Weaver translate Turkish

- Voyez Weaver.

- İzin isteyeceksen Weaver ile konuş.

- Je cherche Weaver.

Burada ne işin var? Weaver'ı arıyorum.

Pas d'instrument pour moi.

Weaver araç gereç kullanmama izin vermiyor.

Prétendez être Weaver.

Peki. Şef doktoru ara. Onlara Kerry Weaver olduğunu söyle.

- Vous m'avez bipée?

Dr. Weaver bana çağrı mı bıraktınız?

- On vous appelle en Trauma 1.

Travma birde size ihtiyacımız var Dr. Weaver.

Les flics viennent arrêter votre patiente.

Dr. Weaver, polisler şu zatürresi olan anneyi, Gloria'yı tutuklamaya geliyor.

- Je ne peux pas avec Weaver.

Weaver'a karşı kazanamam.

Weaver me détestera si je reviens en étudiante.

- Tabii. Sonra tıp öğrencisi olarak gelince de Weaver benden nefret etsin.

- Le Dr Weaver leur crie dessus.

- Genelde Dr. Weaver bağırır onlara.

Weaver a envoyé Benton et Kovac.

Weaver Benton ve Kovac'ı yolladı.

Une minute, Dr Weaver?

- Bir dakika. Dr. Weaver? - Evet.

Si Weaver devient plus enragée, j'appelle la fourrière.

Eğer Weaver daha da asabileşirse Hayvan Kontrol'ü ararım.

Weaver m'en veut.

Weaver bana kafayı taktı.

- Weaver vous envoie un cadeau.

- Weaver bir hırıltı vakası yolladı.

Tu peux aller chercher Weaver?

Weaver'ı çağırır mısın?

- Je vais chercher Weaver?

- Weaver'ı çağırayım.

C'est ce qui se passe quand Weaver est absente.

Weaver gece yarısı gelecek. O olmadığında hep böyle oluyor.

Dis à Weaver qu'on attend les résultats de M. Albe au box 4.

Carter, Weaver's dördüncü muayene odasındaki Bay Albe'nin kalp enzimi testi sonucunun geleceğini söylemeyi unuttum.

- Dr Weaver.

- Dr. Weaver.

- Dr Weaver, bienvenue.

- Dr. Weaver, hoş geldiniz.

- Désolée, Dr Weaver.

- Özür dilerim Dr. Weaver.

- Vous avez vu le Dr Weaver?

- Dr. Weaver'ı gördün mü?

- Je ne trouve pas le Dr Weaver.

- Biliyorum. Kerry'yi bulamıyorum.

- Dr Weaver.

- Bu Dr. Weaver.

- Dr Weaver.

- Dr. Weaver.

Dr Weaver.

Dr. Weaver.

Dr Weaver, j'ai un problème avec un patient.

Dr. Weaver, HMO ile başım dertte.

Je suis le Dr Weaver.

Jeff, ben Dr. Weaver.

Weaver a besoin de vous.

Weaver'ın sana ihtiyacı var Carter.

- Blessure de ceinture.

- Weaver tedavi ediyor.

Tu vas en parler à Weaver?

Weaver'a söyleyecek misin?

- Dis à Weaver que tu rentres.

Kusmuşsun. Weaver'a eve gitmen gerektiğini söyle.

Weaver a appelé le psy.

Weaver psikiyatriyi aradı.

- Où sont Kovac et Weaver?

- Kovac ve Weaver nerede?

Kerry Weaver, chef du service des urgences.

Ben Kerry Weaver, acil servisin şefiyim.

- On a posé une voie centrale?

- Dr. Weaver merkez kateteri mi taktı?

Si, si on veut éliminer Shelly Weaver.

Shelly Weaver'ı ezip geçmek istiyorsan yok.

Weaver a une réunion administrative avec les pontes.

Weaver yukarıda önemli bir idari toplantıda.

Dr Weaver, Connie ligne quatre.

Dr. Weaver, Connie dördüncü hatta.

Weaver cherche la bagarre.

Weaver çok sinirli.

Weaver fait elle-même les interrogatoires, et elle

Bana bakma. Weaver her hastanın tıbbi geçmişini kendi öğreniyor ve her testi istiyor.

- Il attend des clichés de la cheville.

Weaver ayak bileği röntgeni için bunu bekletiyor.

- Dr Weaver...

- Dr. Weaver

Weaver veut un prélèvement de votre morsure aux fesses.

Dr. Greene, Weaver poposundan ışırılan hastanızın kültürünü istiyor

- Appelez Weaver.

- Biri Waver'ı çağırsın

- Weaver m'a retiré le dossier.

- Weaver onu benden aldı.

Vous pouvez voir Weaver?

Patron, Weaver'la konuşabilir misin?

- Je peux trouver Weaver.

- Weaver'ı bulayım.

- Du mal à arriver?

Merhaba Dr. Weaver.

- A moins d'être mort...

Weaver'ın buna izin vermesi için ölmek üzere olmam gerekir.