Translate.vc / French → Turkish / Wc
Wc translate Turkish
888 parallel translation
- Va chanter dans les WC!
- Ötmek mi istiyorsun? Baş tarafa git!
Shinjo est chargé de nettoyer les WC avec l'aide de deux jeunes recrues.
Er Shinjo 2. bölüğe gidecek ve tuvaletleri temizleyecek.
Vous vous servez des WC, nettoyez-les!
Kımıldayın.
En juin j'ai fait une demande pour du papier WC.
Geçen Haziran ayında, buraya geldiğimizde tuvalet kağıdı istemiştim.
Papier WC.
Tuvalet kağıdı.
"1 ) Le 6 juin 1941, " cette unité a fait une demande de 150 rouleaux de papier WC.
1 ) 6 Haziran 1941 tarihinde bu gemi 150 rulo tuvalet kağıdı talebinde bulundu.
l'eau courante, les WC.
Şebeke suyu, tuvalet.
T'as là les WC, comme à l'hôtel, je te dis.
Bunlar da tuvaletler işte. İnanın otel gibiydi.
Non, mais quand je suis allé aux WC, j'ai entendu du bruit qui y ressemble.
Hayır, ama bir müddet önce kulağıma sanki kumar oynanıyormuşçasına sesler geldi de.
Elle doit pas se laver les mains en sortant des WC.
Alby-bound'u ziyaret ettikten sonra yıkanmaz.
Ne t'inquiète pas, ils penseront que tu vas au WC.
Onları düşünme, tuvalete gittiğini zannederler.
- Je vais aux WC.
- Tuvalete gitmem lazım.
Elle est deux fois plus petite que les autres, la tapisserie est en lambeaux, les WC à des kilomètres.
Nesi yok ki? Öncelikle, bütün odaların yarısı kadar. Duvar kağıtları dökülüyor.
Tu as déjà vu des WC dans une église?
Bir kilisede bir banyo nereden buluyorsun? Kilisede ne işin vardı?
Le porte-parole a exigé que les insultes : "Et les pastèques alors?" ne soient pas inscrites et qu'on les jette dans les toilettes.
"Peki ya karpuz?" Şeklindeki bağırmaların başkan tarafından kayıtlardan çıkarılıp WC'de bir kesekağıdına konması emredildi.
C'est le lavabo qui mène contre le WC.
WC kaidesinden lavabo önde.
A la ligne d'arrivée : lavabo contre WC. Suivent sofa, portemanteau, lampe et enfin, boîte à prophéties.
Bitiş çizgisinde WC'den lavabo sonra kanepe, askılık, ayaklı abajur ve Joanna Southcott'ın kutusu.
Je la remplis moi-même dans les WC.
Biletleri tuvalette dolduruyorum.
J'aimerais savoir où sont, euh... vos WC.
Beni bu işten uzak tut. Şeyin nerede olduğunu bilmek istiyorum tuvaletin.
Oh, euh, les wc. d'accord, les wc.
Tuvalet, tuvalet.
WC Fields.
W.C. Fields.
Quoi, je l'envoie aux WC? Je demande quoi faire.
- Onu tuvalete mi göndereyim?
Et la bonne femme qui se l'est tapé dans les WC, quel culot.
Tuvalette biriyle düzüşüyor. O da onlar kadar çatlak.
Je me suis réveillé, je suis allé aux WC où j'avais caché l'argent...
Kalktım ve duvarın arkasına bir baktım ki...
Il est dans les WC...
Parayı oradan almıştım!
Aux WC, vous avez vérifié? Oui.
Tuvalete baktınız değil mi?
- Moi aussi. Faut quej'aille aux WC.
- Ben de gitmeliyim.
C'est assez inhabituel de conspirer assis sur un WC. Même pour un italien.
Banyoda komplo kurmak biraz sıra dışı biraz durum, İtalyanlar için bile.
Je méprise les putains. Ce sont des WC publics.
Fahişelerden nefret ediyorum.
Ca veut dire que l'ampoule des WC est cassée. "
Onun anlamı da banyonun ışığı.
Tu as besoin d'une carte pour trouver les WC.
Banyoya gitmek istersen yanımda evin haritası var!
d'abord la cellophane du verre à dents, celle du savon de l'hôtel. Même la cuvette des WC a son emballage sur lequel on peut lire qu'il se trouve là par mesure d'hygiène.
Uyandığımda su bardağının koruma poşetini Oteldeki sabunların paketini hatta tuvaletin üzerinde bile kâğıt bant var, üzerinde şöyle yazıyor "bu bant güvenliğiniz için konmuştur".
- Je dois retourner aux WC.
- Benim tekrar tuvalete gitmem gerek.
Autant demander à un ours de chier aux WC.
Ama sanırım senden bunu beklemek bir ayıdan tuvalete sıçmasını istemek gibi birşey.
Ils passent un film avec WC Fields.
- Bak, W. C Fields'in filmi başladı.
Un film avec WC Fields est un grand film.
Bence harika film, W. C. Fields'in filmidir.
- Oui. C'est pénible, hein? Devoir s'habiller pour aller aux WC.
Tuvalete gitmek için giyinmek zorunda kalmak çok can sıkıcı.
j'ai quatre gosses et un WC.
Dört çocuğum ve bir banyom var.
- Je vais faire ça aux WC.
- Bunu tuvalette de yapabilirim.
Il a inventé le papier WC collant.
Yapışkan tuvalet kağıdını o icat etti.
J'en ai marre de voir les gens lire mes articles aux WC.
Yazılarımın tuvaletlerde okunmasından usandım.
- Les gens lisent Dostoïevski aux WC.
Dostoyevski bile orada okunuyor.
- Où sont les WC?
- Affedersiniz.
- J'ai pas vu ça écrit dans tes WC?
- Bu tuvaletinin duvarında yazmıyor mu?
Puis-je aller aux WC?
Tuvalete gitmemin bir sakıncası var mı?
II est aux WC.
Tuvalette.
- Où sont les WC?
- Tuvalet nerede?
- Une balayette à WC.
- Bir tuvalet fırçası.
Un ours et un lapin sont aux WC.
Bir ayıyla bir tavşan kaka ediyorlarmış.
Aux WC!
- Oh, lavaboya, nerede olduğunu göstereyim.
Mais d'abord, je dois aller aux WC.
Ama önce tuvalete gitmem gerekiyor.