Translate.vc / French → Turkish / Weather
Weather translate Turkish
201 parallel translation
" "OH, THERE'S A CHANGE IN THE WEATHER, THERE'S A CHANGE IN THE SCENE" "
# Havada bir değişiklik var, manzarada bir değişiklik var #
"Hi-Weather IV" a pris ces clichés il y a une heure.
4. derece havadan çekimler. Bir saat önce bu madde orada görülmüş.
Et maintenant, la météo avec le météorologue, Bill Palomino.
Ve şimdi meteorolojist Bill Palomino ile The Action Weather
Et maintenant, la météo avec la Miss Météo météorologue, Kelly Bundy.
Ve sırada, Meteorolojist Kelly Bundy hazırlanan Action News Weather.
" The weather is treache Oh, where can we gorous...?
Sakat bir hava, nereye gidebiliriz?
"In such a weather, say something..." "... do something!
Böyle bir havada bir şey söyle bir şey yap.
Il a violé la poule de concours de Carla Weathers.
Şimdi de Karla Weather'ın gurulu tavuğuyla aşk yapmış.
Carla Weathers ou la poule?
Karla Weather mı yoksa tavuk mu?
Ils gagneront Mount Weather en hélicoptère.
Sonra da helikopterle Weather Dağı'na götürülecekler. Onlarla orada buluşacağız.
The weather is nice.
Hava güzel.
Today, the weather is not nice.
Bugünse hava iyi değil. Yağmur yağdı.
# And talk about the weather
# Ve havadan sudan konuşmayı
Bonnie Weathers, 10 ans, du Queens.
Bonnie Weather.
Base secrète de la NSA Mt. Weather, Virginie
NSA Uzaktan İstihbarat Tesisi Weather Dağı, Virginia
C'est un super-soldat. Mulder s'est introduit au siège de notre prétendu gouvernement de l'ombre.
Mulder, onların sözde "Gölge Hükümeti" kurulduğunu söylediği... bizim Mount Weather dediğimiz tesiste... güvenlikten kaçtı.
On m'a envoyé un message et une clé du complexe de Mount Weather.
Bir mesaj gönderdim... ve Mount Weather tesisi için bir anahtar.
Il l'a vue à Mount Weather.
Gizli hükümetimizin saklanacağı yer olan...
Là ou notre gouvernement secret se cachera quand cela arrivera.
Mounth Weather'da hepsini... aşağıya inerken gördü.
Weather Wizard.
Hava Büyücüsü.
Stormy Weather, bien sûr.
Tabii ki. - O şarkıların bir bakış açısı vardı.
the same as I love you you ll always love me too this love isn't good unless it s me and you box after box and you re still by my side the weather is changing and breaking my stride
the same as I love you you'll always love me too this love isn't good unless it's me and you box after box and you're still by my side the weather is changing and breaking my stride
Y a pas des chaînes qui veulent de mon personnage de Monsieur Météo sexy?
Bu arada, bunu benim yeni dizim olan, "Sexy Weather Man" ile bağdaştırabilir miyim?
Parles-en à Bobby. Le Monsieur Météo sexy, c'est le prochain "Desperate Housewives".
Aslında, Bobby'e söyle. "Sexy Weather Man", yeni "Desperate Housewives" olabilir...
Bon choix. C'est comme Weather Report sous amphétamines.
İyi seçim.. çatırdatıyorlar diyebilirim.
Vous auriez à louer Stormy Weather?
Elinizde Fırtınalı Hava var mı?
CENTRE DE GESTION DE CRISE MOUNT WEATHER, VIRGINIE
MT. WEATHER - STERİL ODA BLUEMONT, VIRGINIA
La météo dit qu'il y aura un orage cette semaine.
Weather hafta sonuna kadar buraya birinin taşınacağını söyledi.
C'est Mount Weather.
Weather Dağı orası.
On n'est pas arrivés à Mount Weather.
- Weather Dağı'na ulaşamadık.
Je pensais à Mount Weather.
Weather Dağı'nı düşünüyordum da...
Ce qui veut dire que le Mount Weather est hors limites.
Yani Weather Dağı yasak bölge.
Ces crimes pourraient sortir tout droit du best-seller de Gale Weather.
Gale Weathers'ın en çok satan kitabındaki gibi bir olay olabilir.
J'ai vu ça dans l'épisode 6 de Wacky Weather Wonders.
Manyak Hava Harikaları'nın altıncı bölümünde görmüştüm.
♪ Ring-aling-aling, ding, dong, ding ♪ ♪ Come on, it s lovely weather ♪ ♪ For a sleigh ride together with you ♪
# Hadi ama kızakla turlamak için... # #... harika bir hava var #
Et jusqu'au bout nous serons amies
We'll be friends no matter what the weather
Mimi Lurie, Nicholas Sloan et Sharon Solarz, tous membres du groupe radical opposé à la guerre, le Weather Underground.
Üçü de savaş karşıtı radikal bir örgüt olan Weatherman üyesi.
Alors que s'achève une décennie de troubles, les Étudiants pour une société démocratique, le groupe estudiantin le plus opposé à la guerre du Vietnam, a vu son pouvoir usurpé par une faction plus militante encore, connue sous le nom de Weather Underground Organization.
Karmaşa dolu on yıl sona ererken Vietnam Savaşı muhaliflerinin lideri olan Demokratik Toplum Öğrencileri gücünü Weatherman Yeraltı Örgütü olarak bilinen daha militan bir fraksiyondan alıyor.
La vaste chasse à l'homme contre Nicholas Sloan se poursuit cette fois à Milwaukee où l'ancien membre du Weather Underground, Donal Fitzgerald, a été interpellé aujourd'hui.
Nicholas Sloan'ı arama çalışmaları Milwaukee'de devam ediyor. Eski bir Weatherman Underground üyesi Donal Fitzgerald bugün tutuklandı.
♪ in any kind of weather ♪
# Her türlü havada #
♪ When the autumn weather ♪
♪ Sonbahar havası ♪
Donc il vous arrive d'aller boire coups au'Weather Up'?
Hiç oradaki Weather Up'a içki içmeye gidiyor musun?
Tu peux m'embrasser maintenant. "Whatever The Weather" ( Dionysos )
Artık beni öpebilirsin.
Ken Day était un spécialiste australien des pirates et le premier à enquêter sur Julian Assange dans le cadre d'une opération secrète appelée Operation Weather.
Ken Day, hacker'lar konusunda Avustralyalı bir uzmandı ve Julian Assange'ı Hava Durumu Operasyonu adı verilen gizli harekatın parçası olarak araştıran ilk kişiydi.
Avant la Dernière guerre, le mont Weather était une base qui contient assez de nourriture pour 300 personnes...
Son savaştan önce, Weather Dağı'nın içinde askerî bir üs inşa edilmişti. Tahmin ediyoruz ki içinde, 300 insanı 2 yıl boyunca hayatta tutacak kadar bozulmayan erzak var.
Le mont Weather vous sauvera.
Weather Dağı'nda hayat var.
C'est le mont Weather.
- Weather Dağı orası.
Il faut absolument atteindre le mont Weather.
Şu anda tek meselemiz Weather Dağı'na ulaşmak.
On doit atteindre le mont Weather.
Weather Dağı'nı bulmamız lâzım.
Il faut atteindre le mont Weather.
Weather Dağı'na ulaşmamız lâzım.
Le mont Weather...
Weather Dağı...
Alors, vas-y. Le mont Weather attend.
Weather Dağı bekliyor.