.
*.. du jardin zoologique, *.. dont le blanc et fier lama! - Strasbourg vide.
New York'ta, Warsaw'un bombalanması Times Meydanında ve tüm gazetelerin ilk sayfasında yayınlanıyordu.
...
Warsaw bombalanması şehirlerin ne kadar savunmasız olduğunu gösterdi.
417, Willard Court, Warsaw, Indiana.
Willard Court, 47 numara, Warsaw, Indiana.
Je suis devant la maison où les corps de deux blogueurs du paranormal viennent d'être retrouvés.
Warsaw'da bir evin hemen dışındayım. Burada birkaç saat önce iki paranormal site operatörünün parçalanmış cesetleri bulundu.
Quand j'ai quitté Varsovie pour venir au Canada, mon père m'a donné 10 $. C'est tout ce que mon père possédait.
Warsaw'dan ayrılıp Kanada'ya geldiğimde babam bana 10 dolar vermişti.
Ils organisaient aussi des enlèvements à Varsovie.
Ayrıca Warsaw'da kaçırılma işlerine de bakıyorlar.
Je n'ai pas pu dormir convenablement depuis et j'ai... j'ai appelé ma sœur à Varsovie.
Warsaw'daki kardeşimi aradım.
C'était à Varsovie.
Warsaw'dayken.
"Warsaw Blues" avec King Oliver.
King Oliver ile "Warsaw Blues"
1936, Eckhart Mueller, un fabricant de chaussures juif de Varsovie, achète le tableau directement à l'artiste Franz Biermann.
Warsaw'da yaşayan Eckhart Muller isimli Yahudi ayakkabıcı 1936 yılında tabloyu eser sahibi Franz Biermann'dan satın aldı.
- C'est Warsaw.
- Varşova.
Eddie Warsaw.
- Alkışları özlemişsindir. Pekâlâ. Eddie Warsaw.
Maintenant que le corps a été réhydraté, on va prendre des photos et confirmer avec Warsaw.
Ceset rehidre ediliyor fotoğrafını çekip Warsaw'la doğrulayacağız.
Ça ne veut pas dire qu'Eddie ne l'a pas tuée.
Bu, Eddie Warsaw'ın öldürmediğini göstermez.
L'arme du crime n'est définitivement pas la guitare de Monsieur Warsaw.
Cinayet silahı kesinlikle Bay Warsaw'ın gitarı değildi.
M. Warsaw, si vous signez, vous sortez... aujourd'hui.
Bay Warsaw, ifadeyi imzalarsanız bugün çıkar gidersiniz.
M. Warsaw, comprenez que si nous rouvrons cette enquête et que vous êtes rejugé coupable, ça sera pire.
Bay Warsaw, dava yeniden açılınca yine suçlu bulunursanız daha kötü olacağının farkında mısınız?
Vous étiez ici quand Eddie Warsaw a été accusé de meurtre?
Eddie Warsaw cinayetten suçlanırken siz de oradaydınız.
Le fils d'Eddie Warsaw...
Eddie Warsaw'ın oğlu.
C'est le meilleur du Warsaw Times.
The Warsaw Times'taki en iyi fotoğrafçı.
Attends, c'est le Warsaw Times?
Bekle biraz, The Warsaw Times mı?
- Oui. Tu viens de passer du bonheur à la Pologne.
En iyi zamanlarından The Warsaw Times'a kadar geriledin.
La prochaine appli incontournable ne se fera pas par une société à Seattle or San Jose, mais par un ado de 16 ans à Varsovie excité par un autre de 14 ans à Mumbai.
Bir sonraki gözde uygulama Seattle ya da San Jose'deki büyük bir ofisten gelmeyecek. Mumbai'deki 14 yaşındaki bir çocuğun kodundan etkilenen,... Warsaw'daki 16 yaşındaki bir çocuktan gelecek.
Encore meilleure que les Globetrotters de Varsovie.
Evet. Warsaw Globetrotters'dan daha iyi bir takım olacağız.
Trois semaines, je suis allé d'Edinburgh à Varsovie avec deux paire de pantalons et un tam-tam
Üç haftalığına Edinburgh'ten Warsaw'a iki pantolon ve bir bereyle gittim.
Les Warsaw, c'est à vous.
Peki, Warsaw.
Warsaw!
Warsaw!
Avant, c'était Warsaw.
Warsaw'dı.
Warsaw.
Varşova.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]